Kadınan korkan erkek şeriat ister

Sabahın saat 08.00’i her zaman olduğu gibi işe gitmek üzere servis otobüsüne bindiniz. Çalışanların çoğunluğu kadın olan kamu kurumunda çalışmaktasınız. Dolayısıyla otobüste bayan memureler çoğunlukta. Tüm çalışanlar birbirleriyle tanıştırlar. İşe gitmemiz yaklaşık 1 saat sürüyor. Yol boyunca yanınızda, sağınızda- solunuzda, önünüzde- arkanızda oturanlarla değişik konularda sohbet ederek işe gitmektesiniz. Bazı çalışan arkadaşlarınız uyuyarak geçiriyor yolculuğunu. Önünüzde oturan iki bayan derin bir sohbet içindeler.Gündemle ilgili değerlendirme yapıyorlar. Bu arada Ayten, Zerrin’e “KADINLARDAN KORKAN ERKEKLER ŞERİAT İSTER” diye bir tümce kulandı.Bu değerlendirmeyi ilk kez duymuşunuzdur... İlginizi çeker. Benim de çok ilgimi çekti. Ne demek istemişti. Gerçektende şeriat isteyen erkekler kadınlardan korktukları için mi istiyorlardı. Veya kadınların okumalarına, çalışmalarına karşı çıkışları korktukları için midir? Saltanatlarının ellerinden gitmesinden korktukları için midir şeriat istemeleri. Ben bu konuda uzman değilim. Ancak gerçekten araştırılması gereken bir konu olduğu inancındayım.

Seçim sathına girdiğimiz şu günlerde her nedense kadınlar yine hep gündemlerinde siyasilerin. Sanki bir lütufmuş gibi, sanki dünyanın sahipleri onlarmış gibi tavır içindeler. Herkes kadın haklarına ne kadar sahip çıktığı konusunda adeta bir birleriyle yarış içindeler. Basında okuyoruz 4000 aday adayından sadece 400 tanesi bayanmış. Bununla bile övünç duyuyorlar. Pekiyi ülke nüfusunun yarısı kadın değil mi? O halde erkek adaylarını 1/10 kadın aday adayı gösterilince neden övünç kaynağı oluyor ? Anlamak mümkün değil. Oysa ülkemizin zor günlerinde kadınlarımız ya en öndeler ya da yan yanalar erkeklerle. Ama yönetimde söz sahibi olmalarına gelince çok cimrilik yapılıyor.

Bütün bu negatif ayrımcılık yetmezmiş gibi; bir de ortaçağ karanlığına gömmeye çalışanlar var. Yani şeriat adı altında kadınlarımızı köleliğe mahkum etmek isteyenler.. Bunlar kadınlardan korktukları için böyle düşünüyorlar bilmiyorum. Ama çalışan iki bayan arkadaşın konuşmaları ben ide böyle düşünmeye itmiştir. Oysa annemizin, anneannemizin, babaannemizin, ablamızın ninnileri ile şevkatleriyle büyütüldük. Annemiz babamızın hışmından korumak için kendisini öne atmadı mı? Bizim yerimize babamızdan dayak yemedi mi? Niçin korkuyoruz kadınlardan. Nedeni farklı sanırım. Erkeklerin bu konu üzerinde kafa yormalarını salık veriyorum.

Hastalandık annemiz başımızdan ayrılmadı, üşüdük kollarıyla sardı. Ekonomik krizde yoktan var etti. Kısacası yaşamını çocuklarına adamadı mı annemiz. Pekiyi neden korkuyoruz kadınlardan? Ankara Tandoğan’da, İstanbul Çağlayan’da, Manisa’da, Çanakkale’de, İzmir Gündoğdu Meydanında, Samsun’da alanlarda en ön saflarda yine kadınlarımız vardı. Çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için, Tam Bağımsız bir Türkiye için, karanlıkların aydınlanması için haykırdılar.

Alanlardan tüm dünya insanlarına sevgilerini yolladılar. Ahkam kesenleri göreceğiz, kadınlara ne kadar değer verdiklerini, kadın haklarını ne kadar savunduklarını. İsterim ki her zaman olduğu gibi kadınlarımızı hayal kırıklığına uğratmazlar. Yoksa gün gelir annenizden emdiğiniz süt fitil fitil burnunuzdan gelebilir.

Sizlere selam olsun analar, bacılar...

Sizlere selam olsun, aydınlık yüzlü kadınlar...

Geleceği yaratacak olanlar...

Yüreğinizdeki sevgi, barış ve kardeşlik güneşidir geleceğimizi aydınlatacak.

Gerçekte şeriat isteyen erkekler, kadınlardan korkuyorlar mı bilmem. Yorumu okurlara bırakıyorum. Yarası olanlar gocunsunlar.