Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kahrolası gün!

HÜZÜN VEREN 23 ŞUBAT!

2003 Yılının 23 Şubat'ı saat 11.00 gibi akciğer kanserini yenmiş babamın yanına çocuklarla gitmiştim. Evet yanlış okumadınız, akciğer kanseri yenmişti babam çok iyi bir bakım ve doğal ilaçlarla. Tıpta henüz çaresi bulunmayan o kahrolası akciğer kanseri!

Daha geriye gideyim, sanırım 2000 yılın başıydı, bir Tv kanalında bir insan çıkıyor ve ben akciğer kanserinin çaresini biliyorum diyor ve sanırım bir perşembe günü de canlı yayınla açıklamasını sunacaklarını söylüyor. Hepimizde bir heyecan, babama 1999'da kanser teşhisi konmuş ve doktorlar en fazla 6 ay ömür biçiyor. Tabi ben isyanlardayım, ömür biçilmesine nasıl olur onlar haşa Allah mı diyorum bana göre sadece Allah bilir kimin ne zaman öleceğini ve zaman beni haklı çıkartıyor. Babam rahmetlik bizden daha heyecanlı olarak o insanın Tvde çıkacağı günü iple çekiyor, ne de olsa umut dünyası. Nihayetinde o gece geliyor hepimize kağıt kalem veriyor babam not tutmamız için adam başlıyor anlatmaya ama karşısındakiler (özellikle profesörler) şiddetle karşı çıkıyorlar olamaz !çaresi yok bu hastalığın diye. Ve o insanı şarlatanlıkla, para avcılığıyla suçladılar uzun süren yayında. Kütahyalı olduğunu ve yanına gelebilecek herkese 'ücretsiz' ilaçlarından verebileceğini, Türkiye için bunun büyük bir şans olduğunu ve Dünya Kanser Vakfı'nın çareyi bulan ülkeye 100 milyar dolar destek vereceğini bunun kaçırmamamızı ısrarla söylese de nafile, kimseyi inandıramıyor ama inanlar tabi ki oluyor başta benim gibi. Perşembe günü yayından sonra ertesi gün akşam ben gittim Kütahya'ya umutla ve duayla. Sabah indim Kütahya'ya, sora sora buldum evini, aman Allahım sanki Türkiye oradaydı binlerce kişi inanıp da akın akın gelmiş oraya. Doğal olarak sıra yapıldı aramızda ve sırayla girdik evden bozma bir odalı kısa ve karanlık koridorlu odaya, ben babamın tahlil, tetkik, film, rapor gibi bütün evraklarımı da götürdüm.

Akciğer kanserinin tedavisi şunlar şunlar dedi. Söylemek istemiyorum çünkü bazılarında ters tepki yapabileceğinide söylemişti hastanın durumuna göre. Ben onun dediklerini harfiyen yerine getirdim. Aman Allahım bir mucize gerçekleşiyordu sanki babamın ağrıları dinmiş kenidini iyi hissetmeye başlamış en azından moreli düzelmişti. Merakla periyodik olarak yaıplan tahlil sonuçlarından çıkacak neticeyi beklerken Allahımın verdiği mucize gerçekleşti ve babam kanseri yenmişti. Doktorlar sevinçle bu bir mucize nasıl olur naptınızda yendi diye bize sormalarını unutamam. Tekrar eski sağlığına kavuşan babam 2003 yılının 23 Şubat günü çok soğuk bir Adana akşam 20.00 gibi aniden kalp krizinden vefat etti. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah. İşte bugün o kahrolası 23 Şubat tabiki sadece ben ve ailem için. Lütfen bir fatiha okuyun babam ve hepimizin geçmişi için. Saygılar sunarım.

 
Toplam blog
: 61
: 730
Kayıt tarihi
: 19.06.09
 
 

En uzun gece olan 21 Aralık'ta rahmetli annemin dediğine göre oldukca yağmurlu bir gecenin sabahı..