Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kalbiniz mi genç, yüreğiniz mi?

Kalbiniz mi genç, yüreğiniz mi?
 

Merhaba arkadaşlar,

Bugün 24 Eylül "DÜNYA KALP GÜNÜ" imiş. Ayrıca Sanat Güneşimiz Zeki Müren'ini ölüm yıldönümü. Hatırlayacaksınız, onu da sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu kaybetmiştik. Ne ilginç! Ruhu şad olsun ve saygıyla anıyoruz.

Kalp mi yürek mi,derseniz ikisi de olmazsa olmaz. Hem kalbimiz sağlıklı ve genç olmalı hem de yüreğimiz. Nasıl olacak peki? İşte o da sizin sorununuz. Kalbi genç tutmanın yolları varmış. Sağlıkçılar belirlemiş, üstelik uygulaması çok zor değil. Yaşam standardımızı geliştirip,alışkanlık haline getirebileceğimiz birkaç maddecik. Sonunda tıkır tıkır işleyen genç bir kalbe sahip olmak var, sağlıklı ve mutlu yaşam var, çevremizdekilere de yansıyacak olumlu güzellikler var.

KALBİNİZİN HEP GENÇ KALMASI İÇİN

-Düşük kalorili ve dengeli beslenin.
-Düzenli olarak spor yapın, en azından günde yarım saat tempolu yürüyün.
-Sigara içmeyin, alkol kullanmayın.
-Beslenmenizde bol miktarda sebze, meyve, tam tahıllı ürünler, yağsız et, balık, düşük yağlı ya da yağsız ürünler, zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü gibi sıvı yağları kullanın.
-Düzenli uyuyun.

Gelelim diğer bölüme;

Yüreğimiz nasıl genç kalır? İşte bu diğerinden daha zor. Öyle hemen ol demekle olunmuyor,birçok aşamalardan geçmek gerek. Hayat denilen uzun ve ince çizgide yürürken düşüp düşüp kalkmak gerek. Her olaydan ders alıp,yılmadan mücadele etmek gerek ve hala gücünüz kaldıysa yaşamayı sevmek,kendinize saygı duymak gerek. Her sabah yeni bir güne uyandığınızda nefes alabilmenin mutluluğunu yaşamak gerek. Bu kadar basit mi? Evet bence bu kadar basit.
"Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi " sözü yeterince açıklıyor.

Günümüz insanının mutsuzluk nedenleri hep maddiyatla veya gelecekle ilgili ve genellikle bencilce. Çocukların okul ve iş durumları için kaygılanan anne-babalar, çocukları çevreye,insanlara ve hayvanlara karşı duyarsız ise,ben ne biçim çocuk yetiştirmişim,diye üzülürler mi acaba? Hiç sanmıyorum ve çok merak ediyorum. Ben en az diğerleri kadar üzülürdüm,eğer hayvanları,insanları,sanatı ve doğayı sevmeyen çocuklarım olsaydı.

İşte bir mutluluk nedeni benim için. Çok şükür her iki çocuğum da bu özellikleri ve daha bunu gibi zamane çocuklarında göremediğimiz birçok özellikleri taşıyor. Hiçbir zaman çocuğum günde 500-600 soru çözdü, şu sınavda dereceye girdi, şu okulda okusun veya yurtdışında kariyer yapıp çok para kazansın,iyi yaşasın,şu da olsun,bu da olsun...gibi dileklerim,adaklarım,dualarım olmadı hiç,asla olmaz. Hakettikleri gibi yaşasınlar,
hakettikleri kadar mutlu olsunlar,derim hep. Haketmek çoğu zaman insanın kendi elinde. Şimdi bazıları karşı çıkacak bu tezime,nasıl kendi elinde,diye. Bu uzunca bir süreç,birkaç yıllık değil,ne ekersen onu biçersin,derim ben de...Aslında beklentileriniz aşırı olmazsa mutlu olmak o kadar kolay ki. Hani şarkılarda şiirlerde geçer hep:mutluluk kuşun kanadında,
kelebeğin uçusunda,yağmurun damlasında..vs. vs. Eğer görmek isterseniz gerçekten oralarda mutluluklar gizlenmiş,görmeniz için bekliyorlar.


Dünya Kalp Günü'nde sizlere küçük bir önerim olacak:

Kalbinizin tıkırtısını ve yüreğinizin sesini iyi dinleyin! Her ikisi de dengeli gidiyorsa genç kalmak elinizde,hatta ölümsüz bile olabilirsiniz! (Burasını mecazi anlamda alın,henüz ölüme karşı çare yok!)

Sağlıcakla kalın,mutlu kalın!

Resim alıntıdır:

www.türkhavadis.com
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..