- Kategori
- Sinema
Özgürlüğün Bedeli - Dostluk
Kelebek (Papillon),
Hani kimi sinema filmleri vardır, -belirgin bir konusu olmayan, ticari kaygılarla çekilmiş, polisiye Amerikan filmleri ve toplumun üst tabakalarına seslenen, ‘Meg Ryan’lı romantik fakat izleyicinin kalbine derin bir boşluk duygusu yerleştirmeyen Hollywood filmleri gibi- film bittikten sonra sadece o sinema salonunda kalır. Seninle dışarıya çıkamaz. Çünkü etkisi o kadardır, yani seyirliktir...
Oysa Kelebek o tür filmlerden olmadı, benimle ilkin o küçük odadan; sonra o evden dışarıya, sokağa çıktı. Yaşamıma girdi ve bir haftadır benimle yaşıyor. Gecemin ve gündüzümün ayrılmaz bir parçası oldu.
“Bir film: Kelebek (Papillon), 1973 yapımı bir ABD - Fransa filmi. Steve McQueen ve Dustin Hoffman'ın en iyi filmlerinden. Papillon (Steve McQueen) onca imkânsızlığa rağmen kaçmaya çalışan, bunu yaparken hiç karamsarlığa düşmeyen, esaretin ve kurtuluşun kendi içinde olduğuna inanan Fransız Guyana’sında bir kürek mahkûmudur. Louis Dega (Dustin Hoffman) ise Papillon’un en iyi arkadaşıdır.
Kelebek, özgürlüğe adanmış bir başyapıttır. Arkadaşlığın, bağlılığın, vefakârlığın bu kadar iyi oynandığı, müziğin filmle bu kadar iyi bütünleştiği sayılı filmlerdendir. Filmdeki hapishaneler daha sonra kapatılmıştır. Papillon yirmi beş yaşında mahkûm olmuş, otuz sekizinde kaçmış, altmış yedi yaşına kadar özgürce yaşamıştır.
Kelebek (Papillon) filmin olağanüstü müziklerini Jery Goldsmith yapmış. Henri Charriere'in yazdığı ve gerçek hayat hikâyesini anlattığı kitaptan sinemaya uyarlanmış.”1
* * *
Kitabı okumayanlar üstelik filmi de izlememişlerse eğer; vazgeçmemek, özellikle özgürlüğün ne demek olduğunu henüz keşfetmemiş öykücüklerdir. Dostluğun rengiyle tatlandırılmış kitap-film (Steve Mcqueen ve Dustin Hoffman) Özgürlüğün bedelinin ne denli ağır olduğunu sarsıcı bir şekilde bizlere sunuyor.
Steve Mcqueen'in bana kalırsa en iyi oyunculuğu...
O büyük oyuncuyu anmak adına... Kimi zaman sözcükler tam olarak ne demek istediğinizi vermez. İşte bu anda, o anlardan biri... Bana şimdi susmak düşer...
Kitabı okuyun, kitap okumak ile barışık değilseniz... En azından bu görsel destanı izleyin... Bırakın film kendini anlatsın...
Bir farklılık yaratmak adına, hayat için, vazgeçmeyen, özgür ve dost kalın…
karakusabbas@gmail.com
http://blog.milliyet.com.tr/abbaskarakus
1 Aktaran