Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Kadını tesettüre sokmak yetmez

Kadını tesettüre sokmak yetmez
 

Çalışan kadının göz nuru yüreğinin sesi


Büyükçekmece Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camisi imamı Hasan Hakyemez buyurmuşlar: "Eşini çalıştıran adamın biri bana gelerek, karısının kendisini patronu ile aldattığını ve ne yapması gerektiği sordu. Ben diyorum ki, karılarınızı çalıştırmayın. Çalıştırırsanız günaha girersiniz. İslam’a göre kadınların çalışması caiz değildir. Erkeğin tek nefsi var ve buna hâkim olabiliyor. Hâlbuki kadının 9 nefsi var, hangisine hâkim olsun? Çalışan kadın işyerinde nefsine hâkim olamaz!"

Ne de güzel bir suçlama çalışan kadın için. Kadının 9 nefsi varmış, hiçbirine sahip olamazmış. Erkeğin ise bir nefsi varmış. Erkek bir nefsine daha kolay sahip olurmuş da kadın 9 nefsinin hangi birine sahip olabilecekmiş. Birine sahip olsa 8 ine sahip olamazmış. Zihniyet çok bilimsel…

Hemen internette “kadının nefsi” nelermiş diye bir araştırma yaptım. Kur'an'da böyle bir ayet yokmuş, arama sonuçlarına göre elde ettiğimi bilgi buydu. Ama daha sonra birçok insan ağız birliği etmişçesine kadını şeytanla özdeşleştirerek bazı hadislerden bahsetmişler. Birçoğu öykülerle tezlerini desteklemişler. Ben yine de evrendeki tüm canlıları iki ayrı cinsiyette yaratan Tanrı neden dişi olanın daha aşağı görülmesini istemiş anlamış değilim. Bu bana erkeklerin bir ironisi gibi geliyor.

Bunun üzerine AKP milletvekili Zafer Üskül bu imamın cezalandırılmasını istemiş; “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, "Çalışan kadınlar aldatır" diye vaaz verdiği için hakkında soruşturma başlatılan Fatih Sultan Mehmet Camii imamı Hasan Hakyemez'e en ağır cezanın verilmesini istedi. (Milliyet Gazetesi 04.01.2008)”

Bütün bunlar bana yıllarca önce tanık olduğum bir olayı anımsattı. O zamanlar ülkenin güçlü bir işvereni ile bir dershane açmıştık. Yanımda da işlere yardımcı olan bir elemanları vardı. Her türlü olanağı sağlıyorlardı. Ben de her istediğim olanağı elde ettiğim için zevkle çalışıyordum. Hatta beni diğer iş yerlerine götürüyorlar, kadınlardan genel müdürleri olduğunu, kadın çalışanlarından çok memnun olduklarını söylüyorlardı. Ben çalışmanın verdiği esriklikten bazı olayları göremiyordum. Neden kadın yöneticilerini sürekli bana gösterdiklerini de anlayamamıştım o zamanlar.

Bir gün dershane çalışanlarından bir kadın memur çekinerek yanıma geldi, işverenin elemanının kendisini taciz ettiğini söyledi. Ben de bunu işverene söyledim, güldü; “Boş ver olur böyle şeyler. Ciddiye almaya gerek yok” dedi. Çok şaşırdım, bundan sonra çok dikkatli olmaya başladım. Bir gün iki erkek geldi ve bana bizi X Bey gönderdi sizin sekreteriniz biz olacağız dediler. Ben de açtım telefon nedenini sordum. Biz öyle istiyoruz dediler. Ben de “Sizin eşiniz kadın sekreterle çalışmaya izin vermiyor sanırım. Ama ben kendi kararlarımı kendim veririm ben erkek sekreterle çalışmayı düşünmüyorum. Ayrılıyorum, ” dedim ayrıldım. Sonradan duydum ki, şimdilerde hep görüşüne başvurulan birisi; “Kim bu kadın, peşinizden gidiyorsunuz. Defedin gidin şunu” demiş. Onlar da böyle bir senaryo ile beni def etmişler meğer. Şimdi geriye dönüp bakıyorum da bu günlere geleceğimizi gösteren ne de çok işaret varmış görememişiz.

Asalında görüyorduk da olacağını mı sanmıyorduk. Yoksa aymaz bir demokratlık mı vardı? Bir arada sınırlarımızı bilerek yaşarız mı diye düşünüyorduk.

Görülüyor ki kadınlar gün geçtikçe uygarlık ilerledikçe(?) daha çok sosyal yaşamdan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.

Nedeni ise meğer çok basitmiş “nefislerine sahip olamıyorlarmış” bir caminin imamı öyle ön görmüş.

Kadını tesettüre sokmak yetmez, yeryüzünden silmek gerek...

Ben ise aklıma mukayyet olmaya çalışıyorum….

 
Toplam blog
: 222
: 1359
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Matematik öğretmeniyim. Liselerde okutulan MEB Talim Terbiye Kurulundan onaylı matematik ders kit..