Karanlık düzenin Gazze adaleti

Üzerinde yaşadığımız şu dünyanın karanlık düzeni içerisinde, insanlar eliyle kör, sağır ve topal hale getirilip aksak bir şekilde işleyen, işlemeye çalışan ya da işlemeyen bir adalet sistemi mevcut bulunmaktadır.

Bu adalet sisteminin en büyük özelliği ise, şahıslara bağlı olarak uygulanıyor olmasıdır.

Eğer ki, güçlü ve varlıklı iseniz, adalet yönünü her daim size doğru çark edecektir.

Yok, eğer güçsüz ve yoksul iseniz, adalet yanınızdan dahi geçmeyecektir.

Bu adalet, ilk olarak sizden başlar adaletsizliğini uygulamaya ve ilk olarak sizi ezer.

Çünkü adalet, size karşı kördür ve nedenledir ki, sizi görmez.

Çünkü adalet, size karşı sağırdır ve bu nedendir ki, sizi duymaz.

Çünkü adalet size karşı topaldır ve bu nedenledir ki, size hiç uğramaz.

Çünkü adalet, size karşı yabancıdır ve bu nedenledir ki, sizi hiç ama hiç tanımaz.

İşte bu fani âlemin adaleti öyle bir sistemsizlik üzerine kurulmuştur ki, adalet uygulanması gerekenlere adalet yerine hep adaletsizliği; adaletin tam tersi uygulanması gerekenlere ise hep adaleti tesis edip aksi yönde çalışıp durur her zaman.

İşte Filistin…

İşte Gazze…

Ve işte karanlık düzenin uygulamış olduğu Gazze adaleti…

Hepsi ortada, hem de tüm çıplaklığıyla…

Gazze sokakları şehit kokuyorken…

Filistinli anne-babalar, çocuklar her nefeste ölümü soluyorsa…

Filistin’i, Filistinliyi terörist diye nitelendirip İsrail’in kendisi burada terör estiriyorken…

Ve buna rağmen terörist sayılmayıp kendisi gibi çıkarı olan devletlerden (Almanya, ABD) “Kendini savunma hakkı var.” bahanesiyle destekleniyorken…

Ve bu sayede gayrimeşru olan bu durum meşru hale getiriliyorsa…

Ve bu kimseler, her defasında adaleti savunup da, adaleti tesis edeceğini sözleriyle ifade ederken…

Amma ve lakin her türlü adaletsizliğin önünü açıyorsa…

Tüm bunlar yaşanırken dünya kamuoyu buna sessiz kalıyorsa…

Belli bir kesim, İsrail ürünlerini Gazze’ye yaşatmış olduğu bu acılar nedeniyle boykot etme kararı alıp da, bu ürünleri satın almıyorken…

Lakin kısa bir süre sonra, bu kimseler dahi, her şeyi unutup da tekrar bu ürünlere yöneliyorsa…

Ve bu nedenle gösterilen bu tepkiler geçici olup da herhangi bir etki oluşturmuyorsa…

İnsanoğlu, insan dışında birçok şeye büyük tepkiler verip de, insanı ilgilendiren bu konulara karşı sessiz kalıp duyarsız bir davranış sergiliyorsa…

Bu yaşananlara ne bir dur diyen, ne de bunları durduran birilileri çıkmıyorsa…

Üzerinde yaşamış olduğumuz şu fani âlemde, adaletin gereği gibi uygulandığından, hatta ve hatta adalet kavramının varlığından bahsedip de, hiç kimse kendini yormasın boş yere…

* * *

Ateş hep düştüğü yeri yakar. Bu nedenledir ki, ateş üzerimize düşmediği için yanmıyor hiç ciğerlerimiz.

Susup da duruyor, yaşanan her zulme seyirci kalıyoruz her defasında.

Mazlum, zalimin elindeyken sessizliğimizle de olsa, zalimi destekler duruma geliyoruz böylelikle.

Oysaki: “Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun.” der Hz. Ali.

Burada da bahsedildiği gibi, bu zulmü engelleme şansımız yoksa dahi, duyurma şansımız her zaman vardır.

Mevzu insanlıksa eğer, zulme uğrayanın kim olduğunun hiçbir önemi yoktur ve insanlık adına zulme uğrayanın insan olması yeterli ve de geçerli bir gerekçedir her zaman.

Eğer ki, aksi bir durum düşünülüyorsa, İsraillilerin II. Dünya Savaşı’nda kendi halklarına yaşatılan zulmü belki de her defasında dile getirdiği ve bugün de bir benzerini kendilerinin Filistin halkına yaşattığı bu zulmü kendileri ve bir başkaları görmüyorsa eğer…

Nasıl ki bugün yaşananlar ve yaşatılanlar meşru sayılıyorsa, bu mantık çerçevesinde o gün yaşananlar ve yaşatılanlar da meşru hale gelecektir.

* * *

Bu dünyanın adaletinden sual olunur, lakin Allah’ın adaletinden sual olunmaz.

“Canı yanan sabretsin, canı yakan da yanacağı günü beklesin.” Hz. Muhammed (S.A.V.) hadis-i şerifinde bahsettiği gibi hiçbir şey karşılıksız kalmaz.

Yapılan her iyilik de günü geldiğinde karşılığını bulur, yapılan her kötülük de günü gelir elbet karşılığını bulur.

İşte Filistin…

İşte Gazze…

Ve işte karanlık düzenin uygulamış olduğu Gazze adaleti…

Hepsi ortada, hem de tüm çıplaklığıyla…

Gazze sokakları şehit kokuyorken…

Filistinli anne-babalar, çocuklar her nefeste ölümü soluyorsa…

Şşşş! Sessiz olun. Filistin ölüyor. İnsanlık öldürülüyor.

MURAT TAŞ