Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '15

 
Kategori
Tarih
 

İşte gerçekler - Kutsal Ahit Sandığı

İşte gerçekler - Kutsal Ahit Sandığı
 

Kutsal Ahit Sandığı ile İlgili Gerçekler


Merhaba herkese… Yine yeni araştırmamın sonucunda bu araştırmalarımın özetini sizler ile paylaşıyorum. Kutsal Ahit Sandığı gerçekleri ile sizlerleyim...
 
Ahit Sandığı var olan ama nerede olduğu bilinmeyen bir sandık. İçinde Hz. Harun ve Hz. Musa’dan kalan emanetler ile birlikte Tevrat’ın ilk taş tabletlere yazılmış gerçek nüshaları mevcut.
 
Hz. Musa kavmini Mısır’dan çıkarıp verimli araziye göç yaptılar. Bu arada Sina Dağı’nda Hz. Musa’ya Allah tarafından Tevrat taş nüshalara yazıldı…
 
Hz Musa Tevrat’ta geçenleri halkına anlattı ve Allah’a inanmalarını ve ondan asla vazgeçmemelerini söyledi. Tabi o Sina Dağı’nda günlerce kaldı ve halk arasında tereddütler baş gösterince kimisi tekrar putlara yöneldi…
Bunu gören Allah’ın peygamberi ilk savaşını Sina Dağı yamaçlarında, halkının içinde türeyen sapkınlara karşı oldu ve galip geldi.
 
Sonra bu taş levhalar ve kutsal emanetler korunması için bir sanduka yapıldı. O zamanın şartlarından dışı ağaç içi saf altın kaplamalıydı…
Bu sanduka üstten iki uzun ağacın, sandukanın üzerinde bulunan özel deliklerden geçirilir dört kişi tarafından taşınırdı…
 
Nitekim Hz Musa öldüğünde yahudiler sapkınlığa düştüler ve dinlerini terkettiler. Bu dönemde bir çok eziyet ile karşılaştılar. Yurtlarından sürüldüler. Bu durum karşısında ne kendilerine inandıkları putların ne de dinlerin yardım etmediğini görünce Allah’a sığınıp yardım istediler.
 
Kendilerini yönetecek ve savaşmak için bir lider istediler. Allah Yahudilere Davut’u seçti. Fakat onlar yine isyan edip; bu güçsüz ve malı olmayan bize nasıl hükümdarlık eder şeklinde isyanlarda bulundu. Fakat Yüce Allah, Hz Davut’a hükümdarlığının belgesi olan ahit sandığını verdi.
 
Çok azı dışında zalim Calud’a karşı savaştılar. Fakat çok kısa zamanda olsa Calud, Tabut-u Sakine’yi ele geçirse de, sayıca az olan Hz Davut’un önderliğindeki Yahudiler zafer kazandı. Kudüs’ü ele geçirdiler ve Birleşik Yahudi Krallığı kurdular. Kutsal Tabut’u ise bu krallıkta muhafaza ettiler. Hz Davut ölünce bu krallığı ve Tabut’u Hz Süleyman’a emanet etti.
 
Üç dinin kutsal şehri olan Kudüs’te Hz Süleyman Mabedi diye adlandırılan yerde, Hz Süleyman bu tabut için özel bir muhafaza odası yaptırdı.
 
Uzun yıllar boyunca korundu. Fakat Hz Süleyman öldükten sonra tabut bir çok kavim tarafından ele geçirildiği (Babilliler, Romalılar ) rivayet edildi.
MS 63 yılında Kral Herodes tarafından Kudüs fethedildi ve mabedi güzelleştirme ve genişletme çabalarında bulundu. Tapınak MÖ 70 yıllarında yakılarak tahrip edildi. Kurtarılan bir kaç eşya ve 7 kollu şamdan Roma’ya götürüldü.
 
MS 63'ten buyana Yahudiler tapınağın yakınlarında ve Herodes’in inşa ettirdiği ve ağlama duvarı diye tabir edilen surlarda ağlarlar, göz yaşı dökerler…
MÖ 587 yılında ünlü Babil’in Asma Bahçeleri’ni yaptıran Kral Nebuchadnezzar tarafından Kudüs’ü büyük bir baskın ile işgal etti. Burayı yerle bir ettirerek burada yaşayan Yahudileri Babil’e ve yakın şehirlere sürgün etti.
 
İşte O Tarihten Sonra Sanduka kayboldu ve bir daha da izi bulunamadı. Aradan 40 yıl kadar süre geçti Babilliler yıkıldı ve Yahudilerin sürgün hayatı biterek Kudüs’e geri döndüler.
 
