Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '16

 
Kategori
Futbol
 

İsteyen anladığını anlasın diyen Fatih Terim’i anlamak...

“EURO 2016'nın sorumlusunun en başta kendim olduğunu söyleyerek tüm halkımızdan özür dilemiştim. Gerekenlerin yapılacağını söyledim. Bireysel olarak gerekeni yaptım. (...) Euro 2016 sonrası sayın başkanla yaptığımız görüşmelerde, Türk futbolunun geleceği için göreve devam etme kararı aldık. Ben bana yakışanı yapmakta hiç tereddüt etmedim.”

Fatih Terim, Türkiye-Rusya özel maçı öncesi düzenlediği basın toplantısının bir bölümünde dün bunları söyledi.

“Gerekenin yapılacağını söylemek”, sonrasında “bireysel olarak gerekeni yapmak” ne demek?

İstifa etmek!.

Fatih Terim, ya istifa etti istifası kabul edilmedi ya da görevden alınmayı bekledi, alınmadı. Durumuna inatla açıklık getirmediği için  “ya... ya da”lar boşlukta kalıyor.

(Bilal Meşe;  “Başkanla yaptığınız konuşmada, gereğini yaptım, dediniz.  Bunu biraz daha açar mısınız? Acaba istifa etmek söz konusu muydu? O anlamda mı söylediniz, ben nasıl algılamalıyım?”

Fatih Terim: “Çok net!.”

BM: “Yani, istifa ettiniz de mi kabul edilmedi diye mi algılayalım?”

FT: “Ben hatalıyım, gerekirse, diye, net bir hamle... Bu, çok açık. Baş sorumlu ben gösteriliyorum. Dolayısıyla baş sorumlu olarak gereği neyse ben onu yaptım.  Buradan ne anlarsınız, onu bilmem. Bana yakışanı yaptım.”)

*****

Fatih Terim’in tavrı ilginç mi ilginç:

Ben söyledim, nasıl anlarsanız anlayın!.

Bu yaklaşımı, karşısındakine anlama, yorumlama özgürlüğü, genişliği sağlama diye sananlar, aldanırlar. Bu deyiş, ben soruları açıkça yanıtlamam, verdiğim kararların gerekçesini açıklamam, sizin anladığınız benim işime gelmezse, söylenene itiraz ederim demektir:

“Ben öyle bir şey söylemedim”

Fatih Terim, “ben diyeceğimi dedim, nasıl anlarsan anla” dediğine göre, deneceklerin yolunu açmış oluyor. O zaman biz de, “söylenenden söylenmeyi” rahatlıkla çıkarırız.

Fatih Terim, ad vermeden sözünü ettiği TFF Başkanı Yıldırım Demirören’e, şu anda görevde kaldığına göre, şöyle demiştir:

“Sorumluluğu ben alıyorum, gereğini yapın.”

Yani?

“Görevime son verin.”

Oysa sorumluluğu alanın önünde tek yol vardır; o da “Buyrun, istifa dilekçem.” demektir.

Fatih Terim, bunu demiş olabilir mi?

“Net” demesine karşın “net” konuşmuyor; anlamayı karşısındakilere bırakıyor. Şu anda görevde olduğuna göre, yanıt, onun için “Olamaz” olur. Çünkü  o zaman tazminat hakkından feragat etmiş olur. Yıldırım Bey, sözleşmeyi tek taraflı bozsaydı, milletin parası boşa gitmiş olacaktı. Onun için Fatih Terim, istifa etmek yerine, görevime son verilsin diye beklemiştir.

(Fatih Terim’in geçmişine bakıldığında, futbolcularla birlikte bir sonraki maç için çalışırken görevden alındığını başkalarından duyduğu bir gerçek.)

Fatih Terim, açıkça “İstifa ettim, kabul edilmedi” demek yerine, “Ben gerekeni yaptım” demesi, görevinin başında olması, sorulara kesin yanıt vermek varken “İsteyen istediğini anlasın” demesi, “istifa dilekçesi” vermediğini anlatmaz mı?

Fatih Terim, bu dediklerimize itiraz edebilir mi?

Edemez; çünkü “İsteyen istediğini anlasın” diyerek, bize düşünme sahası açmıştır.

*****

Fatih Terim, “İnsan gelişir, ama değişmez” derken, ben bildiğimi yaparım havasındaydı.

Ama dünkü Fatih Terim, bambaşka Fatih Terim’di.

Sorulara verdiği yanıtlar ve Mehmet Demirkol’la girdiği soru- sözde yanıt diyaloğuyla, işinde zorlanacağı izlenimi uyandırdı. Soruları dinlerken ve yanıtlarken,  gözlerinin ve dudaklarının aldığı biçimler, kafa karışıklığı içinde olduğunu gösterdi.

Fatih Terim, ne anlatırsa anlatsın, istifa dışında söyledikleriyle de, sözgelimi Arda Turan’ı çağırmayışının gerekçesini açıklamak yerine, soru soran Mehmet Demirkol’a “Sen niye çağırmadığımı biliyorsun, ama benim ağzımdan duymak istiyorsun” derken de, nasıl bir görev anlayışıyla yola devam ettiğini gösteriyor.

Son söz:

Fatih Terim yıpranmış; dün kendi diliyle bir kez daha yıprandığına tanık olduk.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..