- Kategori
- İlişkiler
Kalbiniz kaç santim??

Bu da nasıl soru böyle demeyin. Sual, sorulduğu ve de inceldiği yerden kopma eğiliminde olan kelimeler dizinidir. Sorarsınız ve sorduğunuzun karşılığını istersiniz. İstediğiniz istediğimse buyrun blog konumun içine...
İnsan, kin duyar, kızar, üzülür, sevinir, başka türlüdür ve neticede bunlar insan olduğu için kendi içinde vardır. Kalp de "yaşam kaynağı" ve "sebebi" olmasının dışında manevi anlamlarla yüklüdür. Çoğunlukla onunla seversiniz, onunla üzülürsünüz; en olmadık olaylardan onun kırılışını izlersiniz, parçalanan iç odur. Parsellere ayırırsınız onu ve hipodomik olmasa da herkese eşit yer vermeye çalışırsınız. Sevenlerinizin ve Sevdiklerinizin "sığınma evi" dir kalbiniz. Sevmekle olan yakın ilgisi onu temiz yapar. Kiminde karanlık oluşu kin menşeili kirlenmedendir. Ya Kalbi ile sevmeyenler?
Bir tişört dönüyor etrafta bilirsiniz; Bir Adam ve Bir Kadın betimi var ve Kadın'ın sevgisi kalbi olması gerektiği yerde iken, Adam'ınki "merkeziyetçi sistem"in kurbanı olarak durmakta. Bu betimlerin altında da "Simple Truth" yani "Basit Gerçek" yazmakta. Benim de merakım burada başlıyor "Siz kaç santim seviyorsunuz??"
Alınmayın ne olur Sayın Karşı Cinsim ama hegemonianız egomonia ile çarpılıp muhteşem bir katsayı çıkarmış ortaya çoğunuzda. Hepiniz aynısınız demiyorum zira değilsiniz ama istisnalar dişiler için de geçerli kaideyi bozamıyor ne yazık ki. Sevdiğini iddia eden bir Adam'dan artık üç adım geri kaçmak gerekiyor. Birine verdiğiniz değer skor tablonuzdaki çetereler ve istatistikler midir? Bu kadar "iğrençleşme"nin anlamı nedir?
Bunları yaratan bir neden olmalı. Bu kadar "kaide" bir temele oturuyor ki ortada bir kaide var. Bana kalırsa bu kadar "santim santim" değer verilene verilen değerin kaynağı yine "bir kaç santim değeri olan" başka bir Kadın! Özetle Anne denen "Düşman" dan başkası değil! Neden mi? Çünkü "Aslanım, Koçum, Yiğidim" bünyesinde büyütülen nesilleriz biz. Erkek güçlüdür, başarır, aman da çapkındır hatta. Birden fazla Dişi demek bir Erkek için "Gurur Tablosudur" ama birden fazla Erkek bir Kadın için hoş olmayan tabirler sebebidir. Ama bunu yapan da yaptıran da yine Kadının kendisidir! Neden evladını yüceltme (ki ben çocuklar kutsal değildir demiyorum lütfen yanlış anlaşılmasın) eylemi kutsaldır! Erkek sever, sevmeyi işteş yapar; Erkek, çapkındır, bu muhteşem birşeydir(!); Erkek Erk sahibidir ki o yüzden "Erk"ek'tir, Ata"erk"il olmak özümüzdedir zira temel taşımız Erkektir! Hatta nice aileler var ki Erkek çocuk dünyaya getirmek, bu orduya bir nefer daha katmak uğruna bir sürü "Başarısız" sonuç alan ama yine de yılmayan!!Soyun Kurtarıcısı gibi bir sıfata kim sahiptir başka şu canlı aleminde?!
Özetle Sevmeyi santimleştirmenin, ölçmenin ne "manalı" olduğunu; eylemlerin illa da "somut" olması gerekmediğini anlatmaya çalıştım.
Bu arada bana bu yazıyı yazma "fikri"ni veren "ilham"a da teşekkür ederim!
Saygılar Efendim...
Nonenone... 04.12.2006 P.tesi 18.04