Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Karı-Koca günlüğü

Karı-Koca günlüğü
 

Kadınlar ve Erkekler

Günümüzde hızla gelişen dünyada kadın ve erkek ilişkileri ve davranışları da gelişiyor. Toplumumuzda erkekler arasında bir kesim var ki onlar modern giyine, bakımlı metroseksüel denilen tipler. Bunlar iyi giyinen ve sosyal ve ekonomik yönden sıkıntıları olmayan insanlar. Bir de bu tip erkeklere benzeyen bakımlı, çirkin olsa da makyajla güzelleşen, gerektiğinde estetik düzeltmelerden kaçmayan kadınlar. Sosyetik erkek ve kadınlar diyebileceğimiz bu tip insanlardan başka bir de normal bir hayat tarzı süren kadın ve erkekler var.

İster sosyetik ya da bakımlı ister ise normal sıradan bir erkek ya da kadın olsun her iki cinsin de ortak özellikleri, buluştukları belirli kavramlar var. Başka bir deyişle kadınlar için erkekler tarafından söylenen ortak bir söylem; “bedenleri, giyim tarzları, sosyal yaşantıları ya da ne kadar eğitimli olduklarına bakmaksızın kadınların kişilik özellikleri birbirine ne kadar yakın ve benziyor.” Hepsi güzel bir iltifattan memnun kalır, hepsi gezmeyi sever, alışverişi sever, duygusaldırlar,

Erkekler ise ne kadar kibarlaşırlarsa kibarlaşsınlar mutlaka içlerinde eski çağlardan kalmış bir kırıntı, bir kabalık zaman zamanda kadınları aşağılayan, horlayan bir tavır vardır. Ne kadar eğitim alsalar da doğada ya da iç güdülerinden gelen bazı davranışları değiştiremezler ve açığa vururlar. İşte konuyla ilgili güzel bir örnek;

Bir karı-kocanın aynı gün günlüğe yazdıkları

Kadının Günlüğüne yazdıkları:

Bugün üç yıl bitti.

Onun karşısına gelinlikle çıktığım günkü
kadar mutluyum. Tanrım, onu ne kadar seviyorum.

Mükemmel bir erkek, cazibeli, yakışıklı, anlayışlı, sevecen, her şey var.

Bugün Cumartesi, bıraktım arkadaşlarıyla eğlensin.

En sevdiği yemek olan pastırmalı Kuru fasulye ile pilav yapıyorum.

Pişti, demleniyor.

Banyo yaptım, en sevdiği kıyafeti giydim.

Yemekten sonra, şöminenin karşısına bir şişe kırmızı şarapla uzanacağız...

Eve geldi sonunda.
Beni öpüşü biraz soğuktu, aklı başka yerde sanki.

Aman Tanrım, yoksa?

Tüm cilvelerime rağmen, bana yanaşmadı. Arkadaşlarıyla ne
yaptığını sordum,
ağzında birşeyler Geveledi.

Yemekte biraz keyfi yerine gelir gibi oldu, ama hala dalgın, hala uzak, hala kabuğuna
çekilmiş.

Herhalde ÖTEKİNİ düşünüyor.Benden genç mi acaba?
İşyerindeki sarışın pazarlama temsilcisi olmasın?

Şöminenin karşısında şarabımızı yudumlarken, artık dayanamadım 'neyin var?'
diye sordum. Gülümsedi, zoraki bir gülümseme, acı dolu, uzaklık
dolu.. 'Yok birşeyim' diye geçiştirdi.

O gürül gürül yanan aşkın bu kadar çabuk biteceğine inanamıyorum,

daha dün bana ebediyete kadar benimle olmak istediğini söylüyordu.

Bugün aramızda iletişim kopukluğu başladı bile.

Belki de kilo alıyorum. Çok mu vır vır
yapıyorum? Elini tuttum. Elimi okşadı, ama eller hissiz, parmak
uçları soğuk... Stepe başlasam? Çocuk istesem? Yalan, yalan,
yalan.
Kendimi kandırmaktan başka bir şey değil bunlar.
Bitti...Bittti...Bitti. Tanrım, ölmek istiyorum. Kendimi son kez
onun kollarına attım. Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım.

Kocanın Günlüğüne yazdıkları :

Öff be, GALATASARAY yine yenildi. Ama, kuru fasülye güzeldi.

......erkekler kalem gibidir......nekadar ince gözükseler de ham maddeleri odundur.
 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..