- Kategori
- Futbol
Kart çok, rakip az; asist çok, gol az!
***Goller sana yakışıyor!***
Geçen hafta Gaziantepspor yenilgisi, Çarşamba Partizan zaferiyle gelen tur sevinci ve iki gündür "Belediye Muhabbeti". İ.B.B ile 3. karşılaşma ve henüz galibiyet yok ama geçen yıldan alınacak (puan) hesap çok!
İşte belki bu nedenle maça gergin başladı her iki takım. Daha ilk 5 dakikada Serhat Gülpınar 90 dakikayı tamamlayamayacağının sinyallerini veriyordu. 30. dakikada Metin'in kırmızı kart görmesine kadar her iki taraf da oynamak istemiyor gibiydi. Takım kurgusunu "oynatmamak" üzerine yapmış Abdullah Hoca. 11 kişi iken oynamayan takım, 9 kişi kalınca öyle güzel oynadı ki, benim kadar tribünlerin de takdirini toplamıştır, eminim. Buna fırsat veren bizim rölantide çalışan takımdı.
Hani Aragones hücum oynatmayı seviyordu! Geçen yıldan daha yavaş oynuyorlar. Dede de memnun değil gidişattan, başı hep ellerinin arasında.
Gerçekten ilginç bir maç izledik, "kart çok rakip az; asist çok, gol az" durumu vardı. En az 6:0 biterdi maç, Fener ciddiye alsaydı. Hele Roberto Carlos'un ayağını zincirlesen poposuyla atabileceği pozisyonlar var ki, atamadıkça morali bozuldu, diğerleri onun morali düzelsin, diye hep ona verdiler pasları ama o yine kaçırdı. Alex ve Uğur'un da kaçırdıkları var. Güiza'nınkileri yazmaya değer bulmuyorum, o henüz kaçırmakla yetiniyor, atacağı günler gelir elbet. Yalnız bu yıl Asist Kralıllığını Alex'in elinden alacak gibi.
Maç öncesi taraftarların oyu ile "Yılın yerli oyuncusu" ödülünü alması bile Gökhan Gönül'ü motive edemedi. Çok büyük düşüş var onda. Belki de formayı kaptırmamak için sakatlığını gizliyor, sinirleri de gergin, sürekli hakeme itirazdan kart görüyor. Geçen yıl böyle değildi, herkesin takdirini topluyordu.
İlk golü atmasına rağmen Kazım Kazım da göz doldurmadı. Takımdan kopuk oynadı, kim bilir aklı nerede? Gol sevincinde bile yalnız başına dansetti. Oyundan alınırken de umursamaz davrandı. Henüz çocuk ya, yaramazlık yapacak elbette.
Rakip takımın savunması gerçekten çok başarılıydı, kalecileri de zaten iyi bir kaleci. Bizim savunmada iyi oynadı çünkü Maldonado, onlara fazla iş düşürmedi, gelen hücumları kesti sürekli. Aman nazar değmesin, son 3 maçtır maçın adamı(!) olacak neredeyse. Kalecimiz Volkan bugün arkada can sıkıntısı çekmiştir.
Bu akşamki maç beni ve tam dolmayan tribünleri sevindirmedi. Bol gollü geçebilecek bir maçı askıya aldılar, bu kaçırdığımız golleri sezon sonunda aramayız inşallah!
Bu arada eski kaptanımız benim değer verdiğim ve sevdiğim bir oyuncu olan Ümit Özat, maç esnasında talihsiz bir durum yaşadı ve ölümden döndü. Daum, Mondragon, takım arkadaşları ve taraftarların tepkileri ve üzüntüleri orada bile ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Buradan bir kez daha ona "Geçmiş olsun!" diyorum. En kısa zamanda atlatıp sahalara yeniden döneceğini umut ediyorum.
Şampiyonlar Ligi kur'ası ve rakiplerimiz hakkında da bir-iki cümle yazayım. En zor grup denilmesine rağmen ben G grubunu dişimize göre buldum. Neden mi? Çünkü bizim takımın olayı ciddiye alması için zor rakiplerin olması gerek. Kur'adan bir-iki saat önce tahmin yapayım, dedim. İngiliz takımlarının gelme olasılığı çok olduğu için Arsenal'i seçtim. İspanyolları istemedim bu yıl, hem geçen yıl Sevilla'nın tadına baktık, hem de onlar Aragones'in taktiğini bilirler, dedim ve komşu ülkeden S. Lizbon'u seçtim, ne de olsa Deivid'in eski takımı, yabancı değiller. Bir de Kuzey'den olmalıydı, hazırlık maçı oynadığımız Shaktar Doneks uygun olabilirdi.
Takımların ikisini ıskalasam da ülkeler tam isabet oldu. Geçen yıldan daha zor değil bu grup ama Fener geçen yılki Fener değil, vidaları gevşek takımın. İlk maç 16 Eylülde, o zamana dek düzelmek zorundalar. Yeni transfer Josico da var ayrıca. Sakatlar da düzelirler.
Hadi bakalım lig bugün başladı biz Fenerlilere. 3 puanlar katmer katmer gelsin, bizim de yüzümüz gülsün!