Bu tarihten sonra tapınağı yeniden inşa ettiler ve Sanduka’nın odasını boş bırakmak zorunda kaldılar. Fakat Sanduka’nın kaybolmadığı düşüncesi her geçen gün arttı ve Sanduka’nın koruyucuları Levililer’in yaklaşan felaketi önceden görüp, tapınağın altına gizli bölme yaparak oraya sakladığı iddiaları ortaya çıktı.
Nitekim bu söylentilerde sandığın yerini bulmaya yeterli olmadı.
 
Son olarak da tarihi kaynaklara göre Roma valisi Titus’un Kudüs’ü yıktırdıktan sonra bu yer altındaki gizli yere de ulaştığı ve mabedin kutsal eşyaları ile Sanduka’yı Roma’ya götürdüğü kabul edilir. MÖ 587 ve MS 70 Yılından buyana Sanduka’nın nerede olduğu ve kimlerde olduğu hala bilinmemektedir.
 
Tapınağı Arama Çalışmaları:
 
Tarih 1090 Sion Tapınağı’nın Kuruluşu: Sion Tpınağı’nın amacı Hz İsa’nın soyunu korumak ve Tanrı’nın Dünya’daki güç sembolü olan Kutsal Kadehi muhafaza etmektir. Nitekim bu Tapınak gizli ve korkunç cinayetler ile asıl amacı olan Ahit Sandığı’nı ele geçirmeye çalışması o zamanlar kimse tarafından bilinmemektedir.
Hâlâ günümüzde bu tapınak var olup bazı kimseler hariç gizlice arkeolojik kazı çerçevesinde Sandığı aradıkları bilinmemektedir.
 
Ayrıca Sion Tapınağının kuruluşundan 9 yıl sonra 1. Haçlı Seferi başlamış ve Tapınak Şövalyeleri adını duyurmuştur.
 
Tarih 1099 I. Haçlı Seferi Zamanları. Bu sefere katılan Hıristiyanlar ve Tapınak Şövalyeleri Kudüs’ü ele geçirdiler.
 
Savaş’a katılan askerlerin bir çoğu geri döndü. Sadece Tapınak Şövalyeleri hariç. Başta Fransa’dan gelen bir çok haçlı askeri bölgede kaldı.Kendilerine Tapınak Şövalyeleri denilen bir grup asker için Kudüs’ün ayrıca bir önemi vardı.
 
Tapınakçılar Tarikatı’nı Kuran 9 Şövalyenin gerçek amacı diğer askerden çok farklı. Onlar eski Mısır’ın ve Yahudilerin özünü içeren belgeleri bulmak istediklerini söylüyorlardı.
 
Ancak asıl amaçlarının Ahit Sandığı’nı aradıkları bir gerçekti. Bu nedenler onlar için Kudüs’te bulunmaları elde edilmez bir fırsattı.Çünkü bu bölgede istedikleri gibi araştırmalar yapıp sandığı arayabileceklerdi. Mabed tepesinde yapılan bilinen ilk ve kapsamlı kazı çalışmaları 1. Haçlı Seferi’nden sonra Tapınak şövalyeleri tarafından yapılmıştır.
 
Tapınak Şövalyeleri için Ahit Sandığı’nın önemi, arkalarında bıraktıkları tarihi eserlere bakılarak görülmektedir… 12. YY’da Yaptırdıkları Şartır Katedrali’nin Kuzey kapısına çizdikleri bir kabartmada araba üzerindeki Ahit Sandığının bilinmeyen bir yere taşınması anlatılmaktadır ve altında da Ahit Sandığı burada gizlidir yazmaktadır. Ancak Tapınak Şövalyeleri 19. yy’a kadar araştırma yapsalar da bir takım bilgiler dışında başka bilgi ve ize rastlamamışlardır.
 
Sanduka Filmlere’de Konu Olmuştur:
 
Uzun yıllar Ahit Sandığı’nı bulmaya yönelik çalışmalar filmlere de konu olmuştu.Örneğin; Indiana Jones’un ilk serisi olan Kutsal Hazine Avcıları. Filmin konusu, ünlü arkeolog Indiana Jones’un ülkesi tarafından görevlendirilerek Ahit Sandığı’nı bulmalasını istemiştir. Jones, bu emaneti bulabilmek için onlarca tuzaktan geçiyor ve maceralara atılıyor. Bu serideki filmler gösterime girdiği anda bütük ilgi uyandırmıştı.
 
