- Kategori
- İnsan Kaynakları
- Okunma Sayısı
- 228
Karadeniz'de Rüzgar, Eskiden "Ilgıt Ilgıt" Eserdi. Şimdilerde "İfil İfil" Esiyor.

Bartın Irmağı (Alan TUGAY'ın bir çalışması)
Bir memur çocuğu olarak, yurdun her yerindeki okullara, bölük pörçük katıla katıla, sınıfları geçmekte zorlandım hep.
Hoca yabancı, kitap yabancı, muhit yabancı olarak Bartın’a geldiğimizde, hiçbir zaman okula sabahları vaktinde yetişemezdim. Taaa Kanlıırmak kıyısındaki ahşap evlerde otururduk. Oradan Asma’daki ortaokula yetişmek için, sabahın köründe kalkmak lazımdı.
Sabahları telaşla yollara düştüğümde, endişe içinde yüreğim çarpardı., gelen geçene sorardım: “Zil çaldı mı” diye. Ama, onların her biri, “YAYA KALDIN TATAR AĞASI pozu içinde, ellerinin kaldırarak bir sallayışları vardı ki, kahrolurdum. Her birinin avuçlarının içi, göğe bakaraktan daireler çize çize bir sallayışları vardı:”Haniiii çalalı çok oldu inam” demezler mi. Sonraları okulun tam karşısına taşındık da, bu hallerden kurtuldum.
Bartınlı, o gün bu gün konuşur bu mahalli lisanı. Koca koca insanlar bir araya gelince, “Bartın’ca” konuşurlar. Hala öyle.
Elime bir kitap geçti: “ İfil ifil Bartın” “Ilgıt ılgıt “ esen rüzgar misali. İçi Bartın’ca kelimelerle dolu. Bir mutlu oldum ki, sormayın. Bu Bartın’ca beni alır, taa uzaklara götürür. Kitabın yazarı ile karşılaşsam , “iyi ettin “ diyerek boynuna sarılırdım. Şiirsel bir dili var Bartınca’nın.
Yazarı eski Turizm ve Kültür Müdürlerimizden Ali Bülent Göçmen. Bartın’da hizmetleri saymakla tükenmez. Fakat kadir ve kıymeti bilinmemiş. Mücadeleci adam. Valisi dahil, herkesle ters düşmüş. Eski Vali İsa Küçük “Baş tacımızdı” diyor.
Göçmen, Bartın Lav kayalıklarını keşfeden adam. Şimdi buradan turizm yaratılıyor. Çalışmalar başlatıldı. Bartın’ın meşhur tel kırmasını resmen tescil ettiren insan olarak tanınıyor. İşte bu kitabı ile de akademisyenlere ışık tutuyor.
Ali Göçmen kitabında : “Bartın aileleri, Bartın’ın özgün ağzını, çocuklarından uzak tutmağa çalışmaktadırlar.” Diyor. Ve ekliyor: “Ölçünlü dilimizin” kullanılması gerektiğinde, “Ağız farkını ayırt edemeyip, zor duruma kalacaklarını” düşünmektedirler.
Özel günlerde Bartın TV’lerinde ve ulusal TV’lerde hala “Durgadun Aba” Skeci, Bartınlı deyişlerle sürdürülmekte ve beğeni kazanmaktadır.
BAZI KELİMELER VE MANASI: Banga: (Banka), Bamiye:(Bamya), Babak: (Bana bak), Bacçe: (Bahçe), Bakam: (Bakayım) Becerüksüz: (Beceriksiz), Bey buba: (Bey Baba) Bide: (Pide) Pita: (Bir daha) gibi. Ecçük: (Azıcık)
Bartınlı, yerel konuşmanın tiryakisidir. Gurbettekiler bir araya gelince, farkına varmadan bu ağızla konuşurlar, rahatlarlar.
Göçmen, son olarak şöyle diyor: “ Bu çalışmaların belge olarak gelecek kuşaklara aktarılması,”filolojik” ve “etimolojik” araştırmalara ve ülkemizde gerçekleştirilmesi beklenen “ağızlar Atlasına” kaynak olacağı umudunu taşıyorum” Diyor.
ŞİİR GİBİ DİYALOGLAR: “Adamın evi yanıya hiç telaş etmeya. Nagada avurganlıymış (Ağır) Yaavu! Sanduğu dört kişi zor galdurduk. Emme de avurmuş be! Damadıyızın maşallahı vaa. Avur adam, oturmasını, galkmasını biliya. Allah tamamına erdüsün”
& Dün aaşam potlak (Mısır patlatma) etdüydük. Gomşunuy uşakları üşüşüvermişle başına. Bizim uşakla yiyememiş. Bi tava ta yapalım da, buna da yisinle bari”
&Gayınnam garı pek bokbovaz.Teldolaptaki gavurmalarıy hepsi yiyvemmiş.. İnsan biraz gatuk ede de, evdeki ovul uşaa da, arturu de mi?”Hain garı biya
&Gaş gere sööledim, saa gösterdüğüm yoldan gelecesiy deyi, bbenei diynemeyosuy. Avkuru avkuru (aykırı) yollara girip sapıtıyosuy. Avaacıkeseeken baltayı sıkı dut, hep aynı yere vurma. Biraz da a avkuru vurasay, taa çabuk yıkulu. Leen, bacana ney oldu. Desene ki baltayı ayağına vurdun nihayet. Gözün çıkmasın.”
Eh, anlaşılıyor değil mi? Aşağıda ki de bizden olsun”
“Burası Goccuvaz Ef Em
Spikeriniz Pembe gonişiya
Muhtarın oğlu, yangunu için
Bi şarkı istiya
Nalan söyliya:
“Dutmayın beni!”
Tutan da yok zaten.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
