- Kategori
- Tarih
Karaburunda taş devrine ait ilk insan mağaraları bulundu
çakmak tepe ilk insan mağarası
İnsanlık tarihi:
İLK İNSAN NASIL YARATILDI
NELERİ ÖĞRENEREK GÜNÜMÜZE GELDİ
İ.Ö.8500–7000 Dolaylarında gerçekleşen tahıl tarımı, buradan göçler ve benimsemeler yolu ile Avrupa’ya Hindistan’a, Çin’e ve Afrika’ya yayıldı. Tarım, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Dicle, Nil, Fırat kıyılarında İ.Ö. 3500–3000 dolaylarında gelişti. Akdeniz sahilleri meyveciliğin yapılabileceği yerler olarak bilindi. Mezapotamya civarında savaş arabaları, savaş tekniklerini, öğrendiler. İ.Ö. 1700’den az sonra bozkırın çoban ve savaşçıları ilk kez ön plana çıktı. Atlarla savaşlar büyük başarı sağladı. Bu savaşçılar tüm Avrupa’yı, Batı Asya’yı, Çin’i istila ederek son derece başarılı bir uygarlık oldu. İ.Ö. 500’e gelindiğinde Yunanistan, kendine özgü bir uygarlığın temelini atmasıyla güç kazandı. Mısır’da, Ortaasya’da, Mezapotamya’da, üç uygarlık oluşmasıyla Ortadoğu tarihi daha da karışmış oldu. Birden bire doruğa ulaşan İmparatorluklar oluştu. Yahudilerin İ.Ö.8-İ.Ö.6 yüzyıllar arasında yaşayan Peygamberlerince biçimlendirilen dinleri, Hindistan’ın Budizmi, Çin’in Kofüçyüsçülüğü de Yunan felsefesi kadar canlı ve inandırıcı bir dindi. İ.Ö. 500’de insanlık biçiminin ortaya çıkması ile Dünya tarihinin başlangıç süresi sona erdi. Dünyada ön insan döneminde, insanlar, becerilere dayanarak yaşamlarını sürdürmekteydiler. Tahta ve taş araç kullanımını öğrenenler, ön insan topluluklarıdır. Ön insan döneminde bebeklik, çocukluk dönemi, daha uzun tutulmuş, anne ve babanın bilgilerini iyice kavramış olmasıyla başarıya ulaşılmıştır. İnsanlar taştan kesici aletler, bıçaklar, kamalar yaparak savaş yapmışlardır. Soğuk iklimler karşısında hayvan derilerini birleştirip dikmek için deriden çıkardıkları sırımları kullanmışlar, vücutlarını soğuktan korumayı öğrenmişlerdir. Sürüklenen yağmur bulutlarıyla yağan yağmurlar bitki örtüsünü hayvanlara ve insanlara ulaştırmış, besin kaynağı olmuştur.
Rahiplerin saygınlıkları, Tanrılara nasıl hoşnut görünüleceğini, dinsel şarkıların nasıl okunacağını, bilgilerin ilk olarak nasıl yazıya dökülebileceğini bilmelerine dayanır. İ.Ö. 1800 dolaylarında duyduklarını, bilgilerini yazmak için yazı sanatını öğrenmek zorunda kalmışlar. İ.Ö.3000’den sonra yazıların, belgelerin kullanımı başlamıştır. İ.Ö.3000 yıllarında sulama ve su muhendisliği gelişmiştir. Tüm gelişmelerin sonucu olarak ta İ.Ö. 3000 dolaylarında Krallar insanları arasından birini kendi temsilcileri olarak (başrahip) seçmişlerdir. Savaş zamanlarında söz sahibi dini ve askeri gücü temsil eden başrahip olacaktır.