Kadın güzelliğinde bitki mi, kozmetik mi?-3/3

Kaldığımız yerden devam ediyoruz kozmetik içindeki bulunan kimyasalları anlatmaya.

Formaldehit: Şampuan, sabun ve cilt kremlerinde bulunur. Zararı: Alerjik reksiyonlar, baş ağrısı, astım tehlikesi

Sodyum lalurylr sülfat: Diş macunu şampuan ve losyonlarda bulunur. Zararı: Bağışıklı sistemi zayıflaması, alerji

Pudra: Cinsel bölgelerde kullanıldığında yumurtalık kanseri riski.

Kloral hidrat: Deodorant ve benzerlerinde bulunur. ter bezlerini düzenli çalışmasını bozarak sivilce ve akne ve siyah noktaları oluşturur. Ayrıca vücudun su-tuz dengesini etkiler.

Listeyi uzatmaya kalsam herhalde 3 gün yazarım. Arzu edenler ilgili sağlık kuruluşlarının kanıtlanmış verilerine bakabilir. Kısaca kullandığımız kozmetiklerde sayamayacağımız kadar zararlı madde bulunmaktadır.

Gelelim televizyonlarda ve internet sitelerinde boy boy gözümüze sokulurcasına reklamı yapılan bitkisel kozmetiklere. Doğal sabun, doğal maske, doğal bilmem ne. Hatta daha ileri gidilerek: tutmuşlar bir aktar, bir katar, adam başlıyor bitkilerin nasıl da mucize olduğuna. Bıraksan adamı, dünyada çirkin kadın bırakmayacak. Elbette ki bitkinin faydalarını biliyorum. Ancak doğru faydalarını bilirseniz bitkinin o zaman sorun yok. İbni Sina’nın (batıda Avicenna diye bilinir) bu konudaki eserleri Avrupa’da 400 yıl ders olarak okutuldu.

Organik diye piyasaya sunulan kozmetik ve benzeri ürünlerin en az kozmetik kadar zarar verdiğini hiç düşündünüz mü? Diyeceksiniz ki bunlar; meyveden, sebzeden, dulavrat otundan vs.yapılıyor. Haklısınız. Ancak bu doğal ürünlere, raf ömrü uzun olsun diye kimyasallar katılmaktadır. Ayrıca renklendiriciler de cabası. Açıkcası bitkisel veya organik kozmetiklere de dikkat etmek gerekir.

Sonuç olarak hem kozmetik hem de bitki türevli organik ürünler çok ince süzgeçten geçirilerek kullanılmadır. Öncelikle cilt yapınızı, sağlık ve alerji durmunuzu, çalışma tempo ve şeklinizi bilmeniz gerekmektedir. Çalışma temposu derken, ofiste mi dışarıda mı çalışıyorsunuz? Sürekli araçta mısınız ya da işiniz spotlar altında mı, yoksa serin yerde mi? Bunların hepsi birer etkendir. Buna uygun, gerekirse uzman birinden yardım alınmalıdır. Kulaktan dolma ya da dergilerdeki ilanlara bakarak kozmetik seçmeyin. Mutlaka etiketlerini okuyun. Son kullanma tarihlerine dikkat edin. Hatta satın almadan önce size uygun olan kozmetikleri vücununuzun küçük bir yerinde kullanarak test edin. Bakın ne gibi tepkime gösteriyor cildinizde. Yani hassasiyetiniz nedir bu kozmetiğe karşı? Yağlı cilt farklı tepki verir, kuru cilt ise bambaşka iç savaş çıkartır, nedensizce!

Şimdi genç ve güzel görüneyim diye kendinizi daha da yaşlandırmayın. Tanıdığım birinin sözü: Bu kadınlar makyajını madem gece silecekler, o zaman niye sürüyorlar?

“Her şeyin başı sağlık. Unutmayın!”