Ivesa'dan Beşiktaş'a hayat öpücüğü

Beşiktaş, Wolfsburg maçının yıldızları Ferrari, Sivok ve Ernst'ten yoksun çıktığı Eskişehir deplasmanında çok şanslı bir günündeydi, zira rakip takım 18 kişilik kadrosunu zor kurmuştu. En önemli oyuncularını sakatlık ve cezalar sebebiyle oynatamayan Eskişehir, oyunu domine edemedi, normal oyununu oynayamadı. Seyircisini de arkasına alarak ancak cılız pozisyonlar buldu. Bu da Beşiktaş'ın ekmeğine yağ sürdü.

Buna ek olarak Eskişehirli Doğa ve Ivesa'nın inanılmaz acemice hediyeleri sonucunda Beşiktaş, çok korktuğu Eskişehir deplasmanından galip çıktı. Ferrari ve Sivok'un yerleri İbrahim Kaş ve İbrahim Toraman ile doldurulmuştu. İbrahim Toraman sakatlık sonrası ürkek çıktığı maçta oyun ilerledikçe toparlanmasını bildi. Burada Rüştü'nün desteğinin de çok etkisi var. Elinde fazla top tutamaması ve topları olumlu kullanamaması çok büyük eksiler, ancak son birkaç maçta Rüştü savunmanın güvencesi oldu, bugün de kritik yerlerde yaptığı kurtarışlarla galibiyette çok önemli bir yer tuttu. Uğur İnceman ile Ernst'i kıyaslamak, BMW ile Şahin'i kıyaslamak gibi olur. 2 senedir Uğur'un süper oynadığı bir maç izlemedim, sadece idare edebiliyor, oyunun üstüne ekleme yapamıyor. Bugün de ne suya ne sabuna dokunan bir futbol oynadı. Bana bir takımın yeni transferlerinden en zor uyum sağlayan kim olur diye sorarsanız, cevabım 10 numara olur. Tabata hala pas atacağı forvet oyuncularının nerede duracağını, nereye hareketleneceğini bilemiyor, her ne kadar kağnı hızıyla iyi yolda ilerlese de, Nihat'la uyumsuzluğu gözle görülür düzeyde. İlk yarı boyunca Nihat ona atılan paslarla saç baş yoldu.

Bu tabii ki Tabata'ya özel değil, tüm 10 numaraların sorunu, Galatasaray'da Elano da aynı problemi yaşıyor. Tabata çıktıktan sonra, Beşiktaş daha da kötü oynamaya başladı, zira gol atmış olsa da, Ekrem Dağ'dan Tabata'nın yerini alıp oyun kurmasını beklemek gerçekten anlaşılır gibi değil, Ekrem sadece iyi bir mücadeleci, kesici bir oyuncu, ama koskoca Beşiktaş'ın oyun kurması Ekrem'e kaldıysa vay Beşiktaş'ın haline! Mustafa Hoca'nın Bobo ısrarı anlaşılır gibi değil. Haftalardır Nobre yedek, bir forvetin diğer forveti yedek bıraktırması için üstün bir performans ortaya koyması gerekiyor. Ancak Bobo'nun bırak üstününü, ortaya koyduğu şeye performans bile denemez. Sayesinde Eskişehir 12 kişi gibi oynadı, ona gelen tüm topları Eskişehirliler'e vermeyi bir borç bildi. Bana göre Bobo Beşiktaş'ı kafasında bitirmiş, Mustafa Hoca ise Bobo'dan hala bir kahraman yaratacağına inanıyor. Ama bu şekilde oynamaya devam ederse, golleri ya rakip takım, ya Ekrem Dağ atar.

Tello sezon başından beri çok formsuz, bunda tabii ki Denizli'nin onu sol kanattan alıp orta sahada değişken yerlerde oynatmasının da payı var. Ancak Tello'nun sahada gezindiği, Nihat'ın sadece gol atmayı düşünüp kaleyi bile tutturamadığı, Bobo'nun aldığı her topu rakip takıma teslim ettiği, Tabata'nın bir türlü forveti besleyemediği bir ortamda Beşiktaş daha uzun zaman gol sorunu yaşayacak gibi görünüyor. Beşiktaş öyle görünüyor ki, Holosko ve Yusuf'u çok arıyor. Beşiktaş çok önemli eksiklerle korkarak geldiği Eskişehir deplasmanında çok önemli bir galibiyet aldı. Bu şekilde Denizli ve futbolcular yarinki Fenerbahçe- Galatasaray derbisini koltuklarına kurulup rahatça izleyebilecekler. 3 maçlık galibiyet serisi ve Wolfsburg'dan alınan beraberlik, Beşiktaş'ın galibiyete uzanma iştahını arttıracak ve futbolculara özgüven aşılayacaktır.