Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Haziran '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Kan geçitleri!

Kan geçitleri!
 

Falez Alt Geçiti


Bir geçit işte Falez Alt Geçidi.
Yüzüncüyıl ve Migros Kavşağı arasında kalıyor. Falez Otel’in tam karşısında.
O ucube alt geçitlerden bir tanesidir Falez Alt Geçidi.

Dün akşam iş çıkışı bu güzergâhı kullanmak zorunda kaldım ve Falez Alt Geçitine geldiğimde, karşı yönde gördüğüm manzara dehşet olarak ifade edilecek türdendi.
Feci bir trafik kazası az önce yaşanmıştı.
Dört araç bir birine girmiş, araçlarda maddi hasar hayli yüksek, lakin can kaybının olmadığı iç ferahlatıcı cinstendi.
Geçitin orta refüjünde bulunan elektrik direğine araçlardan birisi vurmuş ve direk tümü ile kullanılmaz hale gelmişti.
Ortalık ana baba gününe dönmüştü ve ben, aracımla devam etmek zorunda kaldım, çünkü trafik, aksama noktasına gelmişti.

Bu rezilliğe birisinin son vermesi gerekiyor.
Şimdi soracaksınız muhtemelen, “rezillik derken kastınız nedir?” diye.
Söyleyeyim.
“Rezillik” işte bu ucube alt geçitler.
Büyük Migrostan başlayıp, Burhanettin Onat’tan çıkan, bilmem kaç tane ucube alt geçitlerin her birisidir “rezillik” diye ifade etmeye çalıştığım şey.
Her bir alt geçit, mühendislik hataları ile dolu ve bu mühendislik hataları sonrasında bitmez tükenmez bir şekilde trafik kazaları yaşanıyor bu geçitlerde.
Faaliyete geçtiğinden beri yaşanan trafik kazaları her gün artarak devam ediyor.
Ölen insanların sayısını tutamaz olduk.
Oluk gibi kan akıyor bu alt geçitlerden.
AKP ve önceki dönemdeki Belediye Başkanı Menderes Türel’in, Antalya’ya atmış olduğu en feci kazıklardan birisidir bu alt geçitler.
Her bir alt geçit birer kan geçiti halini almıştır.
Menderes Türel yerel iktidara oturur oturmaz, kazmayı vurduğu ilk icraatıydı bu alt geçitler.
Giden paranın hesabından geçtik, giden canların hesabı AKP ve onların Belediye Başkanı Menderes Türel’den ve yüklenici firmalardan sorulmak zorundadır.
Kazaya kurban gidenlerin aileleri istisnasız olarak bu kazaları dava konusu yapmalıdır.
Çünkü bu geçitler mühendislik hataları ile doludur ve hiçbir aklı başında insan bu alt geçitleri kabullenemez.
Daha faaliyete geçmesinin üzerinden birkaç hafta geçmeden, kazaların ardı arkası kesilmez olmuştu ve bu alt geçitlerin girişindeki asfaltı taraklama yoluna gitmişlerdi. Güya geçitlere giren araçların hızını kesmesine neden olacaktı bu durum. Oysa aksine bir durumu ortaya çıkarttı taraklama yöntemi ve geçite giren araçlar bu taraklamalar yüzünden savrulmaya başladı.
Peki neden taraklamaya ihtiyaç duyuldu?
Söyleyeyim.
Ardı arkası kesilmeyen kazaların nedeni, geçitlerin mühendislik hataları ile dolu olmasındandı. Bu hataların üstünü örtmek için bir başka hatanın altına imza atıp, taraklama yöntemini hayata geçirdiler.
Çözüm oldu mu?
Hayır.
Aksine, çözümsüzlüğü daha bir derinleştirdi.
İşte sonuç ortada.
Hemen her gün yaşanan kazalar ve giden canlar, aksayan trafik ve her biri birer rezillik anıtı olarak Antalya’nın göbeğine kondurulmuş ne üdüğü belirsiz yapılar.
Utanç duymamamız için hiçbir neden yoktur.

Olan olmuştur ve birçok insanın canına mal olmuştur bu geçitler.
Parası bir tarafa da, daha fazla kaza görmeye ve can kaybına tahammül edemez bir haldeyiz biz Antalyalılar.
Tez elden bu geçitlerin kapatılması ve üstlerinin doldurularak eski haline getirilmesi zaruridir.
Belediye Başkanı Mustafa Akaydın bu konuda ne düşünüyor? Bilemiyoruz. Lakin bu geçitleri kapatıp, eski haline dönüştürürse, Antalya’ya en büyük hizmeti yapmış olur.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara