- Kategori
- Şiir
Karanlık bir gece

Damla damla…
Sessiz ve sakin…
Önceleri hiçe sayılacakken şimdi,
Su misali yalnızlığın…
Birikti içimde…
Çoğaldı çoğaldı.
Sonra döküldü avuçlarımdan aktı,
ardına gözlerimi diktiğim yollara….
Bekledim.
Sadece bekledim.
Bir gün geri dönersin diye,
Bıraktığın yerde..
dökülen yalnızlıklarımla bekledim…
Her biri bir köşeye dağıldı şimdi..
Anılar, hayaller, umutlar, hüzünler ve mutluluklar…
Koca bir okyanus oldu sen gittiğinden beri
Bıraktığın o köşe başı.
Tazeliğini korusun diye her birini her gün yad ettim.
Canımı acıtsa da kimi zaman,
Güzeldi, , ,
her gün, her an, her bir hücremde seni ve senli günleri;
Kısacası sana ait her şeyi
Yaşamak ve yaşatmak…
Sonra onların arasında kaybolmak,
Ve belki de gerçeği unutmak…
Sensizliği unutmak.
Yeter miydi her gece ardına gözyaşı dökmek,
Ya da satır satır şiirler dizmek…
Yeter miydi,
İçime kazıdığım sonra kendimi unutup seninle doğduğum bu benlikten kurtulmaya….
Nefes alıp vermek gibi…
Seni yaşamak; kirpiklerine düşen bir yağmur damlasının ıslattığı yaz akşamları serinliğinde olmak gibi,
Ya da okuduğun romanın sonunun mutlu biteceğini bildiğin halde sırf o zevki tatmak için sonuna kadar okumak gibi.
Seni yaşamak; üşüyen bir kediye sarılmak gibi.
Su gibi
Ateş gibi
Anlamsız sözcükler dizisi ya da karmaşık denklemler gibi
Seni yaşamak hayatı yaşamak
Seni yaşamak hayatı anlamak
Ve seni yaşamak
Yaşama hayat katmak gibi…
Var mı böyle bir sevgi
Ya da var mıdır böyle sevilen bilmiyorum
Ama yaşadığım şey işte tam olarak bu.
Su misali biriken damlalar arasında kaybolan gerçeğim…
Aşkım…
Seni çok özledim….