Filmler yalnızca çevrelerce değil dini topluluklarca da ilgi ile izlenmiştir. Filmin konusu ve geçtiği yerler ne kadar da dini bilgilere ile uyuşmasa da görsel olaylar ve konusunun ilginçliği izlenmesi için yeterliydi. Bu sayede de Ahit Sandığı’nın aranması da tekrar gündeme gelmişti.
 
Tabut-u Sekine’nin Yeri
 
Peygamber efendimizden rivayet edildiği üzere Tabut, Hatay(Antakya) civarındadır. Ve Ahir Zaman’da gelecek olan Mehdi AS’nın bulup, tıpkı Hz Talut (Davut)’un hükümdarlığının nişanı olacaktır. Bu konudaki hadisler şu şekildedir;
1.) O’na Mehdi denilmesinin nedeni gizli olan bir şeyin yolunu göstermesidir. Antakya denilen bir yerden Tabutu ortaya çıkaracaktır. (Suyuti, el-Havi lîl Fatava, 11.82)
 
2.) Mehdi, Rumlar ile savaşmak için bir ordu gönderir. O’nun fıkıh bilgisi on aliminkine bedeldir. O, Tabut-u Skine’yi de Antakya mağarasından çıkarır. (Naim bin Hammad, Kitab-ül Fitem)
Romalıların baskılarından kaçan Yahudi Mezheplerinden olan Esseniler’in bir kısmı Ürdün yakınlarında ve Lûd Gölü kıyısında Kumran’a bir kısmı ise Antakya civarına yerleşmişlerdi. Antakya çevresine yerleşmiş olan Esseniler yanlarında Tabut-u Sekineyi getirmişlerdi. Yıllardır baskı ve zulümden korunmak ve Tabut’u korumak için Antakya’yı uygun görmüşlerdir.
 
Esseniler bir çok topluluktan bazı özellikleriyle ayrılıyordu. Kumran tarafına yerleşenler kendilerini Tevrat’a ve çoğaltılmasına adamışlardı. Antakya tarafına yerleşenler ise Sandığı korumaya ve kollamaya kendilerini adamışlardı. Öyle ki bu uğurda canlarını feda edecek durumdaydılar. Kendilerini toplumdan tamamen tecrit etmişlerdi ve kimseyle görüşmüyorlardı. Kendilerine ait çiftlikleri ve yetiştirdikleri yiyecekleri vardı. Sandığın korunması ise en önemli görevleriydi. Belki onların bu titizliği sayesinde Sandık, bozulmaya uğramadan ve kimse tarafından bilinmeden bulunmaktadır.
 
Peygamberimiz’in Antakya’ya dikkat çekmesi son derece anlamlıdır. Bu bölge kalkerli olmasından dolayı doğal mağara oluşumuna müsait olduğu için bir çok mağara vardır ve uzun süre saklanması için elverişli yerlerdir.Sandığın bu bölgede bulunamamış olması mağaraların çokluğu, coğrafi yapının elverişsiz olması ve teknik imkanların tam anlamıyla olmamasından olabilir.
Ancak bulunamamış sandığın son yıllardaki teknolojik gelişmeler sayesinde bulunması mümkündür.
 
Peki Tabut-u Sekine Nasıl Antakya’ya gelmiştir?
 
Tabut-u Sekine’yi kendisine korumak için ilke edinen Levililer bu Romalılar ve Babilliler’in baskısından kurtulmak ve Tabut’u kurtarmak için gizli bölme yaptıkları bilinmektedir. Babilliler’in sürgün ettiği Yahudiler tekrar Kudüs’e gelmiş ve Tapınakta tadilat yapmışlardır.
 
Bu tadilat sırasında kutsal Tabut’un gizli bölmeden çıkarmış ve o zaman Hem Kudüs’e yakın Hem de bulunması zor olan tek yakın yer olan Antakya’ya gitmiş olabilirler. Coğrafi konumu, bereketli toprakları ayrıca kalkerli arazisi nedeniyle bu bölge tercih edilmiş ve Romalılar’ın saldırısında bu bölge Esseniler tarafından seçilmiştir. Ayrıca Hadislerde de bu bölgeye işaret edilmesi bu tezi kuvvetlendirmektedir. 
 
Toplam blog
: 9
: 2894
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Ben 31 yaşında Adana/Kozan doğumluyum. Adım Onur Öztaş. Kısacası kendimi tanıtacak olursam; güncel ..