- Kategori
- Eğitim
Karneler ve tatil

karne tatili
Sevgili öğrenciler,
28 Ocak Cuma günü karnelerinizi alacaksınız. Karne; geçmişi muhasebe ve geleceği daha güzel inşa etmek için önemli bir rapordur. Bunu iyi değerlendirmek gerekir. Karneye bakarak kendini başarısız olarak gören öğrenciler için:
-Başarısızlık sizin başarısız olduğunuz anlamına gelmez, sadece"henüz" başarmadığınız anlamına gelir.
-Başaramamak Üzerine Gerçekler ...Başarısızlık hiç bir şey başarmadığınız anlamına gelmez, bir şey öğrendiğiniz anlamına gelir.
-Başaramamak sizin aptal olduğunuz anlamına gelmez, denemek için çok fazla inancınız olduğu anlamına gelir
-Başaramamak utanmanızı gerektirmez, çabalamaya niyetli olduğunuz anlamına gelir.
- Başaramamak ona sahip olmadığınız anlamına gelmez, bir şeyi daha farklı yapmanız anlamına gelir.
-Başarısızlık sizin daha aşağı olduğunuz anlamına gelmez, mükemmel olmadığınız anlamına gelir.
-Başarısızlık zamanı boşa harcadığınız anlamına gelmez, yeniden başlamak için bir sebebiniz olduğu anlamına gelir.
-Başarısızlık pes etmeniz gerektiği anlamına gelmez, daha fazla mücadele etmeniz gerektiği anlamına gelir.
-Başarısızlık asla yapamayacağınız anlamıma gelmez, sadece öğrenme sürenizin biraz daha uzun süreceği anlamına gelir. Lale Külahlı
Tatilde ne yapılmalı?
Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı, 14 Şubat 2011 Pazartesi günü başlayacak.
Şimdi 2 haftalık bir tatiliniz var. Bu tatili en iyi şekilde değerlendirenler, hedeflerine inşallah kolayca ulaşacaklardır.
Platon, “ideal devletlerde her insanın bir işi, dinlenme ve eğlenmeye ayrılacak bir zamanı vardır ” diyerek önemli bir gerçeği dile getirmiştir. Siz de tatili dinlenme, eğlenme ve çalışma şeklinde görmelisiniz. Kesinlikle her öğrenci (başarı ve başarısızlık ayrımı yapmadan) bir tatil yapmalı. Bu tatilde dinlenme ve eğlenme fırsatı bulmalıdır. Aynı zamanda tatilin bir kısmını da eksik tamamlamaya ayırmalıdır.
Sömestr tatili her ne kadar karnedeki kırık notların düzeltilmesi olarak görülse de bu dönemde dinlenme de önem kazanmaktadır. Onun için en güzeli tatili ikiye bölmek olmalı. Bunun yarısı ders çalışmaya, diğer yarısı da dinlenme ve eğlenmeye ayrılmalıdır. Çünkü eksik bilgilerle ve zinde olmayan bir kafayla ikinci döneme başlama aynı başarısızlıkları beraberinde getirir. Tatilin ikiye bölünmesi şöyle yapılabilir:
1. Her günün 3-4 saati ders çalışmaya ayrılabilir. 15 günde her derse gerekli zamanı ayırarak bütün eksiklikler giderilir. Günün geri kalan zamanı ise dinlenerek geçirilebilir.
2. Tatilin ilk haftasını ders çalışmaya ayırabilirsiniz. İkinci haftasının tamamında dinlenme ve eğlenme faaliyetinde bulunabilirsiniz. Eğer önce ara verilirse; verilen ara, öğrenciyi dersten soğutabilir ve ikinci hafta derse oturmak öğrenci açısından çok zor olabilir. Onun için ilk hafta ders, ikinci hafta dinlenme daha akılcı bir yöntemdir.
