Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Kadıköy tarifeli uçuşlar: FB:2- BJK:1

Kadıköy tarifeli uçuşlar: FB:2- BJK:1
 

Kadıköy tarifeli uçuşlar!



Sarı Kanaryalar, Kara Kartallarla 84 yıllık ezeli rekabette bir türlü yenişememişler, eşitlik varmış, ama 2004'ten beri hep Fenerbahçe kazanmış. Yine bir derbi, yine Kasım'da, "Beraber ıslandık yağan yağmurda" sesleriyle inleyen "Altın Kafes" Saraçoğlu'nda.

Turkcell Süper Lig'in 13. haftası. 13 sayısı uğursuz gibi görünse de ben çok severim onu, farklı gelir bana. Geçen yıl da bahsetmiştim 13'ün uğurundan. Daha 3 hafta önceydi, diğer ezeli ve ebedi rakibi ağırlamıştık, dört dörtlük bir akşam sofrasında, muhteşem bir maçtı. Bu kez yine o maçı andıran bir başlangıç vardı, menü eksik çıktı sadece, ilk gölün mimarları ve atılış şekli bile tıpkısının aynısı. Biri 5. dakikadaydı, diğeri 11. dakikada. Ama hemen cevap verildi fırsatçı Nobre ile.

Nobre çok hırslıydı, atamasa çatlardı, keskin sirkenin küpü gibi. Bir diğeri de Serdar Özkan, ama her zamanki gibi etkisiz kaldı ve faul yapmakla yetindi.

Bugün tam maç saatinde eve geldiğim için maç önü yorumları ve görüntüleri izleyemedim ve canlı anlatımda yazamadım. Yalnız Mustafa Hoca'nın hiç beklenmeyen bir kadro sürdüğü konuşuluyordu ve eleştiriliyordu. Tello, Holosko ve Bobo'dan yoksun bir kadronun başarılı olamayacağı vurgulanıyordu. Bu kadro benim hoşuma gitmişti ama ikinci yarının zorlu geçeceğini düşünüyordum, beklediğimden kolay bir maç oldu. Ölüp ölüp dirilmedik. Holosko girince biraz canlandılar, golü de buldular hem de iki kez, ama maalesef ofsaytta uçtu Kara Kartal.

İlk yarıda Cisse'nin iki sarı kartla oyundan alınması dezavantaj gibi görünebilir, belki fazla ağır bir karardı, daha sert faullerde kart göstermedi hakem. Bünyamin Gezer beni de şaşırttı doğrusu, Fenerbahçe'nin onunla kazanamadığını söylerlerdi hep.

Ehh, artık biraz da bizim Kanaryalardan bahsedeyim:

Oyuna Fenerbahçe kontrollü başladı. karşılıkı ataklar oldu ve golü erken buldu, çok çok göz doldurmadı futbolları fakat güzel pozisyonlar da olmadı değil, maçın sonlarına doğru Dievid'in bir rövaşatası vardı, Rüştü kurtardı, gol olsaydı tüm haftaya damgasını vururdu. Güiza'nın Kezman'a 5 kez daha fark attığı yüzde yüz gollük pozisyonlar var, Güiza'nın 5 yaşındaki oğlu olsa o topları kaleye yollardı.

Onun golüne sevinmedik bile, neleri kaçırdı neleri?

Benim gözüme çarpan Alex'in mutsuzluğu, iyi oynamadı. Aragones sürekli Carlos ile kontakt kurdu, sanki gizli kaptandı Carlos. Uğur ve Kazım da bencil oynadılar, gerçi Güiza'ya yolladılar da ne oldu?

Derbi öncesi Beşiktaş favori gibi gözükse de, bahis şirketleri Fenerbahçe'ye daha fazla şans vermişler. Maç ikinci beraberliğe yakındı. Mustafa Denizli hamle yapmakta geç kaldı, tüm eleştiriler ona gelecek. Beni de şaşırttı Mustafa Hoca, ona çok güveniyordum. Aragones'in hamlesini bekledi belki. Belki de Saraçoğlu'nun atmosferinde kendini kaybetti ve hayallere daldı. Heyecanlı gözüküyordu. Rüştü de öyle.

İyisiyle kötüsüyle, bir derbi daha güldük, zaten derbilerle idare ediyoruz bu sezon, o da bize yeter. Dün Trabzon ve Kayseri de puan kaybetti, darısı yarınki maçın başına. Rakiplerin yardımıyla düşe kalka gidiyoruz işte zirveye.

Herkes farkında ki; Fenersiz zirvenin tadı-tuzu yok!

Beşiktaşlılar adına üzüldüm ama elimden teselliden başka birşey gelmiyor...

Üzülmeyin, İnönü Zaferi hazırlıklarına şimdiden başlayın!

Geçmiş olsun! Biz de fazla sevinmeyelim, bu Denizli'yi geçtik, daha asıl Denizli var, Antalya var, Giray Bulak ve Ersun Yenal var. (Sıralama karışık)

Hadi size iyi okumalar!

Selam ve sevgilerimle!


Resim:

http://www.fenerbahce.com/haberler/31644.php
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara