- Kategori
- Felsefe
Karşıyım karşı!

Kendini sadece karşı oldukların ile tanımlarsan;
Bu çok eksik bir hayat olur...
Burada "sen" yoksundur!
Yaşamın boyu karşıt oldukların sürekli değişir durur,
Bu durumda sen hep aynı kalırsın.
Kendinden yeni bir "ben" yaratamayıp,
Sadece karşı olduklarınla savaştığını sanırsın,
Bir gün bir bakarsın...
Öfkelendiğin, parmak ile gösterdiğin, arkasından konuştuğun
kimse kalmamıştır hayatında hepsi bu dünyadan
birer birer göçmüş, gitmiştir.
Ve sen de yeni bir öfke odağı yaratamamışsındır...
Bu boşluğu benliğinde, her hücrende hissedersin,
İşte o zaman bu boşlukta sonun ne mi olur?
Amaçsız bir hayatın farkına varıp, geçmiş hesaplaşman ile
dalıp ufka doğru bakakalırsın...
Suçlayacak kimse kalmadığından, mecburen düşünmek zorunda kalırsın: "Ben nerede yanlış yaptım" diye...
Alnının ortasına bu noktada yediğin geç kalmış tokmak isabetli olmuştur. Lakin geçtir artık ve bu yolda sana kalan ise:
Kendinin kim olduğunu anlayamamanın üzüntüsü
ve aynadaki şahsi hesaplaşmandır...
Yine de kavganın hariçtekiler ile değil,
Kendi gölgen ile olduğunu bilmen sonraki durakların için belki yetebilecektir...
Kim bilir...
Unutma ki senin yarattığın gölgenin sıkleti hakikisinden çok daha ağırdır!
Berk Yüksel