Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

İsveç'in anaları bu ekonomiye Nobel verecek evlatları daha doğurmadı..!

İsveç'in anaları bu ekonomiye Nobel verecek evlatları daha doğurmadı..!
 

Mehmet Şimşek ve Ali Babacan


Maliye bakanı Mehmet Şimşek, bütçe hedefinin şaşması üzerine çeşitli kalemlerde dolaylı vergiler ve harçlarda artışa gitti. İşte üretime değil de tüketim ve ithalata dayanan ekonominin açmazı. Ekonomik büyüme cari açığı, büyümenin düşmesi ise bütçe açığını arttırıyor. Çünkü devletin vergi gelirlerinin % 60 tan fazlasını dolaylı vergiler oluşturuyor.

Sorun sadece ekonomik yapıda değil devletin mali yapısında. Çalışanların daha ellerine geçmeden kesilen vergiler, İşletme sahiplerinden ve serbest meslek çalışanlarından beyana dayalı olarak yıllık alınmakta. Bu kesimlerde daha az vergi vermek için her yola başvurmakta. Yaptıkları her türlü harcama masraf gösterilerek faturalandırılmakta ve vergiden düşülmekte.

Sürekli çıkarılan vergi aflarıyla İşletme ve serbest meslek sahipleri adeta vergi ödememeye teşvik edilmekte. Böylece bu kesimler vergi ödemektense çıkacak vergi aflarını bekler oldu.

Yapılan harcamalarda vergi indirimine bir sınırlama koymayan ve sürekli çıkarılan vergi aflarıyla vergi verme alışkanlığının törpülenmesine neden olan Maliye Bakanlığı sonunda ülkenin mali yapısını bu hale getirdi. Yani dolaylı vergilere bağlı bir mali yapı.

Bu durumda vergi toplayabilmek ülkemiz insanlarının bir tüketim toplumu olmasından geçer. İthal mallarda dolaylı vergiler daha yüksek olduğu için döviz fiyatının da düşük tutulması gerekir ki ithal mallar tüketilebilsin. Böylece daha çok dolaylı vergi toplanabilsin.

Bu durum da ülkenin yerli üretimini baltalar. Yurt içinde üretmek yerine ithalat cazip hale gelir. Ara mallar ithal edilip sanayiniz bir montaj sanayiine dönüşürken, pek çok mal da doğrudan ithal edilir.

Ülkemiz nüfusunun çoğunluğu çalışanlardan ve emeklilerden oluşmaktadır. Böylece çalışanlar hem aylıkları ellerine geçmeden kesilen vergiler ve sosyal güvenli primleri ile, hem de yaptıkları harcamalarla ödedikleri dolaylı vergiler ile devletin mali yükünü taşımak durumunda kalırlar.

İşte AKP iktidarı 10 yıldır uyguladığı ve kendisinden önceki iktidarlardan hiçte farkı olmayan bu ekonomik ve mali politikalarla Sizi enflasyona ezdirmiyoruz diyerek çalışanların ve emeklilerin gelir ve refahına reel olarak hiçbir fayda sağlamadı.

Zorunlu tüketim kalemlerindeki ortalama enflasyonun üzerindeki fiyat artışları insanların geçimlerini sağlayabilmek için tüketimlerini kısmasına ve borçlarının artmasına neden oldu. Ülke nüfusunun % 60 tan fazlası borçlanmış durumda. Ülke nüfusunun % 16 sı yoksul yani geçimini sağlayabilecek bir gelire sahip değil.

Bu durum insanların tasarruf etme alışkanlığını da iyice düşürmüş durumda. Tasarruf eğilimi Cumhuriyet Tarihinin en düşük seviyesine düşmüş durumda. Çünkü insanların gelirleri fazladan tasarruf edecek durumda değil.

İşte ülkenin içinde bulunduğu bu ekonomik ve mali yapı, insanların geçinebilmek için tüketimlerini kısmasına, bu da ekonomik büyümenin önemli oranda daralmasına ve dolaylı vergilere dayanan devletin mali yapısının da bozulmasına neden oldu.

Bu durumda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yine o bildik kısır çareye başvurdu. Başta akaryakıt, tütün ve alkol ve motorlu taşıtlar olmak üzere pek çok kalemde dolaylı vergilerde ve haçlarda artışa gidildi.

Mehmet Şimşek duruma göre yeni artışların ve yeni vergilerin de olabileceğini belirtiyor. Bu bildik ve daha önceki iktidarlarca da uygulanmış kısır yöntemin yaratacağı sonuçları da kestirmek hiçte güç olmayacaktır. Tütün, Alkol ve akaryakıt kaçakçılığı artacak, insanlar harcamalarını daha da kısacak, Tasarruf eğilimi daha da düşecektir. Başka bir işe yaramayacaktır.

Maliye Bakanlığının aldığı bu kararlarla hükümet büyümede % 4, enflasyonda % 5 hedefinden de vazgeçmiştir.

Ülkenin içinde bulunduğu cari açık-bütçe açığı yani biri düşünce diğeri artan kısır döngüsü iyice içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.

Amiyane tabirle kırpıla kırpıla sırtında tüy kalmayan uysal koyunun şimdi sıra derisini canlı canlı yüzmeye gelmiştir.

Uyguladığı bu ekonomik ve mali politikalarla AKP’nin de 60 yıldır ülkeyi yöneten sağ partilerden hiçte farkının olmadığını görüyoruz.

İsveç’in anaları bu ekonomiye NOBEL verecek evlatları daha doğurmadı.

AHMET ELDEN    

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..