- Kategori
- İlişkiler
Kadın halleri
Kadınları bilirsiniz işte, çocukluktan beri bize öğretilen şeylerin peşinde koşmaktan hayatı kaçırıyoruz bazen. Neden hep başkaları için yaşıyoruz, kendimiz için birşey yaptığımızda suçluluk duyuyoruz. Her zaman sevecen, yumuşak, sorunları çözmeye çalışan hatta bu sebepten genellikle arada kalan biz değilmiyiz.
Eskiden yaşlanmaktan korkardım. Genç olmanın bir avantaj olduğunu düşünürdüm çevremden gelen ilgi ve alaka karşısında umursamaz gibi görünsem de için için hoşlanırdım .Yıllar geçtikçe pek bir şey değişmediğini fark ettim. Belki giyim tarzım , makyajım hatta bedenim bile değişti. ama ben hep aynı benim. Genç ya da yaşlı çok bir şey fark etmiyor. Hani derler ya insan yedisinde ne iste yetmişinde de odur. Doğru demek ki.
Uzun zamandır farkındayım ki eşim Bayanların hanım hanımcık giyim tarzından hoşlanıyor. ince çoraplar topuklu ayakkabılar etekler falan. Ahhhh ah, Bunların ne kadar rahatsız olduğunu bir bilse Orta yaşa gelmişim ben bilmiyorum eşim söyledi. Son alışverişe çıkışımızda eline almış olduğu boyuna çizgili pastel tonlardaki erkek yakalı ipek gömleği denemem için şiddetle ısrar etti. Kırmak da istemiyorum onu nasıl ifade etsem.
-Evet çok hoşmuş ama sence de biraz daha orta yaşa hitap etmiyor mu dedim.
-Eeeee tamam işte 70'in yarısı 35 değilmi . Orta yaşsın işte. Asma yüzünü öyle sana göre insan ömrü 120 sene her halde.dedi.
-Ay, neyse ne. istemiyorum onu işte. Gelme üstüme
Efendim böylece orta yaş olduğumu öğrenmiş oldum bende.
Şu erkekler kadın ruhundan anlamıyorlar işte. Biz olsak en kötü haberi bile yumuşatarak, üzmeden incitmeden nasıl söyleyeceğimizi düşünürüz. İnsanın yüzüne tokat gibi orta yaşsın sen denirmi? Ehhh, ne yapalım Allah eksikliklerini göstermesin. Biz onlarsız onlar bizsiz olmuyor
İşi gereği başka bir ilde yaşayan arkadaşım pazara gitmiş satıcıdan kendisine yarım kilo havuç vermesini istemiş satıcı da yarım kilo havuç mu olur bacım daha fazla alsana demiş. Arkadaşım da ben yalnız yaşıyorum tek başıma yiyemem yiyebileceğim kadar alıyorum deyince Satıcı, bacım yalnız yaşanırmı evlensene kendine acımıyorsun bari erkeklere acı demiş. eeee lafa gelince öyle de pratikte o kadar kolay değil o denklem
Bir defa 4/4 lük olacaksınız o çok diyorsanız 4/3 lük amaaaan işte, elinizden gelenin en iyisi diyelim şuna . Zira iyice kızışmış vaziyette piyasa fevkaladenin fevkinde hatunlar var. Yoksa velinimetinizi kaptırırsınız halimallah. Bu zamanda er kişinin en kötüsü bile el üstünde;
Levent Kırca'nın bir parodisini hatırlıyorum. Kadın eşi tarafından dövülmüş .Kaşı açılmış , gözü morarmış, dudağı patlamış.
Kendisine mikrofon uzatılıyor.
-Hanımefendi eşiniz sizi dövüyor bu konuda ne diyeceksiniz.
-Heeee, beni dövecek tabi gidipte elin gancıklarını mı dövsün?
Eh kendince haklı tabi velinimet meselesi işte. keşke baktığı pencereden başka manzaralar da görebilse ama malesef yok işte görüş açısı o kadar. o kadarına izin vermiş hayat.
Kadın kadının kurdudur derler. Belki de doğru söylüyorlar hep başka bir kadının sahneye çıkmasıyla yıkılmıyor mu yuvalar.
Daha yeni gazetede okudum Yazar gittiği futbol maçındaki Karadenizli bir arkadaştan bahsediyor. Karadenizli vatandaşımız yanındakilere ballandıra ballandıra rus hatunlardan bahsediyor yaşadığı maceraları anlatıyormuş. Yazarımız dayanamayarak dönüp soruyor
-Sürekli rus bayanlardan bahsediyorsunuz eşinizi aldatmaktan rahatsızlık duymuyormusunuz?
-Niye duyayuk daaa? Onlar da senelerce kariyuk diye bizi aldatmuşlar.
Eeee, başta da dedik ya fevkaladenin fevkinde hatunlar var diye.