Lige hep 16. sıradan başlamak gücümüze gidiyor ((:
İyi geceler!
***
http://www.fenerbahce.com/haberler/30144.php
İşte belki bu nedenle maça gergin başladı her iki takım. Daha ilk 5 dakikada Serhat Gülpınar 90 dakikayı tamamlayamayacağının sinyallerini veriyordu. 30. dakikada Metin'in kırmızı kart görmesine kadar her iki taraf da oynamak istemiyor gibiydi. Takım kurgusunu "oynatmamak" üzerine yapmış Abdullah Hoca. 11 kişi iken oynamayan takım, 9 kişi kalınca öyle güzel oynadı ki, benim kadar tribünlerin de takdirini toplamıştır, eminim. Buna fırsat veren bizim rölantide çalışan takımdı.
Hani Aragones hücum oynatmayı seviyordu! Geçen yıldan daha yavaş oynuyorlar. Dede de memnun değil gidişattan, başı hep ellerinin arasında.
Gerçekten ilginç bir maç izledik, "kart çok rakip az; asist çok, gol az" durumu vardı. En az 6:0 biterdi maç, Fener ciddiye alsaydı. Hele Roberto Carlos'un ayağını zincirlesen poposuyla atabileceği pozisyonlar var ki, atamadıkça morali bozuldu, diğerleri onun morali düzelsin, diye hep ona verdiler pasları ama o yine kaçırdı. Alex ve Uğur'un da kaçırdıkları var. Güiza'nınkileri yazmaya değer bulmuyorum, o henüz kaçırmakla yetiniyor, atacağı günler gelir elbet. Yalnız bu yıl Asist Kralıllığını Alex'in elinden alacak gibi.
Maç öncesi taraftarların oyu ile "Yılın yerli oyuncusu" ödülünü alması bile Gökhan Gönül'ü motive edemedi. Çok büyük düşüş var onda. Belki de formayı kaptırmamak için sakatlığını gizliyor, sinirleri de gergin, sürekli hakeme itirazdan kart görüyor. Geçen yıl böyle değildi, herkesin takdirini topluyordu.
İlk golü atmasına rağmen Kazım Kazım da göz doldurmadı. Takımdan kopuk oynadı, kim bilir aklı nerede? Gol sevincinde bile yalnız başına dansetti. Oyundan alınırken de umursamaz davrandı. Henüz çocuk ya, yaramazlık yapacak elbette.
Rakip takımın savunması gerçekten çok başarılıydı, kalecileri de zaten iyi bir kaleci. Bizim savunmada iyi oynadı çünkü Maldonado, onlara fazla iş düşürmedi, gelen hücumları kesti sürekli. Aman nazar değmesin, son 3 maçtır maçın adamı(!) olacak neredeyse. Kalecimiz Volkan bugün arkada can sıkıntısı çekmiştir.
Bu akşamki maç beni ve tam dolmayan tribünleri sevindirmedi. Bol gollü geçebilecek bir maçı askıya aldılar, bu kaçırdığımız golleri sezon sonunda aramayız inşallah!
Bu arada eski kaptanımız benim değer verdiğim ve sevdiğim bir oyuncu olan Ümit Özat, maç esnasında talihsiz bir durum yaşadı ve ölümden döndü. Daum, Mondragon, takım arkadaşları ve taraftarların tepkileri ve üzüntüleri orada bile ne kadar değerli olduğunu gösterdi. Buradan bir kez daha ona "Geçmiş olsun!" diyorum. En kısa zamanda atlatıp sahalara yeniden döneceğini umut ediyorum.
Şampiyonlar Ligi kur'ası ve rakiplerimiz hakkında da bir-iki cümle yazayım. En zor grup denilmesine rağmen ben G grubunu dişimize göre buldum. Neden mi? Çünkü bizim takımın olayı ciddiye alması için zor rakiplerin olması gerek. Kur'adan bir-iki saat önce tahmin yapayım, dedim. İngiliz takımlarının gelme olasılığı çok olduğu için Arsenal'i seçtim. İspanyolları istemedim bu yıl, hem geçen yıl Sevilla'nın tadına baktık, hem de onlar Aragones'in taktiğini bilirler, dedim ve komşu ülkeden S. Lizbon'u seçtim, ne de olsa Deivid'in eski takımı, yabancı değiller. Bir de Kuzey'den olmalıydı, hazırlık maçı oynadığımız Shaktar Doneks uygun olabilirdi.
Takımların ikisini ıskalasam da ülkeler tam isabet oldu. Geçen yıldan daha zor değil bu grup ama Fener geçen yılki Fener değil, vidaları gevşek takımın. İlk maç 16 Eylülde, o zamana dek düzelmek zorundalar. Yeni transfer Josico da var ayrıca. Sakatlar da düzelirler.
Hadi bakalım lig bugün başladı biz Fenerlilere. 3 puanlar katmer katmer gelsin, bizim de yüzümüz gülsün!
Lige hep 16. sıradan başlamak gücümüze gidiyor ((:
İyi geceler!
***
http://www.fenerbahce.com/haberler/30144.php
- Toplam blog
- : 480
- : 2046
- Kayıt tarihi
- : 27.03.07
Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..