- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kadın olmak
Ahlak nedir acaba?
Namusla beyin ve örf adet arasına sıkışmış, insanın kendini kandırarak boş kalple, yaşıyormuş gibi kendini kandırması mı?
Birlikte yaşamanın, evlenmenin en önemli paylaşımlarından birisi, ülkemizdeki çoğu kadınların ayıp, ahlaksızlık diye öğrendikleri, yetiştirildikleri bir olgu.
Hiçbir erkekle el ele bile tutuşmadan evlenen ve duygusallık nedir bilmeyen, bir erkeğin elini tutsa ahlaksız olacağını düşünen bir kadın topluluğu.
Zor taşralı ve kadın olmak... Fiziksel yıpranmaların ötesinde, doğrudüzgün kadın olduğunu bile anlayamadan ölüp gitmek. Karnından sıpayı, misali tek işlevi çocuk doğurmak olan ve tek kadınlığı neredeyse çocuk emzirmek olan kadınlar...
Bunların sevgi hissetmesi de doğal ve gerekli değil mi?
Kimi uzaktan bir bakışla bulabildiği veya bulduğunu zannettiği bir sevgiye bile ahlaksızlık diye dokunamazken...Hatta bakamazken...
Çoğu, okuduğu kitaplarda veya seyrettiği filmlerde zannederler sevgiyi... Ah öyle kadın olmak...
Hırpalanan, iş yapmaktan ağrıyan vücutları, çocukların ne olacağı ve nasıl doyacağını düşünmekten yorulan beyinleri...
Akşam olup yatağa girdiğinde, hırpalanan ruhları...
Ahlaklı ama küçücük bir sevgi kırıntısı yaşamamış kadınlar...
Ahlaklı olmaktan daha zor olan belki de, sevgisizlikten çoraklaşan kadın kalplerini taşımak galiba.