Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

salih haluk reşat şentürk

http://blog.milliyet.com.tr/shr

13 Ocak '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Kapımı çalan üç film...

Kapımı çalan üç film...
 

Beklenmeyen üç misafir geldi bana bu hafta...Hem de teker teker, her gece biri geldi. Biri geldi, vurdu geçti. Öteki geldi, deldi geçti. Sonuncusu ise ;serdi geçti. İnsan böyle yerle bir edilmez ki... Merak etmeyin ne olduğunu anlatacağım.

Bu hafta gecelerimi sakin ve tek başıma geçirdim. Amacım biraz sakinleşmek ve yaşadıklarımı gözden geçirmek,
hayatım hakkında anlayamadığım bazı şeyleri sakince yorumlamaktı. Bu düşündüklerimi yapabilmek amacıyla kafamı biraz günlük sorunlardan uzaklaştırmak için film seyretmek istedim. İşte ne olduysa ilk filmimi seyrettikten sonra oldu. İlk filmim diyorum, çünkü arka arkaya 3 gün ve üç film seyrettim.

<ı>"Feast of love" adlı bir filmdi ilk seyrettiğim.. Bu film neyi anlatıyordu biliyor musunuz? İnsan olmayı,
sevmeyi, dünyada yaşamayı, üzülmeyi, ağlamayı, kıskanmayı yani hayatı ve aşkı anlatıyordu.Yaşamın kıyısında
dolaşan insanların içindeki inanılmaz karmaşık duyguları ortaya koyuyordu. Gerçekten sevmenin, değer vermenin,
birisi çin bir şeyler yapmanın, dostluğun sayısız örneğini veriyordu. Aşk için yaşananları, kaybetmenin kalbimize verdiği acının bedendeki bir acıdan çok daha fazla olduğunu anlatıyordu.
Baba olmayı, koca olmayı, erkek olmayı, kadın olmayı, anne olmayı yani kısaca insan olmayı anlatıyordu.

İkinci gün, ikinci filmim "All about my mother", tamamen rastlantısal bir şekilde önüme gelen bir filmdi.
Ama bu filmin bizlere anlattıkları sevginin inanılmaz bir boyutu idi. Erkek, kadın, eşcinsel, yaşlı, genç, eğitimli, eğitimsiz, yoksul, zengin, ünlü, ünsüz, her ne olursak olalım, insanca yaşanan bir sevginin kimsenin tekelinde olmadığı öylesine güzel anlatılmış ki...
Birçoğumuza itici gelen transseksüellerin bile yaşamımıızın bir parçası olduğunu, sevgi ve dostluğun kimden geldiğinin değil, ihtiyacımızın olduğu anda yanımızda olmasının önemini o kadar çarpıcı anlatıyor ki; filminde Pedro Almodóvar...
Bir annenin acısı, bir başka annenin vurdumduymazlığı, bir çocuğun anneye olan hayranlığı ve yine bir çocuğun annesinden kopuşu... Her şey öylesine iç içe yerleşmiş ki. Kısaca, aşk, sevgi, acı, hüzün ve inanılmaz bir dostluk öyküsü bu film.

Üçüncü gün ve üçüncü film <ı>"The Ultimate gift" İşte bomba burada patladı.
Bir dedenin mirasını dağıtmasını izliyoruz. Oğullarına ve kızlarına beklenenin altında paylar dağıtarak onları üzen dede; torununa bir dizi uygulamadan sonra mirasını açıklayacağını belirtiyor. Dedesinin, babasını ve kendini sevmediğine inanmış torun, ister istemez kendini bu eğitici sınavların içinde buluyor.

Dede günümüzün "cool" gençlerinden olan torununun neleri öğrenmesini istiyor biliyor musunuz bu sınavlarda...
Dostluk, para, sevgi, aile, öğrenmek, problemler, gülmek, hayaller, verici olmak ve "an" ı yaşamak...Bütün bu kavramları yaşayarak geçen genç adam hayatın anlamını ve bütün bu hediyeleri alarak yaşamın gerçeklerini öğreniyor. Sevginin ve dostluğun paradan daha önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor..

Bu üç film beni neden bu kadar çok etkiledi beni acaba; arka arkaya aynı mesajı veren üç film olması mı? Üçünün de sevgi, dostluk ve insan ilişkileri teması üzerine hazırlanmış gerçekten güzel projeler olması mı? Yönetmenlerin ve oyuncuların performansları mı? Senaryolarının güzellikleri mi?
Yoksa bunların hepsi mi?
Yoksa , yoksa ; tam kafamın içinde bu kavramlar karmakarışık dolaşırken onları bir yapboz oyunu gibi bir yere toplanması mı?

Bilmiyorum, belki de biliyorum... Ama şundan eminim ki, eğer bu filmleri bulur birini, ikisini hatta üçünü birden izlerseniz, hayatınızın iyi ve kötü, doğru veya yanlışlarını çok rahat sorgulayabilirsiniz. Kaç yaşında, hangi konumda olursanız olun, hayatınızın ve yaşadığınız çevrenin sevgi ve dostluk kavramı ile dolu olması için durup bakmakta fayda var...

Hayat güzeldir... Ama onu daha da güzelleştirmek bizim elimizde...

Sevgilerimle, dostlar


işte filmlerim ;<ı>

The Ultimate gift
Yönetmen
Michael O. Sajbel

Oyuncular;
Drew Fuller......................Jason Stevens
James Garner ..................Red Stevens
Ali Hillis............................Alexia
Abigail Breslin.................. Emily
Lee Meriwether................. Miss Hastings
Brian Dennehy................. Gus
Mircea Monroe...................Caitlin
Donna Cherry................... Sarah Stevens
D. David Morin...................Jack Stephens
Rose Bianco...................... Bella

All about my mother
Yönetmen
Pedro Almodóvar

Oyuncular:
Cecilia Roth..................... Manuela Coleman Echevarría
Marisa Paredes ............... Huma Rojo
Candela Peña ..................Nina Cruz
Antonia San Juan ............ Agrado
Penélope Cruz .................Sister María Rosa Sanz
Rosa María Sardà .............Rosas Mother (as Rosa María Sardá)
Fernando Fernán Gómez....Rosas Father
Fernando Guillén ..............Doctor in Streetcar Named Desire
Toni Cantó ...................... Lola
Eloy Azorín ...................... Esteban Coleman Echevarría

Feast of love<ı>
Yönetmen
Robert Benton


Oyuncular:
Morgan Freeman............... Harry Stevenson
Greg Kinnear.....................Bradley Thomas
Radha Mitchell................... Diana
Billy Burke.........................David Watson
Selma Blair....................... Kathryn
Alexa Davalos................... Chloe
Toby Hemingway............... Oscar
Stana Katic.........................Jenny
Erika Marozsán................... Margaret Vekashi
Jane Alexander................... Esther Stevenson

 
Toplam blog
: 136
: 750
Kayıt tarihi
: 18.02.07
 
 

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezuniyeti ve askerlik sonrasında başladığım iş hayatım aynı kuru..