Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Kadina yönelik şiddet kavramı ve Uluslararası zemindeki yaptırımları (III)

Kadina yönelik şiddet kavramı ve Uluslararası zemindeki yaptırımları (III)
 

Kadına Siddet-3


Sevgili Okurlar;

İki haftadır değerlendirdiğimiz konuyu bugün uluslararası ülkeler bazında değerlendirelim ve noktalayalım.

Kadına şiddet konusunda uluslararası arenada durum nedir ?

Kadına şiddet konusu daha çok tecavüz ve taciz başlığı altında toplanmaktadır.

A. Amerika Birleşik Devletleri :

Bilindiği üzere Amerika Birleşik Devletleri istatistiksel açıdan veri toplama ve bunları analiz etme konusunda dünyanın en gelişmiş ülkesi. Birleşik Devletlerde kısa adı RAINN olan (RAPE, ABUSE & INCEST NATIONAL NETWORK) adında kuruluş  tecavüz ve taciz olaylarına muhatap olmuş kişilere dayanarak bir istatistik veri üretiyor.

Dikkat ediniz, Birleşik Devletlere ait çok ilginç istatistikleri aşağıda paylaşacağım.

1. Her 6 Amerikalı kadından biri tecavüz kurbanı olmuş. %14.8 i tamamen tecavüze uğramış, % 2.8 bu eyleme maruz kalmış ama tecavüz gerçekleşmemiş.
2. Yaklaşık 18 Milyon kadın tecavüz ile ilgili bir olay yaşamış.
3. Tecavüze uğrayan kişilerin % 90 ı kadınlar
4. Tecavüz kurbanlarının % 80 i beyaz kadınlar
5. 2004-2005 yılında 64.000 den fazla kadın tecavüze uğramış ve 3.000 den fazla kadın bunun sonucunda istenmeyen gebelikle karşılaşmış.
6. 2007 yılandaki istatistiğe göre 248.000 den fazla kişi cinsel saldırıya uğramış.
7. Her iki dakikada bir Birleşik Devletlerde Cinsel Saldırı gerçekleşiyor.
8 1993 yılından beri tecavüz ve taciz vakalarındaki artış % 60 artmış.

Bu verileri daha da çoğaltmak mümkün.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Ulusal bir Tecavüz Yasası yok. Ancak her bir eyalet için farklı yasalar mevcut. Ve bu yasalar katı. Bunun son örneğini de zaten görmüştük. IMF Eski Başkanı Dominique Strauss-Kahn Mayıs 2011 de 32 yaşında bir bayana cinsel taciz ve tecavüz girişimi ile New York'ta tutuklanmış, 5 Milyon Dolar kefalet talebi reddedilmiş, ev hapsine mahkûm olmuş ve 1 Temmuzda ev hapsi sona ermiştir. Ev hapis ile beraber IMF Başkanlığı da sona ermiş ve tüm dünya kamuoyunda tutuklama girişimi yankı bulmuştur.

Birleşik Devletlerde tutuklamaların % 28 gibi bir oranı tecavüz suçlarından oluşmaktadır. Tecavüz ile ilgili bir takim cezalandırmaların yaptırımı ömür boyudur. Tecavüzün şekline göre (zorlama ile uyuşturucu zoruyla, şiddet yolu ile üçüncü kişi yardımı ile) 10 yıl, 15 yıl ve omur boyu şeklinde değişmektedir.

B. Kanada :

Kanada’da tecavüz kelimesi kullanılmamaktadır. Cinsel Saldırı kelimesi literatürde vardır ve cezai yaptırımlar buna göre uygulanmaktadır. Burada da tecavüz eyleminin şeklinde göre 10 ila 20 yıl arasında cezalar verilmektedir.

C. Fransa :

Fransa’da da yasa koyucu tecavüz vb eylemleri ağır cezalarla cezalandırmaktadır. Minimum 15 yıldan başlamaktadır. Ağırlaştırıcı birtakım maddelerin olması halinde (çocuk tecavüzü, 15 yaş altı tecavüzü vs) 20 yıl, ölümle sonuçlanması halinde 30 yıl, tekrarlanması veya işkence ile ilişkilendirilse ömür boyu hapisle cezalandırılmaktadır.

D. İngiltere :

İngiltere’de Cinsel Suçlar Sözleşmesi-2003 Antlaşması adı altında cinsel suçlar hükme bağlanmıştır. Burada tecavüzün tanımı yapılmış ve buna istinaden cezai yaptırımlar öngörülmüştür.

E. Almanya

Alman yasalarına göre tecavüz ve taciz 2 yıldan az olmamak üzere 10 yıl veya ömür boyu mahkumiyete kadar gidebilir. Yine diğer ülkelerde olduğu üzere ağırlaştırılmış fiiller cezanın içeriğini belirler.

Sonuç ;

Kadına yönelik şiddetin cezalandırılması Türkiye’de olduğu gibi Avrupa ve Birleşik Devletlerde de suç unsuru sayılmaktadır. Aslında bireye yönelik şiddetin cezalandırılması esastır. Ancak günümüzde, toplumlarda şiddete maruz kalan genelde kadın olduğundan şiddete dönük cezai yaptırımlar bu adla anılmaktadır. Şiddete maruz kalan kadınların %20 sinden fazlası resmi makamlara başvurmamaktadır. Bu konuda yeterince bilgi sahibi de değillerdir. Korku, ekonomik bağımlılık, cesaret eksikliği, adli makamlarca elle tutulur bir sonucun çıkmayacağı endişesi ve korku bunun başlıca nedenlerindendir.

Kadınların Türkiye’de toplum yaşamında hakkettikleri yerden ne yazık ki uzaktadırlar. Türkiye’de bölgesel olarak bakıldığında Marmara ve Ege Bölgesi dışında kadınlar toplum yaşamında geri plandadırlar. Halbuki Türkiye’nin bütünü ele alındığında kadınların, iş dünyası ve sosyal platformlarda gücünün artması Türkiye’nin uluslararası arenada farkındalığını arttıracaktır.

Son yıllarda kadına yönelik şiddet basında oldukça fazla yer almaktadır. Sokak ortasında eşini döven erkekler, işe giderken kaçırılan ve tecavüze uğrayan evli kadınlar, ufak yaşta onlarca kişinin tecavüzüne uğrayan genç kız çocukları, yüzüne kezzap atılan, başı kesilen kadınlar ve bunun gibi şiddet haberleri toplumu oldukça rahatsız etmektedir.

Bu ve bunun gibi ağır cezai yaptırımların uygulanması halinde bu olayların önüne bir nebze geçilebilir. Ama hepsinden önemlisi, eğitimdir. Bireyler eğitilmedikçe, kadın bir meta olarak görüldükçe ve bu kültürel sorun çözülmedikçe bu tip olayların önüne geçilmesi kaçınılmaz olacaktır.

Dünya ve Türkiye’de sadece kadın değil, herşeyden önce kadın/erkek ayrımı gözetmeksizin BIREY HAKKI herşeyden önce gelmelidir.

Türkiye’nin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, bu konuda alması gerek epey bir yolu daha vardır.

Tüm okurlarımızın yeni yılını kutluyor 2012 yılının herkese sağlık, huzur, mutluluk getirmesini diliyorum.

 

Mutlu Yıllar…

 

Caglayan ATES

caglayanates@yahoo.com

info@caglayanates.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 31
: 2620
Kayıt tarihi
: 06.05.10
 
 

İlk ve orta öğrenimimi yurtdışında yaptıktan sonra 1998 yılında IU İşletme Fakültesinden mezun ol..