Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kan kırmızısı bir yürek

Kan kırmızısı bir yürek
 

Yıllar sonra şimdi, şuradaki yüksek dağların derin yamaçlarına, ufka doğru yayılan kusursuz uyuma bakıyorum. Sıralı tepeler benden uzaklaşmışlar ve aşırı bir kuvvetle bükülmüş o garip ufukta gözümden yitivermişler. Aşağıda, ovaya doğru yayılan keskin yamaçlarda, var olduğunu bildiğim o yaşayışların, kendi özüme plasenta benzeri bir organla bağlı olduğunu kabul edebilmem bana hiç de olanaklı gelmiyor.

Şu yamacın aşağısında, ovaya doğru, kelebeklerin uzun ömürler yaşadığı, anne olmuş tüm kuşların kendi yavrularını kendi ağızlarıyla doyurduğu, yaşamın simgesi olmuş doğa yeşilinin tüm tonlarını beslediği bir dere akıyor.

Öğrendiklerimin aksine dünya düzmüş ve ancak nedense ufuk çizgisi sonradan bükülmüş. Abimin* öylesine çıkardığı ha duydun ha duymadın çığlığını değil de, onun yankısını bir süreliğine işitmişim; o meğerse, beni çağıran ve adımı koşulsuzca tanımlayan, işitilebildiğinde kendi var oluşumu belirleyen, işitilemediğinde ise “acaba neredeyim ben” dedirtebilecek bir sonucun etkisini yaşatan, uçsuz bucaksız atmosferde bir süreliğine yayılan ancak ve tabi ki etkisini zamanla kaybeden ancak ardında belli belirsiz ipuçları bırakan bir çığlıkmış; ve ben, kendimce onu izleyerek buraya kadar gelmişim işte! Her birimiz yüksek bir kayanın üstüne kendimizce bir yer edinmişiz. Sonrasında kendi kayamın üstünde, yağmasını umduğum beyaz mı beyaz karın güzelliğini görmeyi ummuşum. Beyaz karın bembeyaz renginde, uçsuz bucaksız, hiç bir koşulda bozulmayacak bir örtü. Çekici, ilginç, arzulu ve hırs dolu bir umuşla kanımı hızlandıracak!

Düz dünyada, dümdüz bir ovada ve sadece eğer basarsam kendi ayak izimin var olduğu bir örtü olacak. Ancak o örtü, ne yazık ki o ovayı tamamen kaplayacak. Doğanın tüm yeşil tonları, o beyaz örtünün altında kalacak. Artık kelebeklerin yaşayamadığı bir yer olacak ve kendi arzularıma karşın vicdan sancısı çektirecek bir seçimin sonucunu yaşatacak!

Ardından o beyaz karda kırmızı bir rengin varlığını fark edeceğim. Beyaz kar örtüsünde kırmızı bir renk ve bir kanın parlaklığı kadar belirgin bir fark ediş olacak.

Kar beyazdır. Yüreğim ise kırmızı. O karın beyazı, kanla kaplı kırmızı yüreğimi beyazlatır mı? Sanırım, kendi yüreğimin her atışı, ancak kanla boyanmış o kırmızı rengin varlığına bağımlı olacaktır.

-
Görsel: XXieme Siecle, Joan Miro
(*): Ağabey

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara