İstemek ve harekete geçmek

Atalarımız, ” Takdir-i Ezel, gayrete âşıktır. ” demişler… İstemek, sadece "İstiyorum" demek değil, harekete geçmektir. Duanın bir hali de istediğimizi elde etmek için meşru çerçevelerde eyleme geçebilmektir. Dr. Muhammed Bozdağ, bunun için “Eylem Duası” tabirini kullanmaktadır. İstediklerimiz için çalışıp çabalamak ta bir duadır. Hz. Mevlana ne güzel söylemiş:

Bedende güç-kuvvet oldukça çalışıp kazanmak gerek.

Çalışıp çabalamak, define bulmaya engel değil ya.

Sen işten ayak çekme de kısmetse o da arkadan gelsin.

Genellikle liseyi ya da üniversiteyi bitirdikten sonra iş bulamamaktan, bize kimsenin hak ettiğimizi vermediğinden şikâyet eder, ”Memlekette zaten işsizlik var; üniversite bitirsen bile boş geziyorsun!” , gibi ifadeler kullanırız. Üniversite bitirip iş bulamadığımız zaman hep birilerini sorumlu tutar, birilerine kızar, hak ettiğimiz iş ve gelirin bize verilmediğinden şikâyet ederiz. İş bulabilmek için mesleki bilginin yanında, bilgisayar, yabancı dil, hatta ikinci yabancı dil bilmek gerektiğini çok iyi bildiğimiz halde yine de bunları öğrenmede gevşek davranırız. Biz bu hallerimizle acaba gerçekten iş bulmayı istiyor muyuz? İsteklerimiz sadece ağzımızdan çıkan kelimelerle mi sınırlı? Gerçekten istemenin sırrı, dilimizle olduğu gibi, beynimizle, zihnimizle, ruhumuzla, bedenimizin tüm zerreleriyle istemekte yatmaktadır ve her büyük başarıyı meydana getiren eylemdir. Eylem, sonuçları hazırlar. Başarılı insanların başarısızlardan farkı tüm zerrelerine kadar isteyip, eyleme geçme yeteneğine sahip olmalarıdır.

Bilim ve düşünce adamı Ebu Bekir Razi( IX. Yüzyıl Âlimlerinden), insanın, çalışmadan, büyük bir gayret göstermeden ve çoğu zaman kendisini riske atmadan istediği dereceyi elde edemeyeceğinden bahsediyor. Razi, :”İstenilene ulaşmak için kat edilmesi gereken yolu dikkate almaksızın sadece arzulanana ulaşmış olmayı tasavvur etmek insanı aldatır ve yanıltır.” , demektedir.

Fransız filozofu Maurice Blondel, istemenin sadece hayal etme ve dileme olmadığını, aynı zamanda harekete geçmek olduğunu şöyle ifade etmiş:”Eğer ben var olmak istediğim değilsem, istediğim, sözle değil, arzu ve tasavvurlarla değil, fakat bütün kalbimle, bütün kuvvetlerimle, hareketlerimle istediğim değilsem, ben var değilim...”

Hz. Mevlana'nın şu beyitlerini vermeden geçemeyeceğim:

“Şu halde ey bahtlı kişi! Kuru duayı bırak...Ağaç mı istiyorsun, tohum ekmelisin, tohum.

Tohumun yoksa, Allah yine çalışma duası sebebi ile sana öyle bir fidan lütfeder ki görenler: “Ne iyi çalışmış da böyle bir fidana sahip olmuş.” , derler.”