- Kategori
- Aşk - Evlilik
Kadın iç sesi: Dayak istiyorum??
Türkiye'de ismi verilmeyen bir kurumda yapılan bir anketten ilginç sonuçlar çıkmış.
Tabii 173 kişilik bir denek grubunun sonuçları ne kadar geneli bağlar bilemem ama bu sonuçlar da düşündürücüdür.
Üstelik bu kişiler üniversite düzeyinde eğitim alan kişiler.
Konumuz, kadına karşı şiddet.
Bu grup diyor ki ''Kadınlar içten içe dayak yemeyi arzular.''
İster mi?
Ataerkil aile yapısı, böyle gelmiş böyle gider zihniyetinin hala egemen olduğu bir ülkede kadın da herhalde dayak yemem lazım düşüncesiyle dayağa boyun eğmektedir.
Yani bu bir istem değil bir kabullenme.
Dışarıda ezilen, büzülen erkek evde şiddet uyguluyor.
Efendim ben sinirli adamım diyenlere soralım kaç kere dışarıda sinirlenmişler?
Bir da kadın hakettiği için dayak yiyor diyenler var.
Ya erkek hakettiğinde??
Bazı belediyelerin bastırdığı kitapçıklarda eşinizi hafifçe dövebilirsiniz yazdı, biliyorsunuz.
Kadın hakeder, erkek ne yaparsa kafi öyle mi?
***
Burdan yola çıkarak diyebiliriz ki kadına karşı şiddet çok büyük bir toplumsal sorun.
Evde ezilen kadın çocuklarını da ezik yetiştiriyor.
Bu sorunun ilerlemesinin en önemli nedenlerinden birisi de kadınların bu şiddeti ''normal'' sanması.
Erkeğin şiddetinin bir sevgi gösterisi sanması.
İnsan sevdiğine kıyamazken bu nasıl sevgi?
Bir de şiddeti geçici sananlar var.
Hayır.
Hani aldatan erkekleri affetmeyin devamı gelir mutlaka diyoruz ya, aynı şey şiddet için de geçerli.
Bir kez başlarsa, boyun eğdikçe devamı gelir.
Oysa şiddet gösteren erkekler basit erkeklerdir.
Güçsüzdür.
Biraz olsun tepki gösterilirse hemen söner o havası.
Kendine güvenen, kaliteli, olgun erkekler kadınına şiddet uygulamaz.
Dayak kadına yararlıdır yalanı da bu şiddeti yaşayan ve artık kanıksamış bireylerin sözü olabilir.
Şiddet nasıl yararlı olur?
***
Gençler arasında da bu şiddeti savunanların sayısı fazlaca.
Evde babanın otoritesini kendine örnek alan genç erkek sevgilisine de aynı şekilde davranıyor.
Sanıyor ki ben böyle davrandıkça beni daha çok sever.
Aslında bir bakıma evde de her şeye boğun eğen genç kızlar erkeğin bu şiddet gösterisine de boyun eğer.
Bu toplumsal bir alışkanlık halini almıştır.
Şiddet, aşağılama, hakaret artık sevgi gösterisi olmuş durumda.
Bu konunun en önemli çözümü şüphesiz eğitim.
Şiddetin kadınların kaderi olmadığının, gerekirse tepki gösterebileceğinin belirtilmesi ve şiddete dair ezberlerin bozulması gerekiyor.
İşte yazının konusunu oluşturan anket bu ezberlerin bir sonucudur.
Sorun hakkında çalışan kurumlar gittikçe artıyor ancak Devletin de ağırlık vermesi gerekli.
Bir toplumun gelişmişlik düzeyi kadınlarının düzeyiyle ilgili.
Siz istediğiniz kadar biz gelişiyoruz, büyüyoruz deyin, şiddeti çözemediğiniz sürece tek adım ilerleyememişsiniz demektir.
Özgün Kaplama