- Kategori
- Kitap
Kadının Tarihsel Yenilgisi
“Ana hukukundan baba hukukuna, kadın egemenliğinden
erkek egemenliğine, bereket saçan Ana Tanrıça'dan kötülük
dağıtan Pandora'ya...”
Kadın, insan yaşamının başladığı 2, 5 milyon yıl
önce sahip olmaya başladığı saygınlığı ve önemi,
tarihin hangi döneminde ve nasıl yitiriyor?
Ya da erkek saygınlığını ve gücünü tarihin hangi
Döneminde ve nasıl elde ediyor?
* * *
Araştırmacı yazar, Pervin Erbil kadının tarihteki yerini
anlatırken aslında yaşamın ve insanlığın da tarihini anlatıyor.
* * *
Kitaptan edindiğim bilgilerle milyon yıllarca süren insanlık
tarihinde, kadının nereden nereye geldiğine ilişkin kısa bir
bakış benimkisi. Çünkü koca bir tarihi özetlemek anlatmak
ancak uzun araştırmalar ve çabalarla olur, yazarın yaptığı gibi.
* * *
* Buzul çağı olarak bilinen Alt Paleotik dönemde kadın, topluluğa
yeni üyeler katan doğurgan kimliğiyle ve toplayıcılık rolüyle
oldukça önemliydi. Erkeğin avı ele geçirmesinin rastlantılara
bağlı olduğu koşullarda, kadının topladığı ürünler topluluğun
yaşamının sürmesini güvence altına alıyordu.
* * *
* Orta Paleotik dönemde, kadın bir önceki dönemdeki nedenler ile
önemliliği devam ederken, bu dönemde işlevleri bağlamında daha
önemli bir konuma gelmiştir. Çünkü artık kadın toplayıcılıkta
uzmanlaşmış bir anadır.
* * *
* Üst Paleotik dönemde (günümüzden kırk beş bin yıl önce) insan
artık iğneyi üretmiş, hayvan derilerinden giysi dikmektedir.
Bu dönemde, kadının besin edinme etkinliğindeki rolü biraz
daha artmış ve çalışma alanı terziliği de kapsayacak şekilde
genişlemiştir.Grup seksin egemen olduğu biyolojik babalık
durumunun belirsizliğine karşın kadının analığının apaçık olması
nedeniyle kadın, toplumun itibarı yüksek değerli bir üyesidir.
* * *
* Dört –beş bin yıllık bir döneme damgasını vuran Orta taş da denilen
Mezolitik dönemde toplayıcılık ve balıkçılık ekonominin esas dalları
haline gelmiş ve kadın ekonomideki rolü nedeniyle tartışmasız bir güç
elde etmiştir.Toplumsal yapı, anaerkilliğe evrilmeye başlamış ve kadının
tanrıçalığa sıçrayışı kaçınılmaz olmuştu.
*
Mezolitik toplum klan düzeninde örgütlenmiş bir topluluktu. Eş diğer
klanlardan alınıyordu ve alınan cins ekonomideki rolünden dolayı kadın
değil erkek olmaktaydı
* * *
* Yeni taş da denilen Erken Neolitik dönemde insanın yerleşikliğe geçtiğini
ve tarımsal üretim ile hayvancılığın gelişerek avcılık ve toplayıcılığın
yerini aldığını görüyoruz.
Kadının bu dönemde üstlendiği rol ekip biçmeyle sınırlı değildi.
Buğdayı ve arpayı işleyen kadın besinleri saklamak için çömleği
icat etmiş ve aynı zamanda klan içinde yönetsel gücü olan bir varlıktı.
Değerliydi, güçlüydü, üstündü ama otoriter değildi.
* * *
* Geç Neolitik dönemde eski çağlardan beri av işleriyle uğraşan erkekler
birikimlerini yeni aletler icat ederek ortaya koydular.Ve bu aletleri tarımsal
üretimin işleyişinde kullandılar.Sabanı icat edip aynı zamanda öküze koşan
erkek, kadının çabayla sürebileceğinden çok daha büyük bir alanı işlemeye başladı.
Bunun sonucunda da üretim artışı gerçekleşti.
*
Bu üretim sürecinin en önemli unsuru erkekti ve bu nedenle hem emeği hem
de varlığı büyük bir değer kazanmıştı.
*
Artık klanlar, erkeklerin kadınların klanlarına gitmesini başka klanlar için
çalışmasını istemiyorlardı. Böylece artık kadın evlilik için erkeğin klanına
gitmeğe başladı.
* * *
İnsanlığın geçmişi ile karşılaştırılamayacak kadar kısa sürede erkek, yeni bir
yaşam tarzı yarattı ve bu tarzın bütün kilit noktalarını kontrolü altına aldı.
* * *
Erkek, egemenliğini yerleştirmede; hukuksal düzenlemelerden (ilk çıkan
kanunlarda kadının hakları kısıtlanmaya başlanmıştır), inanç sisteminden
(kadının erkek bedeninden geldiği yani kadının varlığını diğer cinse borçlu
olduğu ve erkeğin kaburgasından yaratılan kadının, yasak meyveyi yedirmesinden
dolayı kötülük kaynağı olduğu) ve yüz binlerce yıl yüceltilmesine aracılık
eden bedeni ve cinselliğinin aşağılanmasından (geç Neolitik’te tapınaklarda doğan ve
sokağa taşan fuhuş ve cinselliğinin bir parçası olan kanamalarının lanetlenmesi) faydalanmıştır.
* * *
İnsanlığın tarihsel gelişiminde kadının statüsündeki iyileşmeler Endüstri devrimi sırasında başlamış ve
kadına toplumsal üretime katılma ve eğitim kapılarını açmıştır.
Bence büyük bir araştırmayla ve çabayla yazılmış çok sayıda kaynaktan faydalanılmış,
bir kitap "Kibele'den Pandoraya"
İnsanlığın tarihini merak eden herkesin ilgiyle okuyacağını umuyorum.
***
Aralık 2010 / Kurşun