- Kategori
- Felsefe
Kadim Mısır'dan sufizme hakikat yolculuğu

Dünyanın spiritüel düzeninde bütün olup bitenler, birbirine görünmez bir iple bağlıdır. Yüzyıllar öncesi Mısır Mabetlerinde gerçekleşen inisiyasyonlarla, günümüze kadar gelen Sufizm öğretilerinin benzerlikleri yadsınamaz.
Osiris’le başlayan, Hermes okullarında devam eden Kadim Mısır’ın ezoterik öğretileri, daha sonra Orfe ,Eflatun ve Pisagor’la Yunan Mabetlerine ulaşmıştır. Bununla da kalmayıp, Pisagor ve Eflatun ekolünden gelen İskenderiye Okulu mensupları, İslamiyet’in Arap Yarımadasında hızla yayılmasıyla, Müslümanlığı seçip, ilimlerini İslam anlayışıyla yoğurmuşlardır.
İslami Öğretilerin başlıcalarından olan Sufizm , Yunanca bir sözcük olan ‘’sofos’’tan türemiştir. Akıl ,hikmet ,bilgelik anlamına gelen bu öğretiyle, Kadim Mısır ve Antik Yunan’ın öğretileri arasında paralellikler yukarıda anlattığımız sebeplere dayanır.
Birey, ruhsal bir yolculuğa çıktığında, ulaşmak istediği hakikatın, aslında asırlardır bir çok farklı din ve farklı kültürlerin aydınlanmış ruhları tarafından, defalarca tekrar edilmiş olduğunu farkedecektir. Apollan Mabetlerinde rastlanan ‘’Kendini bil’’ ifadesi yüzyıllar sonra ‘’Kendini bilen Rabbini bilir.’’ Manasıyla su yüzüne çıkmıştır. Asıl olan tektir. İfade şekilleri değişik olsa da yolda karşılaşılacaklar aynıdır. İşte yolculuğunuza ışık olacak farklı inisiyatik öğretilerin benzer mesajları:
ORFE : Eşyanın prensibine yükselebilmek için kendi, iç aleminin derinliklerine gömül. Bedenini düşüncelerinin ateşiyle eritip yak. Alev nasıl odundan serbestleşiyorsa, sen de maddeden kopup serbestleş. Ruhun ancak o zaman ezeli ve ebedi olarak yükselebilir.
PİSAGOR: İnsanın hakikatı kendi iç aleminde bulması için kendi içine nüfuz edip, güçlerini oraya yoğunlaştırması gerekir. Ancak bu birkaç günde olacak bir şey değildir. Yıllar boyu egzersiz yapmayı, zeka ve irade arasında ahenk kurmayı gerektirir.
HZ.MUSA: Dünyasal zaaflara karşı savaş açmak gerekir. Mücadele ederek onları düzeltmek üzere, ta kaynağına kadar inip, ateş yardıma çağrılır. Bu ateş seni yakıp tutuştursun ve kavileştirsin. İşte o zaman olursun ve bunun adı iradedir.
HERMES: Derin bir etüd ve ısrarlı tatbikat sayesinde, insan evrenin okült güçleriyle şuurlu bir biçimde ilişkiye girebilir. Doğrudan spiritüel bir algılama yeteneğine kavuşabilir. İşte bu da ruhun kendi kendini yaratışıdır. Ve üst planda tomurcuklanışıdır.
MEVLANA: Yanmaktan başka çare yoktur. Aşk ateşinde yanmayan gönül soğuktur, hamdır. Maddi gıdalarla beslenen bedenler, toprağa verilecek kurbandır. Pişmek, yanmak ve aşk ateşiyle kavrulmak bir kabiliyet, bir istidad işidir. Bil ki yanıpta kül olmadan kemale eremezsin.
Hakikat için yola çıkan seyyahlar, binlerce yıllık dünya tarihini tavaf ederlerken, ışıklarıyla döneme damgasını vuran zat-ı muhteremlerin ifadelerindeki benzerlikleri görecektir. Bu yolda ilerleyen yolcuya, kendi içine dönmesi, ateşin içinde yanması, sabırlı ve ısrarlı olması önerileri, her dönemde her öğretide tekrar edilmiş mesajlardır. Ateşi harı artsında, yananlar kül olsun. Ölmeden önce ölmek her kula nasip olsun.
Ayperi Ferda Oral
Eğitimci -Yazar