Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

İzmir Öykü Günlerinde Eşref Kolçak, Ahmet Mekin ve Ben

İzmir Öykü Günlerinde Eşref Kolçak, Ahmet Mekin ve Ben
 

Kendi fotoğraf makinamdan


Yer: İzmir-Varyant, Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi… Tarih: 12 Şubat 2010, Cuma… Etkinlik: 9. İzmir Öykü Günleri...
.
Saat 12:30’da başlayan ilk günün ilk oturumu sona erdiğinde temiz hava almak ve çay içmek için binanın ön bahçesine çıktık. Baktım, Eşref KOLÇAK ve Ahmet MEKİN salonun kalabalığından ve loş atmosferinden herkesten önce uzaklaşarak, girişe en uzaktaki banka oturmuş, etrafa bakınıyorlar.
.
Bir çay alıp yanlarına gittim ve önce Sayın Kolçak’a “Çay içer misiniz?” diye sordum. “Öyle şeyler içmem!” dedi. Sağlıklı beslenme bilincine sahip olduğu cildinden okunuyordu. Sonra aynı soruyu Sayın Mekin’e sordum; “Evet, ama plastik bardakta içemem,” deyince, gidip büfedeki görevlilerden cam bardakta çay getirmelerini istedim, yanlarına döndüm.
.
- Biliyor musunuz, çocukken okuldan kaçar sizin filmlerinizi izlemeye giderdim, diyerek girdim sohbete.
- Babandan dayak yemeden mi? diye sordu Eşref KOLÇAK.
- Hayır, haberi olmazdı ki… Üstelik o da severdi sizleri, haberi olsa dahi kızmazdı belki.
.
Ahmet MEKİN o son derece mütevazı duruşuyla gülümsüyordu sadece.
- Yakandaki Hayrettin Ağabey’in rozeti mi? diye sordu Eşref Bey.
- Evet, dedim, TEMA Vakfı'nın... Bir meşe ormanına 10 ağaç diktirdiğim için vermişlerdi.
- Ben de isterim bir tane…
.
Cebimde olsa yakalarına hemen takardım birer yeşil meşe yaprağı; ama kendi yakamdakini dahi zor bulmuştum ve 12 yıldır taşıyordum göğsümü gere gere.
.
Çocukluğumda bana aşkın yenilmez gücünü ve kötülerle mücadeleyi öğreten kahramanlarımdan birini bulmuşken, onun bu ufacık isteğini yerine getirmeliydim mutlaka...
.
- Benimkini kabul eder misiniz?
- Ederim, niye etmiyeyim…
.
Yakamdan söküp kendi ellerimle taktım ceketinin rozet iliğine. Teşekkür etti. Çantamdaki makinamı çıkardım, yanımızda duran bir öğrenciden fotoğrafımızı çekmesini istedim. Çocukluğumun iki film başyıldızı aldılar beni ortalarına, poz verdik hepbirlikte. Çocuk gecikince, Eşref Bey yanda bekleyen birine bir soru sordu, deklanşöre -yanda gördüğünüz gibi- tam o anda basıldı…
.
Yarın saat 12:00’de, bu yılki onur konuğu Sayın Tarık Dursun K.’nın yönetmenliğini yaptığı filmlerde oynamış film yıldızlarımızdan Sevda FERDAĞ, Pervin PAR, Serpil ÇAKMAKLI, Ahmet MEKİN ve Eşref KOLÇAK “Edebiyattan Sinemaya Tarık Dursun K. İle Yolculuk” panelinde konuşacaklar. Etkinliğin geniş özetini birkaç gün sonra sizlere okutmayı umuyorum.
.

Bu öykü-blog 16 Şubat günü TRT- Radyo-1'deki Renkli Anlar'da yayımlandı blogdaşımız Vakayinüvis'in seçimi üzerine...

.
Spiker Pınar Kundakçı TEMEL'in o nefis kıraatiyle seslendirdiği öyküyü MP3 olarak kaydettim, indirip dinleyebilirsiniz:

.
http://rapidshare.com/files/351414402/9._Izmir__Oyku_Gunleri.zip.html

Dip not: TEMA Vakfı yetkililerine sesleniyorum; lütfen rozetlerinizi sanatçılarımızın yakalarına iliştirin, erozyonla mücadelemiz daha başarılı olsun!
.
.
.
.
.
.
Günün Sözü: Kendi yaşamınıza girmemiş insanların öykülerini yazmada başarılı olamazsanız; çocukluğunuza, gençliğinize dokunmuş insanları anlatın, başarırsınız.

 
Toplam blog
: 147
: 2923
Kayıt tarihi
: 05.05.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim, çevirmenim, dilmaçım, araştırmacıyım. / Beş kitabım var: Beynin Kimliği, ..