Kardeş, Şahan Gökbakar haksız mı?

Sanatçı Mehmet Ali Alabora twetter'daki sayfasından, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş sen hâlâ anlamadın mı hadi gel" tweetini atarak insanları çağırmasından...

Ve yine gazeteci Taylan Kılınç'ın "Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i geri alma vaktı" tweetinden açıkça anlaşılacağı gibi...

Birileri, durumdan vazife çıkararak, tamamen çevreyi koruma hassasiyetiyle başlatılan Gezi Parkı direnişinden bir iktidar değişimini gerçekleştirmek istedikleri görülmektedir.

CHP'nin başlattığı tencere-tava oyunu da bu bu talebi doğrulamaktadır.

Buna karşılık Şahan Gökbakar da bir tweet göndermiş. Aynen şöyle diyor:

-Adam gibi konuşacaklara bir sorum var. Diyelim hükümet istifa etti, yerine kim gelecek lütfen? Alternatif kim? Mantıklı cevap bekliyorum.

Şahan Gökbakar, sorduğu sorusuna verilen cevapların istatistiki sonuçlarını da yine sayfasından yayımlamış. Buna göre:

% 70 alternatif yok diyor, % 10 Sarıgül, % 10 İnce, % 3 sen gel.

Şahan Gökbakar'ın adam gibi konuşacaklar ihtirazi kaydı bence de çok yerinde. Demek ki bazılarının adam gibi konuşmadıklarının o da farkında.

Bu hükümet gitsin de kim gelirse gelsin diyenler adam gibi konuşanlar değil, onlar karınlarından konuşuyorlar ve gönüllerinde yatan aslanın da CHP olduğunu kestirmek için herhalde müneccim olmaya gerek yok. Çünkü anamuhalefet partisi.

Peki, CHP iktidar olmayı hak ediyor mu? Daha da önemlisi güven veriyor mu? Bu sorunun cevabı da kocaman "HAYIR"dır.

Şahan Gökbakar'a gelen cevaplar bu gerçeği açıklıyor. Bugün Milliyet İnternet'te okuduğum direnişçilerle online ortamda yapılan anket sonuçları da Şahan Gökbakar'ı doğrulamaktadır. Bu anket sonuçlarına göre Gezi Parkı direnişçilerinin % 37'si yeni bir parti kurulmasını istiyorlar.

Direnişçilerin ezici çoğunluğunun hükümet karşıtı olduğunu, CHP'nin destek verdiğini, MHP'nin ise kesinlikle destek vermediğini düşünecek olursak ve bu şekilde % 37'yi genellersek, bu oranın Şahan Gökbakar'ın kendince oluşturduğu anketle örtüştüğü görülecektir.

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan da dünkü DÜŞÜNMESİ GEREKEN CHP başlıklı yazısında bu gerçeğe değinmiş ve şunları yazmış:

Olan biten üzerine kafa yorması gereken sadece iktidar değil, CHP de düşünmeli..

Çok ama çok ciddi analizler yapmalı..

Kendiliğinden sokağa dökülen kitlenin büyük bölümünü, özellikle genç kesimini ben hiçbir CHP mitinginde hiçbir CHP etkinliğinde görmedim..

İktidardan hoşnut değiller..

Ama muhalefeti de yanlarında bulamıyorlar.. Veya muhalefetle iletişim kuramıyorlar.. Demek ki muhalefet tatmin etmiyor.. Dilleri uymuyor..

Kısaca yalnızlar.. Sahipsizlik duygusu, bir yere ait olmama ortak noktalarıydı..

Birbirlerini sokakta buldular.. Birbirlerine sarıldılar.. Protestoların ülke çapına yayılmasının bir nedeni de bu..

CHP, 30 yaş altı düne kadar apolitik duruş sergileyen bu insanları yanına çekmek istiyorsa gece gündüz düşünmeli.. Acil eylem planı hazırlamalı..

O gençlerle diyalog kurmalı.. O gençleri içlerine çekmenin yolunu bulmalı..

Zaten iktidara karşılar, gidecek başka kapıları da yok nasıl olsa bize oy verirler diye düşünürlerse çok beklerler..

***

Mehmet Tezkan fiili gerçeği doğru tespit etmiş ama, çözüm için yine CHP'yi işaret etmesi, hâlâ CHP'ye umut bağlaması bence yanlıştır.

Yazılarımda ifade ettiğim gibi CHP umutsuz bir vakadır. Bunun da ötesinde bir engel, Türk siyasetinin bir kamburudur.

Eğer bugün Tayyip Erdoğan, sözünün nereye gittiğini bilmeden özensizce ve fütursuzca konuşabiliyorsa, hiç kuşkunuz olmasın, karşısında CHP gibi bir anamuhalefet partisi olduğu içindir.

Türkiye eski Türkiye değil. Demagoji yaparak artık insanları kandırmak da mümkün olmuyor. Hele 12 Eylül referandumundan sonra Türkiye bambaşka bir kulvara girdi. Vesayet rejimi de hukuken sonlandı. Onun için eski siyasetin uzantısı olan CHP'nin yeni düzende yeri yok.

Yazmaya başladığım 2007'deki bir yazımda belirttiğim gibi Ak Parti ile sağ kendini yeniledi. Solun da bir an önce yepyeni 0 km partisini kurarak siyasetteki dengeyi kurması gerekiyor.

Yoksa demokrasimiz "Topal Demokrasi" olarak kalacak ve biz bu tür gerilimleri yaşamaya devam edeceğiz.

Ak Parti gitsin diyenler, Ak Parti neden geldi sorusuna, kömür ve makarna dışında, mutlaka gerçekçi cevaplar vermek zorundalar!

Başlığımıza dönecek olursak, Mehmet Ali Alabora tweetin de arkadaş demişti, ben daha samimi olarak karşılık vermek istiyorum...