Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '08

 
Kategori
Sinema
 

Kabadayı

Dün oğlumla izledik Kabadayı filmini. Çok beğendim diyebilirim. Şener Şen gibi, gözleriyle oynayan değerli bir oyuncu sözkonusu olunca, film hemen beş yıldızı hakediyor. Anlayacağınız filmi daha izlemeden beğenmiş oluyorsunuz.Dolayısı ile izlemek için sabırsızlanıyorsunuz.

Yaşanmış, yaşanan ve belki de yaşanacaklar vardı filmin konusunda.Hepsi büyükten küçüğe iç içe geçmiş sürpriz kutular gibi. Çocuklukta oluşuyordu kişiliğimiz. Bize neyi, ne kadar veriyorlarsa bizde o kadar oluyorduk işte.Kenan İmirzalioğlu’nun büründüğü karakter kadar yani.Çocukluğunu sevgi, şevkat ve ilgiden yoksun geçiren kişilerin oturmamış karakterlerinde , kendilerini kanıtlamak için ne kadar kötü yollara başvurduğunu görüyoruz.Silah, eroin, intikam. Ne uğruna? Biri Aşk uğruna olsun, diğeri de Sevgi adına olsun.Aşk, sevgi, sevkat.Bunları çocukluğunda hiç tatmamıştı.Belki bir kere olsun şansı vardı.Herşeyi karşısına alacak kadar gözü karaydı.Asıl silahı , öfkesi ve nefreti idi. Nasıl olsa kaybedecek birşeyi yoktu.İşte Kenan İmirzalioğlu bunları sundu bana filmde.Sunumu harikaydı.”Bir oyuncu , rolüne, ancak bu kadar yakışır” diye düşündük oğlum ve ben.

Şener Şen! Ağır karakter.Gözlerini konuşturuyor.Tövbe ettiği silaha tekrar evet dedi. Evlat sevgisi ve aşka duyduğu saygıdan.Kavuşamadı bir türlü sevdiği kadına.Ama yine de vazgeçmedi sevmekten.Savaşında dostlarına bel bağladı.Malesef, hayal kırıklığı yaşadı.

Dostlarıda onun gibi evlatlarını düşünmek zorundaydılar.Ama yılmadı.Tek başına savaştı.

Ölümüne olsa bile.Evlat için, aşk için, kabadayı Ali Osman hatırına. Sürmeli’yi ve yürekliliğini unutmadı, gurur duydu. Her şeye rağmen. Rasim Öztekin’i ayakta alkışlıyorum. Canlandırdığı eşcinsel rolündeki, sağlam bir karakterin , insanların olumsuz bakış açılarını, nasıl alt üst ettiğini başardığı için.

Film toplumda kiminin birebir yaşadığı, kiminin haberlerde duyduğu, izlediği, kiminin ise manşetlerde okuduğu yaşanan gerçek ama acı olaylar silsilesinden oluşuyordu.Çıkarları için, gözlerini kan gibi hırs bürümüş insanların, işbirliği ile , topluma rahatlıkla zarar verdiklerini Türk Sineması, toplumuna bir kez daha hatırlatmış oldu.Bence: toplumumuzun temelini oluşturan , çekirdek aileden başlayan eğitimin, sevgi ve ilgi bölümü üzerine ebeveynler önemle ve hassasiyetle durmalıdırlar. Sevgi yüklü çocuklar , ruhen sağlıklı bir gençlik, sağlıklı bir gençlik ise ayakları sağlam basan bir toplum demektir. Nefretten, intikamdan, bağımlılıktan, boşluktan, inançsızlıktan uzak bir toplum!

 
Toplam blog
: 62
: 554
Kayıt tarihi
: 11.08.07
 
 

05.09.1969 İstanbul doğumluyum. Halkla İlişkiler mezunuyum. Evliyim. 19 yaşında Cemre adında bir ..