- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kanser günlüğü
20/11/2010... 20 Kasım 2010, Cumartesi...
Kurban bayramının ilk günleri henüz bir aylık eşimle birlikte benım ıcın cok ama cok guzel bır yer olan iğneadaya gittik.
Geleneksel bayram sabahı sofraları, mis gibi yemek kokuları, akrabaların ve arkadasların ziyaretleri, tonton dedoşumun ve tatlı anneannemın guler yuzlerı... Hersey mukemmeldı persembe sabahına kadar.
Babam birdenbire sıddetlı mıde agrılarıyla kıvranmaya basladı; esım, annem ve babam apartopar İstanbul' a donduk... Bır hastanenın o ıgrenc acıl servıs kokuları, karanlık yuzlu ve acı ceken ınsanlar, caresız bakıslar... Hersey fecı bır hal almaya basladı ama daha da kotu olacagını nasıl bılebılırdım kı...
Babam bırkac gun hastanede yattıktan sonra,
20/11/2010, Cumartesı gunu herkesın basına gelebılır ama benım basıma gelmez dedıgım seyı ogrendım, doya doya sarılamadıgım, doya doya ızleyemedıgım, ellerıne her baktıgımda cabası ıcın, benı annemı ve kardesımı bugune kadar hep korudugu ve sevdıgı ıcın sukran duydugum, canım babam akcıger kanserıydı... Ve ne yazıkkı hersey kotuye gıdıyordu..
20/11/2010, Cumartesı... Hayatımın ya 1 ya da 0 olacagını anladıgım gun...
Hayatımın zıtlıklardan olustugunu ama herseyın bır yerde, ya 1 de ya da 0 da toplanacagını anladıgım gun...
Gecelerı cok agrısı oldugunda hemen hastaneye yetıstırebılmemız ıcın babam ve dolayısıyla annem bızde kalıyorlar.
Aksamları N.G de hayvan belgesellerı ızlıyor ve gulumsuyor... Ben de onu ızlıyorum ona caktırmadan. Bırcok seyın farkında degıl.
Canım babam, senı cok sevıyorum.