Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kadın sorunu

Kadın sorunu
 

Bir inanışa göre kadın ve erkek, kuşun iki kanadı gibi; kanatlardan birisi güçsüzse kuş uçamaz. Kuşun uçabilmesi için her iki kanadın da aynı oranda güçlendirilmesi gerekir.

Sosyal kalkınmada kadının yeri ve sivil toplum kuruluşlarının önemi 2000 li yılların insanlık ailesinin önemle üzerinde durduğu yada durmaya çalıştığı konulardan birisi. Bu yazımda bu konudaki bazı gelişmeleri sizlere aktarmaya çalışacağım.

Kadınlık yada erkeklik; Bir nitelik. İnsan cinsiyetini belirleyen fizyolojik bir farkla başlayıp yaşam boyu kişiliğin gelişmesiyle bütünlenen bir özellik.

Yer yüzü erkek ve kadınlardan oluşuyor. Kadın ve erkeğin birleşme anındaki belki de genetik rastlantılar sonucu, doğacak bebeğin erkek yada kız olmasına yol açıyor. Bir genetik rastlantı yüzünden yüzyıllardan beri tüm hakları engellenen, kendileri ve değerleri yok sayılan, sorunları görmezlikten gelinen, üstelik dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlara daha yoğun bir şekilde dikkat göstermemiz gerektiği düşüncesiyle bu konuyu gündeme getirmek istedim. Bugün birçok ülke (1980) Birleşmiş Milletler konferansında kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi konusundaki önerileri yasalaştırıp yürürlüğe koymuşlardır. Türkiye ise 1985 yılında yasalaştırıp yürürlüğe koymuştur. Her ne kadar eşitlik ilkesi yürürlüğe girse de düşünceleri yasalaştırmak yeterli olmuyor. Çünkü yasaların uygulanmasının engelleyen gelenek ve görenekler buna engel oluyor. İşte bu noktada toplumu törelerden daha üst bir kültüre taşıyabilmek adına eğitimden ekonomiye, politikadan-teknolojiye kadar yaşamın her alanında köklü değişmeleri başlatmak gerekiyor.

Toplumun değer ölçülerinden kadının üstlendiği rollere, ekonomiden eğitime her alanda köklü değişmeler sağlanmadıkça, kadın haklarına ilişkin hiçbir şey sağlanamayacaktır.

Burada hemen şunu belirtmek isterim; Kadın hakları, insan haklarıyla bir bütün olarak algılanmalı birbirinden ayrı düşünülmemelidir. Yalnız kadın hakları ve sorunları, ekonomik, politik, toplumsal sorunlardan ve haklardan ayrı şeyler değildir. Dünyadaki birçok hükümet ulusal kalkınma planlarında kadının kalkınmasına yönelik özel bir program ayırdı. Bazı hükümetler ise yasal haklarını arayabilmeleri için ücretsiz yasal danışmanlık hizmetleri örgütünü kurdu ve yürürlüğe koydu. Ayrıca yine birçok ülke kadınların sorunları karşısında hükümetler düzeyinde çeşitli konularda kararlar almışlardır. Bunlardan bazılarını sizlere aktarmak istiyorum. Çalışma ve olanaklarda eşitlik, eğitim ve öğrenmede eşitlik, evlenmede eşitlik, her türlü ayrımcılığın önlenmesi, hamilelikte ücretli izin, bakım ve koruma. Ekonomik ve sosyal alanda ise; Kadın ekonomik ve sosyal hayatta düşünce ve davranışlar geliştirmelidir. Eğitimle kişiliğini ve davranışlarını geliştirmelidir. Tarım sanayi ve hizmetler kesiminde, ekonomik yaşantıya katılımı artırmak, sağlık sosyal ve hukuksal güvenliğini sağlamak. Böylece kadının statüsünü genel olarak geliştirmek üzere eşitlik içinde sosyal, ekonomik ve kültürel siyasi alanlarda ise hak ettiği statüyü kazanması gerekmektedir. Ekonomik özgürlüğü olmayan kadın, giderek toplum içindeki karar alma ve verme yükümlülüğünü yerine getiremiyor. Kadınlar kendilerine yüklenen ekonomik ve politik kökenli roller altında sıkılıyorlar. Tüketim toplumunun bireyi oluyorlar.

Genellikle kadının statüsü erkek statüsünün türevi sayılmaktadır. Kadın birey olarak değil erkek yakınlarına bağımlı olarak ele alınmaktadır. Bu nedenle de kadın; eğitim yada uzmanlaşma gerekmeyen işlerde çalıştırılıyor, sendikası yok, genellikle yarım ya da çeyrek gün çalıştırılıyor, çocuk doğurduktan sonra işlerini bırakmak zorunda kalıyorlar çalışacak duruma geldiklerinde yeniden iş bulamıyorlar.

Bir de iletişim araçlarının kadının kişiliğine değil de dişiliğine ilgi göstermesi kendisini geliştirmede önemli bir engel olarak karşısına çıkıyor. Kadının güzel görünme, çekici olma zorunluluğu, modaya uyma zorunluluğu ve bunu gerçekleştirmek için daha çok tüketime itilmesi tüketici kadın rolünü benimsemesi yapay dişilik rolünün birer parçası olarak kadını olduğu yere çiviliyor.

Her şeye rağmen kadınlar eğitim görsün ya da görmesin, tüketici olsun ya da olmasın, çalışsın ya da çalışmasın (kadın mutlaka çalışıyor) burada önemli olan, erkek ya da kadın, kendini insan yapan değerlerini geliştirebilirse o zaman kadın hakları ve sorunları yerini ekonomik, politik ve toplumsal yaşamın her alanına üretimiyle, kişiliğiyle yaşantısıyla katılan insanların sağlıklı ilişkileri alacak. Savunulması gereken haklarını birlikte savunacakları gerçeğidir.

Kadınların hukuk ve sosyal alanda eşitliğinin gelişme ve gerçekleşmesinin sağlanması ve bunu dünya koşullarına uydurmak, uluslar arası kongrelerde kadınları temsil ederek kadın haklarının gelişmesi için çalışmalar yapmak hükümetlere önerilerde bulunmak, kadın ve çocuk sağlığına ilişkin hizmetler sunmak kafası ve yüreği çalışan tüm insanlığın birinci derecedeki görevleri arasındadır. Kanatlarının gücü eşit olan kuşun göreceği çok şeyler var.

Turabi DEĞERLİ

 
Toplam blog
: 14
: 2948
Kayıt tarihi
: 12.09.08
 
 

Sanatçı, yazar, besteci, şair, koro şefi, Turabi DEĞERLİ 1990 Yılında E. Ü Devlet Türk Müziği Konse..