- Kategori
- Kahve
Kahve Fincanı…

Kahve Fincanı…
Güzel kahve denince akla ilk gelen şeyler köpük, telve, cezve ve fincandır. Ben ne zaman ki, kahve fincanı almaya çıktım o an gördüm ki çeşit çeşit kahve fincanı var. Kahve içmeyi bir zevk ve ayrıcalık olarak gördüğümden olsa gerek fincan da özel olmalı diye düşündüm. Bu düşünce ile kahve fincanı takımı almaya karar verdim.
Özel Kahve fincanı takımı düşünce ile alışveriş merkezinden içer adımımı attım. Mutfak malzemeleri satılan bölüme geçmemle gözüme ilişmesi bir oldu kahve fincanlarının çeşitliliği. İstem dışı “aman Allah ım ne bu çeşitlilik!..” diye söylenirken yanımda bitiverdi tezgahtar.
- Buyurun beyefendi yardımcı olabilir miyim?
- Bilmem ki yardımcı olabilecek misiniz?
- İşim bu olurum herhalde
- Kahve fincanı alacağım ama…
- Fiyat olarak ne civarlarda…
- Teşekkür ederim. Ben şöyle bir bakayım.
Diyerek başımdan savdım önce fiyat soran tezgâhtarı. Öyle nasıl anlatabilirdim ki; kahve içmenin zevk ve kendimi özel hissetmeme sebep olacak kahve fincanı istediğimi. Kahvemi yudumlarken fincanımdan kelebeklerin uçuşması gerektiğini nasıl anlatabilirdim ki!.. Hem dönüp bana – deli mi ne ? demeyeceği ne malum…
Önce bir göz ucu ile tezgahtaki kahve fincanlarına toplu baktım. Ardından her takıma ayrı itina ile sanki önemli bir keşfe çıkmış dedektif edası ile tek tek baktım.Çeşitli renklerde, değişik şekillerin ve albenili kutularda kahve fincanı takımları. Baktım baktım baktım… her baktığımda yeni şeyler keşfettim bayraklı, flamalı, tuğralı, imzalı, şehir manzaralı, doğa manzaralı… Hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden özel… O kadar çok bakınmışım ki tekrar tezgahtarın sesi ile irkilerek;
- Efendim !..
- Beyefendi onca zaman tekrar tekrar bakıp durdunuz.
- Yanlış bir şey mi yaptım?
- Hayır da … Nasıl bir şey istediğiniz söyleseniz?
- Ben kahvemi yudumlarken fincanından kelebekler uçuşan bir kahve takımı istiyorum
- Neeee!.. Ama yok ondan beyefendi.
Diyerek ve kocaman bir gülümseme ile uzaklaştı. Uzaklaşırken de çaktırmadan hala bana bakınıp gülümsüyordu. Kim bilir uzaklaşırken içinden neler neler söylemiştir bana… Umduğum kahve fincanı takımını bulamamıştım. Tam ayrılırken az desenli beyaz bir kahve fincanı takımını gördüm. O kadar bakınmıştım halbuki. Son anda fark etmiş olmam ne tuhaf. O kadar desen ve renk cümbüşü içinde fark edilmemiş olmanın masumiyeti vardı. Öyle ya kelebekler gelip bu kahve fincanına konsunlardı. Hem bu da mümkündü. Belirli belirsiz çiçek desenleri vardı üstünde. Kelebeklek pek hala bu çiçekleri renklendirebilirler. Bu düşüncelerle elime almıştım Kahve fincanı kutusunu.
- Bu muydu aradığınız?
- Evet, Beğenmediniz mi?
- Bilmem ki, hayırlı olsun.
- Eyvallah…
Arkamdan bakınıp hiçbir tepki vermesen iki kolunu göğsünde birleştirmiş boş bakışlarla bakıyordu tezgâhtar… Ben ise akşam bu fincanlarda kahve içerken olur ya kelebekler gelip konacaklar mı diye içimden söylendim…
Sonraları da alışveriş merkezlerine her gidişimde bakındım belki kelebekli fincan takımını bulurum diye.
Ben bulamadım. Siz rast gelirseniz alır mısınız?
Hasan Dede
21.01.2014