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse karneleriniz ve deneme sınav sonuçlarınız ne kadar iyi olsa da eksikleriniz çok fazladır. Bunlar; hiç öğrenemediğiniz konular, yüzeysel öğrendiğiniz konular, üzerinde pratik yapmadığınız konular, unuttuğunuz konular… şeklinde bir hayli eksiğiniz olduğunu biliyorsunuz.
Unutmak üzerine anlatılan fıkrayı bilirsiniz.
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaşlarında, çok eski üç arkadaştır. Bir Gün Huriye Nuriye'ye Telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine "ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim" der.
Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer. Düriye yine "size bir kahve bile yapmadım hemen yapayımda içelim" der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok. Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş, yavaş yürürken aralarında Şu konuşma geçer; Huriye : "Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi"
Nuriye : "Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün?
Sanıldığı gibi sadece yaşlılar unutmaz. Unutma, öğrenmeden sonra olabilecek bir sorundur ve normaldir. Kişi, öğrendiklerinin % 70’ini 1 saat içinde, % 80’ini de bir gün içinde unutur .
Unutmanın çözümü vardır. Çare, “tekrar” çalışması yapmaktır.Bilgiler tekrar yoluyla yeniden kullanılabicek hâle gelir. Tekrar yeniden öğrenme değil, öğrendiklerinizi hatırlamadır. Tekrar yapılmazsa kalıcı öğrenme olmayacaktır.
O halde tatili sadece dinlenme ve eğlenceyle geçirmek pek de sağlıklı bir yaklaşım olmasa gerek.
Peki, tatilde nasıl çalışılmalı? Çalışmanın amacı ne olmalı?
Birinci dönem konularını hocalarınızın birçoğu ya bitirmiş ya da bitirmek üzeredir. Bazı konular yığılmış olabilir. Belki de hâlâ hiç dokunmadığınız testler masanızda duruyordur. Şubat tatili bunun için bulunmaz bir fırsattır. Bu tatili iyi değerlendirir ve birinci dönemdeki eksikliklerinizi giderirseniz ikinci dönem çok çok rahat edeceğiniz muhakkaktır. Bunun için:
1. Karnesinde zayıf olan öğrenciler bu dersleri gözden geçirmeli: Geçmiş konuları güzelce bir tekrar etmeli. İkinci yarı daha iyi anlayabilmek için ilk yarının konularındaki eksikler giderilmeli. Aynı zamanda bu çalışma, ailenizle aranızda buzlar varsa onları eritmek, yeniden güven tazelemek acısından son derece önemlidir.
2. Sınavlara hazırlanan öğrenciler konu tekrarı yapmalı: Konuları çalışmadan testle öğrenme yolunu seçen öğrencilerin konu eksiği çok fazladır. Bu tür öğrenciler deneme sınavlarında geçmiş konulardan çok hata yaparlar. Özellikle geçmiş konulardan çok fazla hatası çıkan öğrenciler genel tekrara ağırlık vermelidir.
3. Sınavlara hazırlanan öğrenciler eksik kalan konularını tamamlamalı: Bazı öğrenciler konuları yetiştiremezler. Bir dershaneye veya kursa giden öğrenci çalıştığı dergiye ya da dershanedeki konulara yetişememişse acilen bu konuları bitirmeye çalışmalıdır. Önden eksiği olan öğrenci ikinci dönemi sağlıklı bir şekilde tamamlayamaz. Bu tip öğrenciler ikinci döneme konu eksiğini gidermiş şekilde başlamayı amaçlamalılar. Konu eksiği fazla olan, konuları sınava kadar yetiştirememe korkusu yaşayan öğrenciler, bu tatilde önceliği eksik konularını tamamlamaya ayırmalılar.
Hepiniz biliyorsunuz ki ikinci dönem çok hızlı geçer. Zamanın daha kısa olması, hem sınavın yaklaşmasıyla birlikte yaşanacak stres ve kaygı, hem de bahar mevsiminin gelmesi ve sıcakların başlamasıyla birlikte ikinci dönem çalışmak için pek de elverişli değildir. Onun için sınav yılı olan öğrenciler bu tatilde daha dikkatli olmalıdır.
