Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Şubat '07

 
Kategori
Anılar
 

İşte öyle bir gece

İşte öyle bir gece
 

Uykum kaçtı gece yarısı, oflaya puflaya yatağımda bir o yana bir bu yana dönerken tabii sabah olmadı. Gece demir atmıştı sabahı görüp güneşin ilk ışıklarını hissettirmemek adına elinden geleni yapıyordu. Saatin tiktakları balyoz misali beynime beynime iniyor ama gece ilerlemiyor.

Yok ya böyle gece bitmez, fırladım yataktan, sessiz adımlarla pencereye gittim. Camı ardına kadar açıp nara atmak istedim, istedim de yaptım mı? yok canım cesaret edemedim. Sessizlik öyle güzeldi ki sokak lambasının cılız ışığında bir kedi miskin miskin yatacak yer arıyordu, bir ara göz göze geldik “senin de uykun mu kaçtı” dedim içimden...

Gündüz hareketli olan sokakta in cin top oynuyordu. Yıldızla ay gökyüzünde sarmaş dolaş bir muhabbet bir muhabbet duymasam da tebessüm ettim, el salladım. Gecenin ayazı daha bir uykumu kaçırdı. Cam güzeli rolüm bitmişti ve kös kös odama döndüm.

Odamda eskiden kalma gramafon var, hayalen bir kırkbeşlik taktım ve çevirdim kolu, Zeki Müren’den “Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış’tan” şarkısını dinlerken dolabımın karşısına geçtim vakit geçirecek bir şeyler bulurum (ya uykum nerelerdesin yarın işe gideceğim) umuduyla ... Eski çok eski lise yıllarından kalma

Albümüm gözüme takıldı, elimi attım, neşeli gençlik fotoğraflarına göz gezdirmekti tek amacım, eski günlere takılırsam uykum gelir beni rahatsız eder diye umuyordum. Vesikalık bir resmim bana bakarken birden gümüş saplı aynamı aldım. Ne gümüş saplısı be gene hayal denizini kulaçlıyorum herhalde, bal gibi de pazardan aldığım alalade bir ayna işte. Her neyse bir aynaya bakıyorum bir resme. Şeytan işte, gülümseyen resimle aynaya akseden cemalim arasındaki farkları saymak geldi aklıma. Uzun uzun baktım saçlarım yine kendi renginde sarı yine uzun ama beyazları örtmek için röfle yapılmış, Gözlerimin altındaki o çizgiler yaa banane oynamayacağım işte saymaya parmaklar yetmez ki. Sadece aradaki yıllar işte tek bir fark var o da arada ki kocaman yıllar. Yılları fark edince aklıma saat geldi kahretsin hatıralara dalmışken pardon daha ilk resimdeyken yarın işe gideceğim, üçü geçmiş, şimdi yatsam sabah altı otuzda kalkabilir miyim hiç. Anasını satayım battı balık yan gider misali hiç yatmadan işe git, anıların ta derinlerine gir dedim kendi kendime

İyi halt ettim ya sabah anladım iyi etmediğimi...

Albüm sayfalarını açmaya devam et kızım. Aydın Cumhuriyet Kız lisesinde (şimdi erkekler de var) lise son sınıftan sıra arkadaşlarım birisi benim adaşım Meral(büyük lakaplı) sınıfta üç Meral olunca lakaplarımızla anılırdık. Ben sarı Meral, Öbürü Can meral soyadı candı da ve benim sıra arkadaşım büyük Meral(meralden geçilmiyordu yani) öbür sıra arkadaşımda Konya’dan yeni gelmiş Naciye... Ağzım kulaklarımda ben ortalarında otururdum, bilmem hangi günün anısına çekilmiş bu resim hatırlamıyorum da, benim iki elim arkadan arkadaşlarımın başında tavşan kulağı olmuş gülmekten gözlerimiz ışıldıyor. Ta o güne gittim ve yüksek sesle gülmeye başladım. Annemler içerden hala yatmadın mı, kimle konuşuyorsun, niye gülüyorsun diye soru bombardımanına tutuyorlar.

İnat ettim yatmayacağım sabaha dek, ne güzel günlermiş değerini bilmeden geçirmişiz. Hala görüşüyoruz sıra arkadaşlarımla, seyrek tabi ama olsun, o günleri yad ediyoruz. Her ikisinin de boylarınca çocukları var anlayacağınız ben teyze oldum, kız kardeşim olmadığından teyze olamamıştım, çok sevinmiştim doğumlarında. Naciye’nin oğlu ve kızı üniversite öğrencisi, adaşımın kızı da İş hayatına atılmış küçük iş kadını yani....

Yıllar yıllar işte geçip gitmiş olsun, ne güzel anılar bırakmış, nerdeyse otuz yıl olmuş(!), henüz olmamış nerdeyse dedim 2009da olacak, yani daha koskoca iki yıl var....

Sabah ezanı okunuyor şimdi annemler kalkar namazdan sonra beni kaldırırlar (hoş yatmadım ama) Mis gibi de ekmek kızartıp kahvaltımı hazırlar annecim, saat yedi otuzda sokaklara dökülmem lazım. Gece sessiz sedasız cilveleşen ay ve yıldızlar inatlarından vaz geçip yerini güneşe ve İstanbul’un o malum trafiğine bıraktı.

Yaşasın sabah oldu niye seviniyorsun ki kızım uyku gece yoktu ama şimdi gözlerinden akıyor. Patronum bekler. Of ya of gitmesem olmaz mı?

 
Toplam blog
: 74
: 832
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

Şiir yazmaya çalışan, müzik dinlemeyi seven, Fotoğraf çekmeyi seven, Doğayı ve içinde barındırdık..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara