- Kategori
- İstanbul
Kanalistanbul

Kanalistanbul
Başbakan, İstanbul Boğazı'ndaki deniz geçişinin tehlikelerini anlattığı çılgın projesinde, bir yılda İstanbul Boğazı'ndan taşınan petrol ve kimyevi ürünlerin çevre için ne kadar riskli olduğunu söyledi.
Geçişte bilmem ne kadar gross tonluk tankerler Allah muhafaza patlarsa İstanbul'a şöyle olur, böyle olur dedi.
Tamam buna karşı kimsenin söyleyecek sözü yok ama senin yeni yapacağın su yolunun (Kanalistanbul) çevresinde de yapılaşma oluşacak ve oranın da adı İstanbul olacak.
Kendi elinle yeni bir risk yaratmış olmuyor musun?
Elde bir bomba varken eline bir bomba daha almış olmuyor musun? Kendini bile besleyemeyen çok çocuklu bir ailenin gidip bir de Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan bir çocuk daha almasına benzemiyor mu bu durum?
Karadeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin de bu konuda fikirlerinin ve onaylannın alınması gerekmez mi? Deprem olmasının kaçınılmaz olduğu bir şehrin ekolojik dengesi ile böylesine oynamak ne kadar doğru? Doğa kendi dengesini milyonlarca yıl sonunda buluyor, bir gecede alınan bir kararla milyonlarca yılın dengesini değiştirmek normal mi?
Bir de konuşmasının sonunda ''Artık kapı kapı çalmaya devam edeceğiz'' dedi ya, işte o anda 'hafriyat' yerine 'harfiyat' diyen bir Başbakan'ın ağzından çıkan her sözcüğe harfi harfine dikkat etmemiz gerektiğini anladım.
Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 401 kez görüntülenmiştir