4. Kendinizi zayıf hissettiğiniz derslere ya da konulara yoğunlaşın: Herhangi bir öğrencinin tüm derslerinin aynı seviyede olması mümkün değildir. Bu durum, sınav sonucunda kendini gösterir. Örneğin bir öğrenci fiziği veya coğrafyayı beklenilen seviyede başaramaz. Bu öğrenci tatil döneminde özellikle bu tür derslere daha fazla vakit ayırarak bu zayıflığını gidermelidir. Bunu yapmayla ikinci dönem aynı sıkıntıyı tekrar yaşamamış olur.
5. Sınava hazırlanan öğrencilerin yeni konular çalışması: Bu her öğrenci için geçerli değildir. Bunu yapacak öğrencilerin konu eksiklerinin olmaması ve öğrendiği konulardan ya soru kaçırmaması ya da çok az soru kaçırıyor olması gerekir. Yani ders durumu ve puanları iyi olan öğrenciler bu yola başvurmalıdır.
Her öğrencinin durumu farklı farklıdır. Yukarıdaki 5 maddenin biri sizin için geçerlidir. Bunlardan hangisi size uyuyorsa onu uygulamalısınız. Günlük belli bir zaman dilimini konu çalışmaya (öğrenmeye) belli bir zaman dilimini de öğrenilen konularla ilgili soru çözmeye ayırmalısınız.
Peki bu soru çözümü işi nasıl olmalıdır?
- Öncelikle her dersin konusunu çok iyi öğrenmelisiniz. Konu öğrenilmeden o konuyla ilgili test çözülemez. Hangi konudan test çözecekseniz, o konu ayrıntılarıyla bilmelisiniz.
- Çalıştığınız konuyu tam anlamıyla öğrendikten sonra, öncelikle o konuyla ilgili çözümlü örnekler incelemeli. Daha sonra da konuyla ilgili test çözümüne geçmelisiniz.
- Soruları çözerken zaman tutarsanız iyi olur. Soruları bir oturuşta, ara vermeden çözmek faydalıdır. Bildiğiniz gibi sınavlarda teneffüs yok. Sınav başladı mı sonuna kadar bekliyorsunuz. Onun için test ve denemeler gerçek sınav provası olmalı.
- Konu çalışırken, soruları çözerken, başka işlerle uğraşmak; o konuyu yarım yamalak öğrenmek demektir. Örneğin müzik dinleme, televizyon seyretme, arkadaşlarla dil ucuyla da olsa sohbet etme öğrenmenin verimini azaltan etkenlerdir. Bu tür faaliyetler dese verilen aralarda yapılmalıdır.
- Soruların çözümü bittikten sonra cevapları kontrol etmelisiniz. Doğru, yanlış ve boş bırakılan soruları belirlemelisiniz. Yanlışların niçin yanlış olduğunu, neden boş soru bıraktığınızı incelemeli; konuyu tekrar etmeniz gerekiyorsa tekrar etmelisiniz. Bir konuyu tam bitirmeden diğerine geçmemelisiniz.
Bir günde çözülecek soru sayısı kişiden kişiye değişir. Normal günlerde amacına uygun, irdeleyerek 100 soru çözmek yeterlidir. Ancak bu yarıyıl çalışma programında yukarıdaki uyarıları da dikkate alarak günde ortalama 200soru çözerseniz yeterlidir. Çünkü konu çalışma da programın bir parçasıdır. Ancak şunu tekrar hatırlatmakta yarar var, sakın konu tekrarı yapmadan zamanı soru çözmeyle geçirmeyin. Diğer bir ifadeyle, hangi konudan soru çözecekseniz öncelikle o konuya çalışınız.
Sevgili gençler; kalan sürede çalışma açısından bu kadar verimli geçirebileceğiniz başka bir zaman dilimi bulamayacaksınız. O nedenle bu fırsatı iyi değerlendirin ki başarıya ulaşabilesiniz. .
Kalın Sağlıcakla