Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Mayıs '08

 
Kategori
Spor
 

KARA Kartal (Liverpool-Beşiktaş, 07.11.07)

Bu maçın ne teknik analizi yapılabilir ne de taktik analizi, zira sahada sadece bir takım vardı dün gece ancak futbolun sadece taktik ve teknikten ibaret olmadığını bilenler için dünkü karşılaşma aslında tam bir sessiz bir çığlıktı, tabi duyabilenlere.

Dünkü maç bize milli takımımızın yine İngiltere’de aldığı hezimet skorları hatırlattı. Bu skorun onlarca yıl sonra adeta bir hortlak gibi karşımıza dikilmesi futbolumuzun geldiği noktayı değerlendirmemiz açısından çok önemli. Şimdi Şampiyonlar Ligi’nin en farklı yenilgisi olarak tarihe geçecek olan bu maç için şöyle sakin kafayla düşünmek lazım, acaba sadece sahadaki etkisiz futbol muydu bu fiyaskonun ortaya çıkma nedeni yoksa arka planda daha derin, daha kurumsal ve daha büyük sorunlar mı var? Daha açık olmak gerekirse acaba bu rekor mağlubiyetin müsebbibi gerçekten sahadaki futbolcular mı yoksa kötü sonuçlardan sonra hedef şaşırtan, başarısızlıkları devamlı başka konularla örtmeye çalışan ve en önemlisi yıllardır yaptığı oyuncu ve teknik adam (E.Sağlam hariç) tercihleriyle takıma bırakın yarar sağlamayı devamlı zarar veren yöneticiler mi?

Avrupa’da tüm takımlarımızı desteklemeliyiz, zira bu ülkemizdeki futbol kültürünün gelişmesine ve toplam kalitenin artmasına vesile olacaktır derken, aslında ülkemizdeki kısır çekişmelerin Avrupa’da mücadele eden takımlarımızın en büyük düşmanı olduğunu ve sırf bu nedenle yıllardır mücadele ettiğimiz Avrupa kulvarında hala hatırı sayılır bir yer edinemediğimizi söylemek istiyordum. Cuma günü Beşiktaş yöneticilerine sorsalar “Fenerbahçe maçı mı daha önemli yoksa Liverpool karşılaşması mı?” diye, eminim büyük çoğunluğu ezeli rakipleriyle oynanacak maçı ilk sıraya koyardı. İşte bugünkü skorun sebeplerinden biri. Fenerbahçe maçından sonra öyle bir hava yaratıldı ki ne futbolcular eleştirildi ne de sahada ortaya koyulan teknik anlayış çünkü yenilginin nedeni belliydi: İsmet Arzuman. İşte bugünkü skorun sebeplerinden biri daha. Ve yine Fenerbahçe maçından sonra yerli yabancı tüm futbolcular üzerindeki etkisi düşünülmeden ve soğukkanlılıktan, profosyonellikten uzak bir şekilde yapılan açıklama: “bundan sonra ligde Paf takımı ile mücadele edeceğiz”. İşte bugünkü skorun sebeplerinden biri daha. Bu ve buna benzer en az maçtaki gol sayısı kadar neden bulunabilir bugünkü kara geceye ama tüm bunların kesiştiği nokta maalesef Beşiktaş’ın can damarı olan yönetimidir.

Aslında maçlarda her zaman önde olan takım zamanın bir an önce geçmesini ve hakemin bir an önce son düdüğü çalmasını ister, geride olan da tam tersini. Bu kural elbette geçerli değildi dünkü dram için çünkü bir tarafta bir an önce bu eziyetten kurulmak isteyen bir takım, diğer tarafta da her atağıyla gol kokan, her golüyle rakibini biraz daha utandıran ve artık futbolun güzellik hatta “fair-play” sınırlarına dayanan bir rakip vardı. Bu durum, Marcus Merk’in de maçı sadece 24 saniye uzatmasının nedeni oldu.

Sonuçta bir takım diğerine, hele hele Şampiyonlar Ligi’nde, 8–0 yeniliyorsa bu iki takım arasında sahadaki futbolun ötesinde bazı farklılıklar var demektir. Nitekim bugün ne Liverpoollu futbolcular Beşiktaşlı futbolcuları yendi ne de Benitez Sağlam’ı; bugün Liverpool Beşiktaş’ı 8–0 mağlup etti. Bu ayrımı yapabilir, futbolun basit, anlaşılır ama çok boyutlu olduğunu görebilir ve dün akşam Anfield’ten yükselen çığlığı duyabilirsek eğer, inanın bu yenilginin dahi olumlu olduğunu düşünebiliriz.
 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara