Kadınlarımız ve yapabilecekleri...

Merhabalar

İzmir Buca Belediyesinde yeni faaliyete başlayan Kent Konseyi ile ilgili bir sosyalleşme yazısı paylaşacağım sizlerle...

Bundan bir hafta önce kadar böyle bir faaliyete katılmaya karar verdim. Buca Belediyesi bünyesinde, gönüllü olarak bazı gruplar faaliyet gösterecek. Doğayı ve çevreyi koruma grubu, kadın ve çocukları koruma grubu, emekli ve yaşlılara yardım grubu, eğitim, kültür, sanat ve spor grubu, engellilerle iletişim grubu v.s...

Ben de bunların arasından; eğitim, kültür, sanat ve spor grubuna üye oldum. İki gün öncesinde ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Önce organize olduk. Başkanımızı, yazmanımızı seçtik. Daha sonra proje üretmeye başladık. Herkes deneyimlerine güvenerek birkaç proje sundu. Benim sunumum ise; spor üzerineydi. Eğer belediye, boş bir spor salonu temin ederse; hiçbir ücret talep etmeden bütün ev hanımlarımıza pilates, nefes egzersizleri ve yoga dersleri vermeyi önerdim. Bu önerim herkesin çok hoşuna gitti. Amaç; sporu sevdirmekti...

Toplantıda; çeşitli günlerde, arabalar tutulup, kültür gezileri yapılmasına karar verildi. Örneğin; şu anda aktif olan kitap fuarına, oyuncak müzesine, Zübeyde Hanımın müze evine, Bayındır Çiçek Festivaline gidilecek. Belediyenin ayarladığı arabalarla, yine hiçbir ücret talep etmeden herkese açık bir gezi olacak.

Bu konseyin asıl amacı; evde oturan, sosyal olmayan veya maddi durumu imkan vermeyen ev hanımlarımıza hizmet sunmak.

Çünkü kadınlarımızın hepsi potansiyel bir üreticiler, önemli olan o cevheri keşfetmek. Bilinçli toplum, bilinçli bireyler yetiştirmek.

Bu kent konseyleri, belediyelerin hepsinde uygulamaya girecekmiş diye duydum. Lütfen destek verin veya aktif olarak üye olun!

Biz Buca Belediyesi Kent Konseyi olarak; bilinçli ve eğitimli toplumu hedef seçtik.

Uygulamaya konulacak projelerimiz arasında; ücretsiz okuma-yazma kursları ve yine ücretsiz sağlık taramalarımız da var. Bununla ilgili, grubumuzdaki emekli öğretmenler ve emekli hemşireler bize yardımcı olacak.

Üretmek ve üretime katkıda bulunmak kadar güzel bir şey yok diye düşünüyorum.

Evde oturup, temizlik hastası olan, hergün "ne yemek yapmalıyım" dan başka düşünecek hiçbir şeyi olmayan, maddi imkanlar dolayısıyla hiçbir etkinliğe katılamayan, tiyatro ve sinemaya gidemeyen, okuma-yazma bilmeyen hanımlara sesleniyorum; "siz bir bireysiniz ve bu toplumun bir parçasısınız. Hayatta hiç kimseye muhtaç olmamak için önce bilinçlenin sonra üretin."

Umarım mesajım doğru bir şekilde alınmıştır.

Lütfen, mümkün olduğu kadar çevrenizdeki sivil toplum örgütlerine katılın...

Sosyal ve kültürel faaliyetlerinizle tanınmanız dileğiyle; mutlu kalın, sosyal kalın ve bilinçli olun!

SEVİLAY