İz bırakmalı insanlar.

Aile içi ilişkileri ve dışarıdaki dostlukları yücelten,yada ayaklar altına alan bireylerin karakter özellikleridir.

Söz gelimi yardım severlik,insanlar için ne kadar yapıcı yöndeki duygularsa kırıcı davranmakta zararlıdır..

İnsanlar özellikle ruh yapısı açısından bütünleştirici olmak zorundadır,bu yüzden içinde yaşadıkları ortamlarda belli bir ilişki düzenini sürdürmeleri gerekir.

Ekonomik yada kültürel ilişkiler insanları toplumla kaynaşmaya sevk eder,ortada ne kadar haklı sebepler olursa olsun kişiler ilişkileri koparacak düzeye gelmemelidir.

Bunu denemeye kalkanlar, sonuçta kendilerine kötülük etmiş olurlar.

“Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok” Ata sözü devreye girer böylesi durumlarda.

Her iki tarafında bariz bir şekilde hissettirmeyeceği,gel bana bir adım geleyim sana iki adım sözü haklılığı oluşur çaktırmadan ve ilişkiler olması gereken şekilde yeniden düzenlenir.

Bilge payesine sahip kişiler bilgi alıverişi anlamında konuları güzelce tahlil edip aldıkları eğitimi anlaşılır şekilde aktarmalıdırlar dostluğun gereği.

Ayrıca kişiler hakkında değerlendirmelerde bulunurken de aldıkları bu eğitim imkânının faydalarından da yararlanmalıdırlar.

Aşağılamadan!Kendi bildiğini kendisine saklamadan.

Böylelikle insanlara örnek teşkil edecek davranışlarıyla toplumu etkileyebilirler.

"En büyük benim" inancında olanlarda vardır elbette.

Ama bilgi açlığı içerisinde olupta cehalet karanlığında kaybolanlara karşı görevlerini yapmazlar ve hiçbir olumlu iz bırakmadan dünyadan göçüp giderler.

Yada iz bıraktıklarını zannederek!

Ama su üzerinde!