- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kaçın tırtıllar "ben" geliyorum...

Sizinki hangisi...
"Pis tırtıl, hain tırtıl lahanaları yedin kıtıy kıtıy".
Zehra kadın'ın bir tarla lahanası gitti, geç döküldü ilacı... "Rıza efendi geç kaldın, yine tırtıllar istila etti koca tarlayı. Lahanaların birtek yaprak iskeletiyle sapları kalmış koca tarlada "geçmiş ola" ... tırtıl mahsüle de zarar verdi uğraşan aileye de.
Bizlerin, sizlerin içinide yiyip bitiren bir kurt yokmudur; günden güne bizi tüketen endişelendiren, kimi hırsımızdır içimizdeki, meraktır kimide, kıskançlıktır bedenimizde konaklayıp yiyip bitiren...
"Aa baksana ayşe hanıma, kılık kıyafeti değişti bir iş var bunda". Sana ne? Ayşe kadın belkide kendine yakışanı bulmuştur sonunda.
"Ali beye bak, daha yeni değiştirmişti arabasını şimdi de yazlık almış Fethiye de" Sana ne? Çalış seninde olur.
"Her akşam mı? Geç geliyor senin herifin" Sana ne? Belkide sıkılıyordur evde.
"Komşum sürekli evinde ne yapsa (kek börek) , gelir bize nedendir, birşey mi isteyecek? Yoksa içime mi sızmak istiyor" Bırak gelsin pastası böreğiyle, belkide isteyeceği şey sendedir izin verde girsin gönlüne sadece senle görüşmek isteyemez mi??? "Hemen art niyet aradın dost eli uzanan komşunda" yuh sana !
"Bu, ne hırs arkadaşım cimrilikten ölüyorsun bir çay ısmarlada paranın bereketini görürsün". Kimi para hırsı bürür, fazla'ca hırs içimize giren kötü tırtıllardan değil mi? Sonunda ya çalarsın ya da milleti dolandırırsın, ee birde battın mı kim çıkaracak seni bu bataktan? (çağırda gelsin pis, hain tırtılın kurtarsın seni düşürdüğü bataktan) kendin için bir şey yaparken çevreni de düşünmelisin...
"Şu Elif'tende uzak dursan iyi olacak". "Ben ne yapabilrim ki; kadın senin arkadaşın hangi vakit gelirsem geleyim kadın evde"...
En kötüsü de bu kıskançlık!!! Hain tırtıl, pis tırtıl yuvamı yedin kıtıy kıtıy... Önce kendine güvenmesini öğren, kaç yıllık eşin, neden ilişkine, eşine saygısızlık ediyorsun... Hem bunca yıllık arkadaşın Elif hanımdan; neden böyle birşey bekliyorsun? Suyu vanası bozulsa sen göndermedin mi eşini tamire... Elif hanım'ın dul olması mı? Bu duygulara itti seni... Yazık valla yazık! Bunca yıllık arkadaşlığa, dostluğa... Yazık küçücük tırtıl yedi bitirdi seni ve çevreni...
Biz insanlar böyleyiz işte içimize kurt düşmeye görsün önce kendimizi tüketir sonrada karşımızdakini yok etmeye bitirmeye çalışırız...
İpek böceğinin ne zordur işi ama yinede usanmaz. O kozayı büyük bir sabırla sarar sarar sonrasında güzelliğini biz insanlara sunar, ipek olur giydirir bedenimizi, başkalaştırır hemen dokunduğu teni... Bugün ipek böceği olun isterseniz dokunun tenlere, şal olun sarın gönülleri... Bugün ipek böceği olunuz; sonunda koza içinde kalacağınızı bilseniz bile!!!
Ya küçüçük tırtıl; kozasından çıkan rengarenk kelebek, kısa ömürlüdür ama gönlünce yaşamısını bilir birkaç günlük ömründe... Çiçeklere konup dans eder, yapraklarıyla... Ya da bir pencereye konar çocukları sevindirir koşturur peşi sıra, mor menekşenin üzerinde belkide resmi çekilmiştir çerçevende... Öncesinde tırtıl olsa da şimdi güzel zarif bir kelebektir...
"Yoksa kelebek mi oldunuz? Bugün çiçekten çiçeğe konup aşık mı edeceksiniz değdiğiniz gözleri kendinize?"...
"Yok yok, siz sevgi kelebeğisiniz gönüllere sevgi tohumları dikeceksiniz, buyurun dikelim birlikte"...