Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Ağustos '16

 
Kategori
Güncel
 

Kanunların Öcü!

Kanunların Öcü!
 

Kanunlar denge sağlama, yoldan sapanları önce ikaz ederek sonra da döverek yola getirme aracıdır. Kanunlar yapı itibariyle insanların yaptıkları kanunlar, Yaradan’ın kanunlarıdır. İnsanlar yoldan çıktıkları zaman elçileri vasıtasıyla tekrar düzeni sağlamış, uyarmış ikaz etmiştir. Bazen de uymayan toplumları helak etmiştir. Lut Kavmi’nin helak oluşu, Nuh Tufanı bunlardan bazılarıdır. Allah’ın kanunlarında hile yapanlar, kulların yaptığı kanunlarda çok daha kolay hile yapabilirler. Allah’ın doğa kanunları vardır. Matematiksel, fiziksel, kimyasal, meteorolojik yasaları doğada herhangi bir dengesizlik oluştuğunda yeni bir denge oluşur. Ormanları ölçüsüz kesip yok eden sonunda çölleşen bir tarım arazisine nihayetinde ise açlığa mahkûm olur ve yok olur. Suyu kirleten hasta olur ve yok olur vs. Greenpeace’in itiraz ettiği durumlara sebep olanlar bir zaman sonra doğanın dengesinde ölümcül arızalara neden olurlar. (Bu arada Greenpeace’in kurulduğu ülkenin dünyayı en çok kirleten ülke olması da ayrı bir tezattır ya neyse!)

Bir toplumda oluşturulan kanunlar gücünü toplumun inançlarından, örflerinden, toplumun dininden, toplumun bilgelerinden alırsa insanlar bu kanunlara genellikle uymaya çalışırlar. Ancak çelişki olduğunda ise terör oluşur. Şöyle ki, zina ile ilgili bir konuda bir kanun yapacaksanız, başka bir toplumun kanununu başka bir topluma kopyala yapıştır yapabilirsiniz ama sorunları azaltmak yerine artırabilirsiniz. A bölgesinde zina çok büyük suçtur ve bu konu namus meselesi olarak görülürse ve kanunlar da buna ceza vermiyorsa kişiler bu konuda çıkarılan kanuna uymayı reddeder ve kendi hukuklarını uygulayabilirler. Aynı şekilde tecavüzün cezası az ise, tecavüze uğrayanlar kısasa kısas, uygulayabilir. Bu konuda uygulanan kanunlar sorunu çözmekle kalmaz, başka kanunlara sebep olabilir. Bizim ülkemizde çok sık olan bir konu.

Allah’ın kanunu ile kulların kanunları çeliştiğinde ve kulların kurallarının uygulanmaya başladığı zaman ise dünya düzeni toptan değişir ve gözyaşları asla dinmez. Faiz örneğinde olduğu gibi. Bir yanda boyalı kâğıtlar ve o kâğıtlara sahip olanların sömürdüğü kitleler. (Kapitalizmin en etkili silahı faizdir)

Bağımlılık yarat! Mısır tarlalarını, pirinç tarlalarını Afyon tarlasına çevir ve afyona alıştırdığın kitleleri bağımlılıklarıyla yönet, ne ala memleket.( Çin’deki afyon tarlalarını ve bu tarlalara afyon ekenler sorgulanabilir).

Kanunlar hâkim bir grubun diğerlerini sömürme aracı olarak kullanılamaz. Bu durumda da yine anarşi doğar. Enerji ile ilgili düzenleme yapacak bir ülke enerji firmalarını kayırmak suretiyle yapılan her kanun, çoğunluğa zulüm, azınlığa mutluluk olarak döner ve burada da terör ortaya çıkar. Böyle bir durumda yapılacak kanun veya kanunlar en azından tüketici dernekleri ve halkın fikirleri alınarak yapılmalıdır. (Bu arada uzun zaman sayaç parası ödeyen bir halkın, bakkalda veya markette neden terazi parası ödemediğini anlayamamışımdır. Neticede ikisi de ölçme yapıyor ve aynı amaçla kullanılıyor. Satılan miktarın tayini)

Türkiye’de kanunlarda kopyala yapıştır, ben bilirim, ben daha çoğum, ben anlayışıyla yapılan kanunlar bir zaman sonra çok daha büyük sorunlara sebep olabiliyor. Son günlerde belki de bunun sancılarını yaşıyoruz. Medeni kanun İsviçre’den, Ceza İtalya’dan, Roma’dan kanun şekillerini prensiplerini almakta sakınca yok. Ama Brezilya dizilerinden kanun yapılırsa olur mu? Olur. Ben yaptım oldu, olur. Adalet inşa etmeyen yıkım inşa eder. Sağlıklı bir medeniyet hile ile kurulmaz. Kurulamaz. Kanunlar öcünü alır. Bina yıkılır, enkazdan kim sağ kalırsa.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara