- Kategori
- Güncel
Karşılıksız sevenler için
7 AĞUSTOS...
Günler öncesinden haberi gelen bir rahmet ve sağanak bir yağmur, şehri alıp götürecek gideceği yere. Her taraf ıslak ve tertemiz toprak kokusu… Kulağıma eskilerden gelen bir müzik fısıltısı. Yazılarım yine gecelere inci gibi dökülmekte…
Yağan yağmurla birlikte art arda çakan şimşekler ve ansızın kararan hava. Böyle havalarda mı insan depresyona girmekte. Böyle havalarda mı sıkıntılar artmakta. Arka arkaya oflanan birisi havaya inat konuşan kalabalık. Ama benim neşem hiç yok sebebi ise tamamen bir konuya odaklı değil… İnsan nasıl olmak istiyorsa öyle yaşamak için elinden geleni yapmalı, yapmalı ki ilerde keşke dememeli. Ben dedim ve hala da diyorum. İçimde hep bir neden senelerce sürmekte… Sürerde böyle…
Sinir oluyorum ya kendime. Saçma sapan düşüncelerime. Bir hayalin peşine takılışıma sinir oluyorum. Birileri sever birilerini ama o birilerinin sevildiğinden hiç haberi olmaz ve kurar hayatını. Düşünmez ki çok sevildiğini. Sevdiği yas tutar arkasından, talihsizliğine ağlar, bahtsızlığına üzülür… Üzülür ama bir şey gelmez elinden, arkasında bakar durur. Yinede duayı eksik etmez ondan.
İşte o seviyordur gerçekten. Karşılıksızdır onun beklentisi. Mademki onun olmadı, sonsuza kadar mutlu olmalıydı. Çok üzülüyor, yeri geldiğinde de ağlıyordu. Ne yapabilirdi ki, sevdiği başkasını sevmişti, gönlünü başkasına vermişti.
Dua etti, o hep mutlu olsun diye. Mutsuzdu ama sevdiğini mutlu gördükçe mutlu oluyordu. Hiç mi kıskanmıyordu o sevilen kişiyi? Çok kıskanıyordu, neler vermezdi onun yerinde olmak için… Bazen ona kızıyordu sevdiğini elinden aldı diye. Lakin sevdiğine hiç kızamadı, toz konduramadı ona. Kader dedi, olsaydı olur dedi. Böyle çıktı işin içinden, yoksa nasıl kalırdı ayakta, dayanabilir miydi bu aşk acısına, dayandı işte.
Kendini hep avutarak buna dayandı. “Mevlam” dedi “gördü ya benim nasıl sevdiğimi, o zaman acırda orada bağışlar onu bana”. Bütün ümidi bu olmuştu. Bu dünya gelip geçici değil miydi? Ne kadarlık bir ömür vardı burada? Gayrı dayanırdı yolun sonuna kadar onsuzluğa; fakat olacak mıydı mahşerde acaba onunla…
Dualar bunun içindi aslında, kavuşamadım burada, kavuştur yarabbi orada… Sevmek zor zanaattı. Sevdi ama çok yoruldu sonunda. Yorulduysa sevgi tükendi mi demekti? Aslında böylelikle daha da büyüyecekti. Sevilen gelmese de, bilmese de o sevilmeye devam edecekti. Çünkü bunun önüne daha tarih bile set vuramamış. Bu kalp nasıl unutup da giderdi.
Sevildiğini bilmeyen sevgili; seni rabbime bıraktım, zamanı geldiğinde seni bana versin diye. İşte o zamana kadar kendine çok iyi bak…