Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '13

 
Kategori
Öykü
 

Kanatlar

Bir oda içerisinde kasvetiyle beraber oturuyordu.Önünde poşet çayının torbası bir ileri iki geri bardağın içindeki su da onu sallandırıp durdu. Delirmek dedi delirmek yapılabilecek en akıllıca şey. Madem dedi bana kanat takmayı unutmuş tanrı madem tüm hürlüğüm önümdeki toprak yolda çıplak ayakla bile yürüyememekten ibaret o zaman bende kendi kanatlarımı kendim takarım.

Benim kanatlarım deliliğim olsun dedi umutsuzca eline komidinin üstünde aylardır dokunulmadan duran makası alarak. Şöyle bir evirip çevirdi sol elinde arada sırada kullanmadığı için paslanmaya yüz tutan makası. Gözleri bileğine değdi. Bileğindeki damarların neden bu kadar belirgin şekilde ona doğru sırıttıklarını düşündü. Bu, son düşünüşüydü.

Usulca sol elinden sağ eline aldı makası. Yavaşça sol elinin ona göre yeşil renkte olan bir damarına yanaştırdı. Makas onun ne yapmak istediğini bilir gibiydi. Önce biraz iz bıraktı damarın bitiş çizgisinde. İkinci deneme yine aynı şey. Sıkılmıştı. Makası neden kullanmadığını hatırladı. Gerçekten paslanmıştı. Ama bileğine odaklanmak yerine makasa odaklansaydı bunu görebilirdi. Öyle yapmadı. Sağ eli masanın üstündeki bıçaktaydı lakin gözleri bileğinin üzerindeydi. Biraz daha zorlasa bileğinden nabız atışını duyabileceğini düşündü. Bir anda bileklerinden vişne kırmızısı damlalar geldi. O küçüldükçe damlalar büyüdü. Önündeki aynanın üzeri buğulandı. Kanatlarını ilk ve son kez çırpırak,çırpınarak deliliğini sonlandırdı. Eski hikayelerin hüzünlü sonlarından kendine biçtiği pay buydu...

 
Toplam blog
: 29
: 59
Kayıt tarihi
: 03.11.13
 
 

Hala Kocaeli Üniversitesinde okumakla meşgulmuş gibi görünen ama en büyük meşguliyeti düşünmemeye..