- Kategori
- TV Programları
Karadayı’nın asıl sırrını buldum

Karadayı dizisi yayına alınmadan önce, yayını sırasında hatta tekrarlarında bile pazartesi gününün tek hakimi. Nedir bu büyü? Nasıl eline alıp seyircisini sıkı sıkı avuçlarının arasında tutabiliyor? Merakla, sabırsızlıkla, büyülü bir şekilde ekrana hipnotize ederek kendini seyrettiriyor? Çekim hataları bekleniyor ve ortaya dökülüyor. Ama kimin umurunda? İzleyici burnunu ekrana yapıştırmış Karadayı’yı izliyor. Bu başarı nerede gizli? Bence…
Ay Yapım projeyi açıkladı ve izleyenler gözlerini diziye çevirdi. Daha iş ortada yokken bile bu tepkiyi alması kadrosunun kuvvetli olmasından kaynaklanıyordu zannımca. Dizi sektörü güzel işler çıkartmaya çalışıyor. Ezel’den sonra kurgusu bu kadar berrak, bu kadar bütünlüklü bir dizi izlenmedi sanıyorum. Ama asıl özelliği Karadayı dizisi her bölümünde her fragmanında yeni soru işaretleri bırakan bir dizi. Dizi, hep ‘’acaba’’lar ile yürüyor yolunu. Bunu yaparken de bir bulmacanın parçaları gibi yerleştirme işini seyirciye bırakıyor. Hali ile seyircisi ekrana bağlanıyor ve kopamıyor.
Karmaşık, çelişki dolu, dönemsel özellikleri de harmanlayarak sade ve anlaşılır bir şekilde yapıyor işini. Bu bazen dizinin akıcılığını yitirmesine sebep oluyor, ama çok sevilerek izleniyor ki hala başa güreşiyor. Karadayı, her bölümüyle izleyicisini yakalıyor, izleyicisinin isteklerine uymaya çalışıyor. Bunu da beceriyor!
İzleyici isteklerini takip ediyor ritmi ve kurguyu ona göre ayarlıyor. Oldukça zor olmalı! Belki de senaryonun kurulumunu daha kolay hale de getiriyor olabilir! Kim bilir? Ama izleyicinin nabzını tutarak ilerleyen Karadayı dönem dizisi olmasına rağmen izleyicisini kaybetmeden yola devam ediyor. Karadayı, doğru bildiği şeyler uğruna hayatını vermekten çekinmeyen bir eski kabadayının oğludur. Bir kabadayı değil Karadayı , o yiğit bir halk kahramanıdır. Gerçeğin, adaletin mahalledeki gerçeğinin temsilcisidir. Halkın namusuna, onuruna ekmeğine göz dikenlere karşı dikilmiş, dövüşmüş bir kabadayının yetiştirdiği çocuk, elbette ki erdem sahibi ve yiğitlik temsilcisi olacaktı.Günümüzde özlenen kimlik yapısı ile seyircinin beğenisini toplayan bir karakter.
Karadayı dizisinde azda olsa geçmişi yaşatmaları seyredenlerin hoşuna gidiyor. Dizide çokça baba oğul veya kız ilişkileri aktarılıyor. Diyaloglarda titizlikle çalışılmış dolayısı ile de konuşmalar bir başka geçiyor. Bir babanın ailesini koruması, kol kanat germesi, namusu ile para kazanmaya çalışması ve daha birçok benzeri durum izleyiciyi daha da özlemle seyretmeye davet ediyor. Toplumca çoğumuz yan komşunun ne durumda olduğunu bile göremeyecek hale geldiğimiz, apartmanda yaşayanları tanımadan hayata devam ettiğimiz için o günlere özlem içinde bizi koltuklarımıza sabitliyor.
Dolayısı ile de bana göre tam bir doğal kokteyl olmuş. Günümüzde sıkça göremediğimiz, hatta unutulmaya yüz tutmuş insani karakterlerin kokteyli! Bu da diziyi ayrıca izlenilir hale getiriyor. Sadece Türkiye’de dikkat çekmedi Karadayı! Kültür olarak benzerliklerimizden ötürü Yunanistan da gözünü Karadayı’ya çevirdi. Yakışıklı oyuncu Kenan İmirzalioğlu ve güzeller güzeli Bergüzar Korel’in başrolünde yer aldığı dizi, Yunanistan’da sayısız dergiye konu oldu.
Yapımcı firma projesine çok inandığı için Türkiye’de gösterime girmesinden birkaç hafta sonra Yunanistan dizi piyasasına DVD olarak girmeye karar verdi. Belki bu kararda Yunanistan’da Ezel dizisi ile gönüllere taht kurmuş Kenan İmirzalıoğlu’nun yer alması da etkendir. Ama asıl başarıyı getiren bir diğer etken topluluk olarak ortak noktamızın çok olmasından kaynaklanıyor. Haliyle de dizinin DVD'lerinin de yok sattı. DVDnin satış başarısı üzerine, dizinin DVD ve TV haklarını satın alan Yunan dağıtım firması Victory Media; 'Karadayı’nın Yunan kanallarında gösterilmesi için devreye girdi. Yunanlı firma, dizinin yapımcısı ‘’Ay Yapım’’a bu durumu geçtiğimiz günlerde haber verdi. Karadayı, Haziran ayında Yunanlılara ülkemizde bir ‘’Merhaba’’ götürecek.
Hayatta yepyeni merhabalar demeniz dileği ile…