Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Karadeniz Taka’sı/ Hastane/ Pastane…

Karadeniz Taka’sı/ Hastane/ Pastane…
 

www.ibtf.ibu.edu.tr


Şimdi efendim; baba'cım var biliyorsunuz, zaman zaman bu sayfaya konuk oluyor. 74 yaşında…

Kurban Bayramında sen koca ineği hakla (Kendisi eski kasap; öyle ki eti biz yıkamadan yeriz, o derece başarılı yani) ) sonrada başım dönüyor diye yat. Endişelendik, şekeri düşmüştür dedik. Haliyle şekerli şekerli yedirdik. Dönüşte tam teşekküllü –yeri gelmişken “Özel hastanelere” kavuşturan bu günümüze şükretmeliyim!- hastaneye kapak attık.

Tüm tetkikler yapıldı, yapıldı yapılalı hastanedeyiz! Önce şeker diye götürdüğümüz hastamızda sırasıyla; Kalp değerleri düşük çıktı, hoop başka bir özel hastaneye (Bu Hastane Umut Hastanesi, a’dan z’ye mükemmel bir hastane, kurucularını kutlamak isterim izin verirseniz)ü

Kalp doktoruna; ordaki teşhis; kalp büyümesi, aort damarında genişleme…Kalp dr.(Ki, buradan kendilerini minnetle anıyorum sayın Kadir ŞAHNA) ciğerlerde bir şeyler var dedi.. hoop emar, sonuç karaciğerde oluşan kist birde kansızlık… koşa koşa genel cerrah’a, genel cerrahta midede kütle…oradan Dahiliye mütehassısı’na (Sayın Ali MEYDAN)… Kan değerlerinin düşük olması, kalp büyümesi, ciğerlerde kist, midede kütle… tam bir ay’dır; dr, dr/hastane, hastane geziyoruz. Babacım şimdi iyi…Ayın 22’sinde kontrolü var, olmazsa hastaneye yatırılacak! Yani zincirleme hastalık gibi birşey oldu...

Bu arada her ne kadar gizli tutulsa da, hasta olduğunu duyan hücum etmiş vaziyette…

İnanın! Kaç günlerdir evimden uzak yaşıyorum… abim’lerde kamp kurmuş vaziyetteyiz…

İş çıkışı ve hafta tatilleri bitti! Sabah kalktığınızda mesela, köyden gelenleri oturma odasında bulabiliyor, daha kahvaltı yapmadan biz servise başlıyor olabiliyoruz!

Bu arada ne kadarda becerikli olduğumu kanıtlıyorum/z… Ev pastane/hastane kampusü gibi…

Tuzlular, şekerliler, börekler, kurabiyeler… abartmıyorum efendim.

Gelenleri öpmekten üstünüze afiyet Nezleyim! Of anam offf... Dışarısı parlak güneş, soğuğu insanı zehrediyor!

Gözlerim ölü balık gibi kayıyor şu an yazarken. (Ha benim soğan suyu maceram bitti sanmayın; akşam burnuma soğan suyu damlattım. Sabah’a kadar akıntı olmadı.Efendim bilginize…)

Neyse, dün akşam işten çıktım evde yatacağım diyen ben; yeğenimin sancılarıyla hastane koridorlarına taşındı…

Acil’e gittik… Gecenin 01.30’da apandist ameliyatıyla son bulduk!

Yeğenimle acil’de sonuçları beklerken; “hala, ben şimdi ameliyat olursam, sakın kimseye söylemeyelim. Dedemi bakmaya gelenler bir daha mı gelecek, gelmesinler hala yaaaa”

Valla billa… Biz şu an mahvolmuş, telef hallerdeyiz…

Akşama ne yapacağım diye şimdiden düşünmeye başladım.

Annem; keşkek, Mısır Çorbası gibi zor ikramları halletti ilk baştan… Stokta karalahana dolması, börek, bizde hâl kalmadı…

Olsun! Seviliyor olmanın çileli hallerindeyiz…

Üzerinize afiyet biz hastane/pastanedeyiz…

Efendim bu bir Durum Bildirim Taka'sıdır... Bilginize.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..