Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İtiraflarım

İtiraflarım
 

"Neden bu kadar öfkelisiniz?"

Günlerdir kafamı kurcalıyordu bir takım şeyler. Birileri hakkımda bir şeyler söylüyor ve bu beni ciddi manada rahatsız ediyordu. Öfkelendiriyordu. Sanki onlar beni çok tanıyorlar, ben kendimi hiç tanımıyormuşum gibi geliyordu. Ama tanımıyorlardı işte. Ben o bahsettikleri çocuk, gördükleri tablodaki kişi değildim. Hem nerden bilecekler de beni öyle yorumlar yapacaklar ki? Bu güne kadar neyimi görmüşler de bu kadar acımasız konuşabiliyorlar? Hayatlarını önyargı üzerine kurulu olan bu insanlar, tek tük hareketlerle neyi anlatmaya çalışıyorlar?
  Öfkeli olduğum doğrudur. Bu yorumlara, bu yaşananlara, bu hayata… Beni anlamayan herkese ve her şeye… Bilmiyorum. Belki de yine kendimi kandırıyorum. Tüm bu öfkemi bir kalkan yapıp kendime, bir şeylerden kaçıyorum. Yüzleşmekten korktuğum o kadar çok şey var ki… Ve onlardan o kadar çok kaçmışım ki… Hakkımda duyduğum ve kabullenmediğim bütün kelimeleri, cümleleri duyunca bu denli öfkeleniyorum. O kadar kaçmışım ki her şeyden… O kadar korkmuşum ki yüzleşmekten; karşıma çıkınca ondandır yabancı hissedişim. Ben galiba… Galiba biraz kendime öfkeliyim…

  Bazı şeyleri itiraf etmenin zamanı geldi sanıyorum. Ama çok korkuyorum. Bu içimde barındırdığım iyi / kötü özelliklerimi itiraf edince insanların beni sevmemesinden o kadar çok korkuyorum ki… Sanki gerçek benin bir değeri yokmuş gibi. Sanki özümde yaşayan kişi benden çok uzaktaymış gibi… Kalbimde o uzaklaşmanın ve yüzleşecek olmanın yükünü öyle bir taşıyorum ki… Ama aslına bakarsanız da kendim olarak sevilmeyi deliler gibi de istiyorum. Çünkü artık gerçekten çok sıkıldım. Rol yapmaktan, olduğum gibi davranmamaktan, kendimi insanlara karşı kapatmaktan… Anlaşılmaz olmaktan ve sevilmemekten… Sevilmemekten o kadar çok yoruldum ki… Gerçekten sevilmek istiyorum, deli gibi… Huzuru bulmak istiyorum. Koyup kafamı, ağlamak, boşalmak istiyorum. Boşaltmak istiyorum içimdekileri. Sakinleştirilmek istiyorum birileri tarafından. Ben buradayım, demek istiyorum. Hata yapmaktan korkmamak, ne yaparsam yapayım, aynı bunlar, dememek ve delice bağlanmak istiyorum; belki de hayata… Derinden gülmek istiyorum. Birilerinin yapmacık olmalarını sezmemek istiyorum. Ve sevmek istiyorum. Sevmekten korkmak yerine, savaşmak istiyorum. Ciddi manada sevilmek istiyorum… Bağırmak, çağırmak; içimdekileri dökmek istiyorum. Ve bunları yaparken kimsenin alınmamasını, beni anlamasını hatta destek olmasını istiyorum.. Çünkü artık gerçekten çok yoruldum. Çok sıkıldım bu oyunlardan. En güzel yaşlarımı, en güzel zamanlarımı bu denli acılarla geçirmekten çok bunaldım…

  Korkmuyorum artık hiçbir şeyden. Eski günlerdeki gibi dikilip hayatın karşısına ekliyorum; Ben varım ve buradayım! Artık hiçbir şeyden kaçmıyorum….

"Nasıl hissediyorsunuz şimdi kendinizi?"

Rahatlamış. Galiba artık daha iyiyim...

    Günlük hayatta kullandığınız maskeler size ciddi manada zarar verecek ve sizi adım adım yalnızlığa sürükleyecektir. O yüzden lütfen bazı şeyleri kendinize ve çevrenize itiraf etmekten kaçınmayın. Kendinizi daha iyi hissedebilmek için ve en en önemlisi kendiniz için bu adımları atmaktan korkmayın. Bazı kişiler ve bazı olaylar size geçmişte birtakım zararlar vermiş olabilirler. Ama geçmişteki hatalar için geleceğinizi bu denli zindan hayatına çevirmeniz size eziyet olacaktır...  Allah yardımcı/mız olsun..

 
Toplam blog
: 10
: 1785
Kayıt tarihi
: 05.02.12
 
 

Aile ve Ergen Terapisti Kerem Gümüş. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde kanserli ve lösemili çocuklarla..