İstihbarat yalanı!

ABD Başkanı Bush Başbakanımıza "İstihbarat olmadan terör engellenemez, bunun için birlikte sağlam bir istihbarat ağı kuralım ve PKK terörünü bu şekilde bitirelim" kelamında bir şeyler söyledi...Başbakanımız da "Hamdolsun, tüm istediklerimizi aldık" diye görüşmenin başarılı geçtiğini ilan etti.

Tüm bunları seyrederken aklıma sorular sonra yine sorular geldi ama bir türlü mantıklı cevaplar veremedim...Eminim devlet büyüklerimizin bu sorulara cevapları vardır...

Şimdi isterseniz sizlerle aklıma gelenleri paylaşayım;

İstihbarat için üçlü mekanizma kurulacak ve böylelikle koordinasyon sağlanacakmış. Benim bildiğim kurallar ve anlaşmalar gereği Türkiye ve ABD Silahlı Kuvvetleri NATO üyesi olarak zaten sürekli istihbarat paylaşımı yapmaktadırlar. Eğer konu terörse bu tip istihbarati paylaşımların zaten yapılıyor olması gerekir, yoksa yanılıyor muyum?

Ayrıca, PKK'lıların nerelerde olduğu, hangi yolları kullandığı, kimler olduğunu cümle alem bilmiyor mu?

Diyelim ki yanıldım, istihbarat sağlandığında ne olacak? ABD istihbaratı her istihbaratı bizimle paylaşacak mı? Mesela, İran'da kullandığı PEJAK üyeleri ile PKK üyelerini bu istihbaratta nasıl ayırt edecek? PKK'nın yabancı gazeteciler ve yerli gazeteciler tarafından kamplarında ziyaret edildiği bilinirken, herkes kimin nerede, nasıl konuşlandığını bilmiyor mu? PKK kamplarına giden ve gelen yolların asfaltla kaplı olduğunu hepimiz TV'lerden görmedik mi? Hangi istihbarat mutabakatından bahsediliyor, doğrusu ben anlamadım gitti?

PKK tarafından kaçırılan 8 askerimizin "beni inciten, içimi daraltan" teslim töreninde ABD'li askerler, Iraklı yetkililer ve PKK Dağlıca saldırısının planlayıcısı ve emrini veren PKK'lı ile bir grup terörist orada hazır değil miydi? Madem istihbarat önemli ve PKK bizim ortak düşmanımız o zaman neden fırsat varken oradakileri tutuklamadılar....Ne tesadüftür ki 8 askerin teslimi tam da Başbakanın ABD ziyaretine denk geldi? Tesadüf işte, bunun istihbarat ile ne ilişkisi var şimdi değil mi?

Bizim ülke olarak o saldırıyı gerçekleştiren 200 teröristi kayıtsız koşulsuz Türk adaletine teslimini istememiz gerekmez miydi? Ben daha böyle bir istek duymadım, duyan varsa beri gelsin...Ya da Türkiye saldırıdan sonra Irak'a nota verdi mi? Bunu da duymadım, okumadım! Bütün bunlar bana önceden planlanmış bir kurguyu çağrıştırıyor...

Bağımsız ve güçlü bir devlet ya da Yönetimde olanlar saldırıdan sonra hem Irak Büyükelçisini hem de ABD büyükelçisini Dışişleri Konutuna çağırır notaları verir ve sorumluların hemen Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim edilmesini talep ederdi. Operasyon için bunca zaman beklemezdi...Saldırı haberi alındıktan hemen sonra devletin özel kuvvetleri devreye girer ve yok edene kadar gerekirse değil Irak'ın kuzeyi, Basra Körfezine kadar giderdi...Ya da yeri bilinen tüm kampları bombalar geri dönerdi...

Biz ise neredeyse davul-zurna ile operasyon yapacağız diyoruz...Bütün dünya buna zaten gülüyor durumda...

Sözün kısası, son yıllarda ülkemizin içine düştüğü ve düşürüldüğü durumları İÇİME SİNDİREMİYORUM...HEM DE HİÇ SİNDİREMİYORUM...