Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Jurnalcilik

Jurnalcilik
 

Jurnalciliğin bir tarihi var mıdır diye bir soru sorulsa “şak” diye cevap vermek kolay olmasa gerek.

Sanırım jurnalcilik ya da halk deyimi ile gammazlama olayı öteden beri alicengiz oyunları ve entrikalarla rakiplerini alt etme, iktidarına muhalefet olanları tespit edip sindirme düşüncesinden gelmektedir.

Türkiye tarihine bakıldığında ise Abdülhamit dönemi jurnalciliğinin derin izler bıraktığı görülür. Abdülhamit kendine muhalefet olanları tespit amacı ile geniş bir hafiye teşkilâtı kurmuştur.

Bu hafiyeler ise belli yerlerde durup önemli-önemsiz kişilerin konuşmalarını takip eder, konuşmaları padişaha bildirir padişahta gerekeni yapardı.

Jurnallenen kişi hakkında verilecek kararda jurnalin veriliş biçiminin etkili olduğunu söylemek ise gereksiz.

Padişahın emri ile ya kafası koparılır ya da hapse atılırlardı. Suçlanan kişinin gerçekten suçlu mu suçsuz mu olduğu ise yeterince araştırılır mıydı? Sanmıyorum. Konuyla ilgili epey kitap yayınlanmıştır.

Günümüz teknolojisi ile deyim yerinde ise “jurnalciliğin kitabı” yeniden yazılmaktadır.

Yasal dinlemelerin hukuka uygun yapılması hükmüne rağmen insanlar iş yerlerine, ofislerine, evlerinin yatak odalarına kadar dinleme cihazları ile dinlenmekte, yaptıkları konuşmalar kayıt edilmekte ve sonra da bu kayıtlara dayanarak suçlanmakta ve yargılanmaktalar.

Böylece kimilerince hukuk “guguk”laştırılmaktadır.

Bu dinleme kayıtlarının ”gerçek mi” yoksa “montaj mı” olduğu ise olayın ayrı bir boyutunu oluşturmaktadır.

Gazetelerde, internet sitelerinde ve televizyonlarda dinleme sonucu tespit edilen konuşmalar “gerçek” olup olmadığına bakılmaksızın yayınlanmakta, yargısız infaz yapılmaktadır. Vebal altına girilmekte, insanların özel yaşamları altüst edilmekte ve kitleler yönlendirilmektedir.

Ve hatta kayıt altına alındığı iddia edilen konuşmalarla insanlar çok kolay ve basitçe suçlanmaktadır.

Kimi gazeteler, televizyonlar ve internet siteleri bunun örnekleri ile doludur.

Demokrasi imiş, İnsan hak ve özgürlükleri imiş, haberleşmenin gizliliği ilkesi imiş, özel hayatın korunması gerektiği imiş hak getire.

Adalet bakanı konuyla ilgili sorulan bir soruya “bu konuda 900 civarında soruşturma açılmıştır” demekte ancak açılan soruşturmaların sonuçlarının ne olduğu konusunda kamuoyuna bilgi verilmemektedir.

Adalet bakanının soruşturulmaktadır söylemine rağmen görünen o ki dinlemeler devam etmekte, kimi bürokratların, işverenlerin ve vatandaşların ortam dinlemesini etkisiz hale getirecek cihazları alıp kullandıkları gazetelere manşet olmakta, vatandaş kendince önlem almaya çalışmaktadır.

Sonuçta…

“Büyük kulağın” hortlaması günümüz demokrasi anlayışına uygun mudur?

 
Toplam blog
: 210
: 910
Kayıt tarihi
: 04.05.08
 
 

Eğitimciyim. Bir insanın çağdaş bir gelecek için, aydınlanma için çok okuması gerektiğine inanıyo..